Senegal'in 12 milyonluk nüfusunun yüzde 90'dan fazlası Müslüman. İki başkent var: Resmi başkent Dakar ve 'manevi' başkent Tuba.
Tuba deyince, şehirden evvel, o şehri o şehir yapan tarikat anlaşılıyor.
Menzil köyünü metropol olarak düşünün, Tuba öyle bir şey.
Senegal'in Dakar'dan sonra gelen ikinci büyük şehrinde ahali -yüzbinlerce insan- külliyen mürit…
Taç Mahal misali görkemli camiler dolup taşıyor, her taraftan zikir sesleri yükseliyor…
Metropol diyorum ama aslında imparatorluk.
Ülkenin dört bir yanında; evlerde, dükkânlarda, dolmuşlarda, taksilerde, özel arabalarda, tişörtlerde, her yerde Tuba yazısına ve Tuba şeyhinin resmine rastlamak mümkün.
Ticani tarikatı da var (başkent Dakar'ın orta yerinde bir zikirlerine şahit oldum), başka tarikatlar da var, ama Tuba'nın yanında hepsi 'marjinal' kalmış gibi.
Tuba'nın 'egemenliğini' devlet de kabul ediyor.
Senegal laik bir cumhuriyet, ama Tuba sözkonusu olduğunda laiklik haddini biliyor.
Göreve başlayan her yeni cumhurbaşkanı, ilk iş olarak, Tuba şeyhinden randevu istiyor ve onu ziyaret edip elini öpüyor.
Ülke genelinde hafta tatili Cumartesi-Pazar, ama Tuba'da Cuma günü.
Bir şey daha: Tuba'da sigara yasak.
* * *Geçen Pazar günü Dakar'dan Tuba'ya gittik.
Yollar kalabalıktı.
Adeta bütün trafik Tuba'ya akıyordu.
Şehrin kapısından içeri girmemiz bir saat sürdü.
Erken gelemeseymişiz saatlerce bekleyebilirmişiz.
Ana-baba günü…
Türbe ziyaretleri için sırada bekleyen binlerce, binlerce, binlerce insan…
Türbelerin başında bazı aşırı hareketler…
Şeyhin bir yakını kızdı:
“Ellerinizi türbe kapılarına sürmeyin, türbelere para atmayın, türbeleri tavaf etmeyin, Kur'an ve Sünnet'te bunun yeri yok deyip duruyoruz, ama dinletemiyoruz.”
* * *Tuba'da çok eleştirilecek şey var; ama Senegal'i kasıp kavurmaya can atan misyonerlerin önündeki en muhkem barikatı Tuba oluşturuyor.
Allah ıslah etsin ve payidar kılsın.
Kaynak: Yeni Safak Gazetesi