Uzun süredir aradığım ve Tokat’ta bile bulamadığım, tülbent üzerine Tokat Yazması’nı İstanbul’da Taksim Gezisi’ndeki el sanatları sergisine katılan Çanakkaleli bir hanım sanatçıdan satın aldım. Aslında ben, “Kara Kalem” Tokat yazması peşinde idim; ama şimdilerde bunu basan sanatkâr kalmamış. “Elvan Baskı”ya razı oldum.
Yazma konusunu yazının sonuna bırakarak, İstanbullulara Taksim Gezisi’ne gitmelerini tavsiye edeceğim.
Taksim Gezisi’nde 66 küçük kulübede Türkiye’nin değişik şehirlerinden gelen sanatçılar, gerçek anlamda kendi el sanatlarını sergiliyor.
Seher Mete, Rize’den gelmiş. Rize yöresinde Rumlardan kalma “feretiko” bezlerini satıyor. Feretiko bezi çözgüde pamuk, atkıda kendir ipi ile dokunan çok özel bir bezdir.
İzzet Erkaç, Aydın’dan gelmiş. Efeler diyarında, varlıklıların prestij giysisi “Körüklü Çizme” satıyor. Körüklü çizme, koncu akordeon körüğü gibi olan, efe pantolonu altına giyilen yapımı çok zor bir çizmedir. Günümüzde ne ustası, ne de bu çizmeyi giyecek babayiğit adam da kalmadı.
Anadolu’ya özgü sanatlar var
Rifat Varol, isimli genç küçük kulübesinde ney yapıyor. Boy boy kamışları kesiyor. Tornasında boynuzdan neyin başparesini (üfleme bölümünü) şekillendiriyor.
Hasan Özcan, Mardinli. Cam altı sanatı ustası. Cam altına Şahmeranlar işliyor.
Ali Büyükaşık, Antakya’nın Harbiye’sinden gelmiş. Yörede yetiştirilen ipekböceklerinin ipliği ile dokudukları bezleri satıyor.
Sedefkârları, topaç, saz, baston üretenleri, Edirnekâri, kazaz ustalarını, talikacı, çarıkçı, çinici, bıçakçı, kırmacı, bakırcı, keçeci gibi farklı sanat dallarını yaşatan ustaları bir arada görmek mümkün.
Ahmet Yaşin’in kulübesinde Tokat işi el baskılı sofra bezleri satılıyordu. “Tülbent üzerine baskı yazmanız mutlaka vardır,” diye soracak oldum. “Maalesef yok. Çünkü artık Tokat işi tülbent yazma isteyen yok. Şimdi sofra bezi ile giysilik kumaş üzerine baskı yapılıyor” dediler...
Sanat yok olmasın
Daha sonra kapısında Çanakkale yazısı olan kulübede tülbent üzerine Tokat basılmış yazmayı bulunca şaşırdım. Tokat’ta olmayanın Çanakkale’de işi neydi? Handan Cengiz, Tokat’a gelin gitmiş. Tokat’ta bu sanatı öğrenmiş. Şimdi memleketi Çanakkale’de öğrendiği sanatı icra eğliyormuş.
Tokat içi el basmalar, tahta kalıplar üzerine oyulan motiflerin, doğal boyaya batırıldıktan sonra bez üzerine el ile mühür basar gibi basılmasıyla üretilir. Bezin tülbent veya pamuklu bez, boyanın doğal boya olması esastır. Kadınlar bu yazmalara oya çekerler.
Benim Tokat yazması peşine düşmemin nedeni benzin almak için uğradığım Yeniköy Shell Benzin İstasyonu’nda görevli Emine Aktaş’ın, “Tokat yazması bul da, ona oya çekeyim” demesidir.
Bu anlatımın amacı, “Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali”ni bahane ederek, ülkenin değişik yörelerindeki sanatçıları İstanbul’a yılda bir defa getirenleri kutlamak ve olan biteni bilmeyenlere duyurmaktır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Yener Altuntaş ülkeyi gezerek bu sanatçıları bulmuş. Beyoğlu Belediye Başkanı A. M. Demircan gereken düzenlemeyi yapmış. Bu etkinlik her yıl tekrarlanır olmuş.
Bugün vakit ayırarak Taksim gezisine gidiniz.