Balyoz Harekât Planı, Darbe Günlükleri ve Kafes Eylem Planlarında isimleri yer alan ikisi eski kuvvet komutanı 17 emekli general, 4 muvazzaf amiral, 27 subay ve 1 astsubayın gözaltına alınması, ardından ise tutuklamaların gelmesi ‘neler oluyor?’ sorusunu beraberinde getirdi.
Kimse şaşırmasın ve paniklemesin! Bakın neler oluyor;
İttihat ve Terakki anlayışına dokunuluyor,
Sivilleşmenin önünde duran engeller kaldırılıyor,
Herkes eşit şartlarda hukuk önünde hesap veriyor,
Normalleşme ve demokratikleşmeye yol alınıyor,
Ülke ayıplardan ve karanlıktan kurtuluyor,
Yeniden inşa için hukuk mücadelesi veriliyor,
Çelik gömlekler çıkartılıyor,
Toplum kafesten çıkıyor,
Ve hesap soruluyor…
Herkesin kendi görevini yaptığını görmek sevindirici bir durum değil mi?
Bu zihniyet yargılanmasın mı?
Vesayet sistemi devam mı etsin?
Kurumlar milli iradenin kontrolüne sokulmasın mı?
Değerlerin tehdit olarak algılanmasına son verilmesin mi?
Balyoz, Kafes, Sarı Kız, Ay Işığı ve Eldiven kod adlı darbe planları havada mı kalsın?
Toplumun cepheleşmesi için mücadele verenlere malzeme mi sunulsun?
İşte bu sorulara cevap arayın.
Toplum mühendislerinin gerilime yönelik masa başında ürettikleri haberlere dalmayın.
Örneğin 12 Eylül darbesini hatırlayın;
650.000 kişinin nasıl gözaltına alındığını,
1 milyon 683 bin kişinin tek tek fişlendiğini,
Sıkıyönetim mahkemelerinde verilen idam kararlarını,
Cezaevlerinde 299 kişinin yaşamını yitirmesini,
Kuşkulu ölümleri,
Kaçarken, çatışırken, habersizken vurulanları…
28 Şubat’ı unutmayın;
Patronların ve askerlerin diktasını,
Darbe şakşakçısı medyanın postal giymesini,
Sözde sivil toplum örgütlerinin cuntacılarla işbirliğini,
İnsan avına çıkan güvenlik güçlerini,
Asılsız ihbar mektuplarını,
BÇG’nin mimarlarını,
Üniversitelerdeki zulümleri,
Resmi dairelerdeki baskıları,
Milleti kafese alan yasakları,
Sivil iradeyi ayaklar altına alanları,
Dogmalar ile bir milletin biçimlendirmeye çalışanları,
Tankları ile demokrasiyi silindir gibi ezenleri…
Tüm bunları düşünün ve 'Balyoz’u anlamaya çalışın.