Geçtiğimiz Pazar gecesi oynanan Trabzonspor - Fenerbahçe maçı sırasında ve sonrasında skandal ve vahşet boyutlarında yaşanan olaylardan sonra herkes bir suçlu aramaya başladı. Ama suçlar bir değil ki sadece tek suçlu olsun! Gelin beraberce analiz edelim kim suçlu, kim kabahatli, kim suçsuz, kim mağdur.
Trabzonspor Holiganları: Suçlu
Futbolcuların bile centilmen olduğu maçta su atmak, meşale fırlatmak, sahaya dalmak ve taşkınlık çıkarmak için gelmiş organize gruplar vardı ve bunlar bir nevi terör faaliyetlerinde bulundular. Bu bir organize suç, failleri acilen yakalanmalı ve hapis cezaları almalı.
Hakem Halil Umut Meler: Ciddi Kabahatli
Su şişeleri ve bardakları atılmaya başlar başlamaz ilk uyarı anonsunu yaptırmalıydı. Devam edince ikinci uyarı anonsunu yaptırmalıydı. Yan hakemine maytap ve sahaya meşaleler atılır atılmaz da maçı tatil etmeliydi.
Merkez Hakem Kurulu: Ciddi Kabahatli
Hakemlere “ne olursa olsun maçı devam ettir ve bitir” tarzı talimatları telkin ettikleri için.
Türkiye Futbol Federasyonu: Ciddi Kabahatli
Kulüplere saha ve seyirci emniyeti sağlama konusunda keskin hatlar çizmedikleri, bunun yapılıp yapılmadığını denetlemedikleri ve yönettikleri Türk futbolunun marka değerini dibe indirdikleri için.
Trabzonspor Kulübü: Kabahatli
Bu organize suç tertibinden çok önceden haberdar olmalı ve özel güvenlik görevlilerine ek olarak polis kuvvetlerini de saha kenarında istemeliydiler. Cebinde metal para ve sustalı bıçak ile stada girenleri üst baş aramalarında tespit etmeli ve stada sokmamalıydılar.
Trabzonspor Valiliği ve Emniyet Kuvvetleri: Kabahatli
Her ne kadar mesuliyet Trabzonspor Kulübünün kiraladığı özel güvenlik kuvvetlerinde olsa da maçın önemi ve geçmişte yaşananlara binaen kolluk kuvvetleri de orada olmalıydı. Bellerinde cop ve ellerinde kalkan olan polisler olsaydı o seyirciler pervasızca sahaya atlayamazlardı!
Trabzonsporlu Futbolcular: Suçsuz ve Mağdur
Sahaya koydukları güzel oyunları ve tüm emekleri yaşanan bu çirkin olaylarla heba olup gitti.
Fenerbahçeli Futbolcular: Suçsuz ve Mağdur
Centilmence oynayan ve tüm yaşananlara rağmen maçı hakederek kazanan futbolcuların maç sonunda sahada kutlama yapmaları çok makul bir durum. Nitekim aynısını ve fazlasını Trabzonsporlu futbolcular daha birkaç ay önce Fenerbahçe stadında kazandıkları maçtan sonra yapmışlardı ve hiçbir tepki almamışlardı birkaç ıslıktan başka.
Fenerbahçe Kulübü: Suçsuz ve Mağdur
200 milyon Euro’nun üzerinde kadro değeri olan Fenerbahçe Kulübü profesyonel futbol takımının özellikle yabancı oyuncularının “biz nereye düştük” psikolojisini atlatmaları için çok ciddi çaba sarfetmesi gerekecek. Atlatamazlarsa 3-Temmuz ve Rize maçı dönüşü kurşunlanan otobüs sonrası yaşanan travmaların bir yenisinin yaşanması bir şampiyonluğa daha mal olabilir.
Bu maç bitti ama önümüzdeki döneme dair birkaç tehlike daha ortaya çıktı:
- Maç 2-0 olduktan sonra Trabzonsporlu holiganlar daha çok su, maytap ve meşale atmaya başladılar. Oyun durdu. Fenerbahçe takımının morali ve konsantrasyonunu bozuldu. Yani holiganların yaptığı bu taşkınlıklar ve zorbalıklar Fenerbahçe takımı oyuncularını sindirdi. Ardından maç 2-2 oldu bir anda. Rakibi sindirerek maç kazanma formülünün tuttuğunu gören başka takım taraftarları da kendi maçlarında aynı yönteme başvururlarsa hiç şaşırmam!
- Özellikle yabancı oyuncular önümüzdeki dönemde kulüplerimizle sözleşme yenilerken ısrarcı olmayacaklardır. Bu da önümüzdeki yılların kadro kalitelerini olumsuz etkileyecektir.
Hep söylerim. Türkiye’nin en önemli problemlerinin başında denetim eksikliği ve yapılan suçlara yeterince ceza verilmemesi gelir. Bu skandal olaya da “bir daha yapmazlar abisi” tarzında yaklaşıp olayın üstü örtülürse emin olun birkaç hafta sonra bir başkası daha yaşanabilir. Allah korusun!