"Sayın Umur Talu; Tuzla'dan yine merhaba;
16 Haziran grevinin ardından size Tuzla'dan, burada da bulunan 'muhafazakar, milliyetçi, cumhuriyetçi, sosyal demokrat, liberal, çağdaş, maneviyatçı, laik ittifak'ın 'sosyal demokrat kanadı'ndan haber vermek istedim.
Okumuşsunuzdur, grevde Limter-İş Başkanı Cem Dinç, 'Bu grevden sonra bir arkadaşımız işten çıkarılırsa o tersanenin önünde nöbet tutacağız' demişti. Tahmin ettiği haber gecikmedi.
Grevin hemen ertesi günü, çalıştığı Umut Gemi'ye giden Niyazi Tepeli adlı işçi, gerekçesiz olarak işten çıkarıldığını öğrendi.
Normal mi? 'Köle düzeni'nde belki.
Ama olayı acıklı kılan taşeronun kendisi.
Umut Gemi'yi hatırlarsınız belki. Sahibi CHP Tuzla İlçe Başkanı. Kendisi AKP'li İstanbul Tersanesi sahibinin taşeronu. Müfettişler orada elektrik çarpması sonucu ölen Cengiz Tatlı'yı (daha doğrusu cesedini), 'Madem kabloların ortada olduğunu görüyorsun, niye dikkat etmiyorsun' diyerek yüzde 30 suçlu bulmuştu.
Niyazi Tepeli greve katılan ve tersane işçilerinin çıkardığı Baret Gazetesi'nde yayın yönetmenliği yapan gencecik bir çocuk.
Bir acıklı durum daha: CHP milletvekilleri Mehmet Sevigen ve Çetin Soysal ile İl Başkanı Gürsel Tekin de o gün grevdeydi.
Yani bu durumda şöyle oluyor:
Milletvekillerinin daha önceki açıklamalarındaki tanımla, 'Tanırız, çağdaş, sosyal demokrat, iyi çocuktur Hasan', kendi partisinin milletvekilleri ve il başkanının girip desteklediği bir eyleme katıldığı için işçisini kovuyor.
Hadi bunlar tamam da, bu hayatta 'Umut' bile kirleniyor ya, ona yanıyorum.
Saygı ve sevgilerimle
Halil Özen
Çağdaş Tuzla Gazetesi"