Olimpiyatlar 4 yılda bir bütün dünya ülke ve milletlerini heyecanlandıran en üst düzey spor musabakalarıdır. Soğuk savaş bitmiş olsa da her olimpiyatlarda siyaset de mutlak yeralmıştır. Olimpiyatlar bir nevi milletlerin kendisini dünya arenasında gösterme yeridir.
Bu yüzden özellikle son yıllarda hemen bütün ülkeler devşirme sporcularla açıklarını kapama peşindeler. Nitekim şu anda Çin'de bulunan Türk kafilesinin % 30 u devşirme sporculardan oluşmaktadır.
ABD herkesçe malum olduğu üzere neredeyse bütün milletlerden gelen göçmenlerden kurulu bir ülke. O açıdan ABD mili takımlarında her milletten oyuncu görmek çok doğal.
Lakin eğer yanlış hatırlamıyorsam belki ilk defa ABD'li bir sporcu takımında yer bulamadığından Almanya adına müsabakalara katılıyor. Los Angeles Clippers takımında oynayan Amerikalı Chris Kaman Almanya adına Almanların gelmiş geçmiş en başarılı basketbolcüsü kabul edilen Dirk Nowitzki ile birlikte mücadele edecek.
Yaklaşık 30 spor dalında 100 ayrı kategoride binlerce sporcu Altın Madalya için mücadele etmekteler. Türkiye ise yine sınırlı sayıdaki belli branşlarda sınırlı sayıda sporcu ile madalya mücadelesi yapmakta. Yine Güreş ve Halter madalya beklediğimiz branşlar.
Naim Süleymanoğlu, Halil Mutlu, Hamza Yerlikaya, Mahmut Demir ve Mehmet Akif Pirim gibi altın madalyalı efsane sporcularımız artık yoklar. Yerine de maalesef yenilerini yetiştiremedik.
Güreş ve Halterde dışında ise Türkiyenin senelerdir olimpiyatların ruhunu oluşturan ve olması gereken üç branşta (Atletizm, Yüzeme ve Cimnastik) ne yazıkki hiçbir başarımız yok. En meşhur yüzücümüz Derya Büyükuncu 5. kez katıldığı olimpiyatlarda yine elemeleri geçemeyerek elendi.
100 bin kişilik Olimpiyat stadını yaparak senelerdir olimpiyatları Istanbul'da düzenlemek için mücadele edip duruyoruz.
Biz Türk milletinin herhalde genlerinde içi boş koca koca binaları yapma hastalığı var. Öğrencisi olmayan okul, cemaati olmayan cami ve seyircisi ve oyuncusu olmayan stadları herhalde bizden başka yapan ülke yoktur.
Sevgili dostlar
Lütfen söylermisiniz olimpiyatların ruhunu oluşturan üç dalda esamesi bile okunmayan, ata sporu güreş ve halterde de eski başarılarını mumla arayan, diğer onlarca branşta sporcu yetiştirmeyi bile dert edinmeyen bir ülke 100 binlik stadı var diye olimpiyatlara evsahipliğini hakediyor mu?
Türkiye eğer gerçekten olimpiyatlari düzenlemek istiyorsa, işe önce her branşta sporcu yetiştirmeden başlamalı. Tabii gündelik çekişme ve sporla siyaseti birbirine karıştırma huyumuzdan gazgeçebilirsek.
Pekin'deki kafilemize başarılar diliyor ve bileklerine kuvvet diyoruz.