Değerli okurlar işlerim dolayısıyla uzun zamandır yazamıyordum sizlerden özür dilerim.
Dün çok ilginç bir olay oldu. Birden bire Putin Suriye’den çekileceğini açıkladı. Daha önceki yazılarımı okuyan arkadaşlar bilir ben Rusya’nın Batılı- İran tuzağıyla Suriye’ye çekildiğini söylemiştim. Çünkü Avrupa birliği, Ukrayna, Gürcistan, ABD ve Karabağ sorunundan dolaylıda Azerbaycan’la ciddi sorunlar yaşayıp bu ülkeler tarafından ilişkiler bazında kayıplar yaşayan ve ciddi ambargolarla karşı karşıya olan Rusya Suriye’de uzun soluklu bir savaş yürütemezdi. Tüm bu sorunlara ek olarak Suriyedeki durumdan dolayı Türkiye ile arasının bozulması ki Rusyanın çok büyük ticaret hacmi var Türkiye’yle artı buna birde Arap dünyasının katılması Rusya için felaketti.
Bunların sonucu Son dönem Rusya’da muhalefet ayağa kalkmış, Halk sokak olaylarına başlamış, ruble dolar karşısında alaşağı olmuş adeta freni boşalmış kamyon misali Rusya uçuruma giderken Putin geçte olsa kendine kurulan tuzağı gördü ve Suriye’den çekildi. Artık Suriye’de Esat ve İran için son çok yakın.
Gelelim Türkiye’nin enerji konusuna. Rusya ile yaşanan kriz sonrası çok ciddi şekilde enerji konusu gündeme geldi. Rusya’nın doğal gazı keseceği dedikodusu bizleri baya tedirgin etmişti. Aslında çok ciddi enerji alımları yaptığımızın Rusya’nın bu alımlarımızı durduracak şekilde güçlü bir ekonomisi yoktu. Olsa bunu yapardı.
Bu durum bize şunu gösterdi ki biran önce kendi enerjimizi kendimiz üretir hale gelmek zorundayız. Bunda da gidilecek yol belli nükleer enerji, güneş enerjisi, termik santraller ve HES’ler bizim için elzemdir. Özellikle büyük enerji şirketleri ve yabancı istihbarat örgütleri tarafından organize edildiğini düşündüğüm bazı sözde çevrecilerin ne dediğine bakmadan hızlıca enerji yatırımları yapılıp bu konuda dışa bağımlılık bitirilmelidir. Rusya krizi bize ders niteliğindedir. Bugün birçok batılı ülke enerjisini bu şekilde temin etmektedir. Örneğin Fransa’da 59 nükleer tesis var ve enerjisinin neredeyse yüzde atmışından fazlasını buradan elde ediyor. Bizde yeni yapılmakta olan iki nükleer tesise karşı çıkanlar bunu bilmeli görmelidir.
Yine her ilçeye doğal gaz götürürken bunlara alternatif olacak güneş enerjisinden elektrik üretimine ve rüzgâr tribünlerine ciddi destek vermeliyiz. Avrupa’da çoğu günü yağmurlu olan ülkelerde bile ciddi şekilde güneş enerjisine yatırımlar var. Birçok yerde güneş panelli tarlalar kurulmuştur. Konutların çatılarında bile bir konutun tüm enerji ihtiyacını sağlayacak güneş panelleri kurulabilir. Uzun vadeli faizsiz kredi desteği ile vatandaşlarımız buna teşvik edilebilir. Her konut kendi enerjisini üreterek dış bağımlılık bir nebze azaltılır. Kısaca her kriz ders çıkartılacak bir tecrübedir.
HİKAYENAME
Hikâyemiz bir arkadaştan. İtalya Venedik seyahati sırasında otel odasını internetten almışlar. Otele gidince odanın internette söylendiğinden çok kötü olduğunu fark etmişler. Ardından otel sahibiyle baya tartışmışlar sonrada biraz ek ücret verip başka odaya geçmişler. Tabi bu yüzden İtalyanlara baya kızgınlarmış. Neyse akşamüstü geldiklerinden hem alış veriş hem de Venedik merkezi görmek için dışarı çıkmışlar. Otel biraz şehrin dış mahallesindeymiş. Araçla merkeze gelip biraz gezdikten sonra yolu kaybetmişler. Nerdeyse gece yarısına kadar dolaşınca birine soralım demişler. Oteldeki kandırılma olayından dolayı da başlarda çekinseler de sonra başka bir otele girip lobisine sormuşlar. hemen orada otelin müdürü olduğunu düşündükleri bir bayan kendisini arabayla takip etmelerini istemiş neredeyse 10 km yakın bir yoldan sonra bizimkiler kendi otellerine varmışlar. Ve bu kişi kendi aracını takip ettirip bunları oraya kadar getirmiş. Arkadaş anlatıyor eğer bize kalsaydı sabaha kadar arardık. Çok teşekkür etmişler kendilerini getirene. Demek ki her milletin iyisi iyi kötüsü kötüymüş.
Selam ve duayla tahirhan gül.
İletişim tahirhangul@hotmail.com