Dar-üs Selâm (TANZANYA)
Türkiye'nin 'çok boyutlu dış politika' hamlesiyle ikinci plana itilen ülkelerin, içimizdeki uzantılarını kullanarak başlattıkları propaganda savaşının gürültüsü sürerken uzaklara gitmek hayli eğitici oluyor. Hem de geride bıraktığımız ülkede tartışılanlara ışık tutacak bir eğitim... Doğu Afrika'nın kapısı Tanzanya bile Türkiye'nin yeni arayışından haberdar ve mutlu.
Aksi halde milli havayolumuzun 123. durağı olarak başlatılan İstanbul-Entebbe (Uganda)-Dar-üs Selâm hattının açılışı için buraya gelen Türk Hava Yolları (THY) yönetim kurulu başkanı Hamdi Topçu'yu, hem Tanzanya hem de Zanzibar cumhurbaşkanları ağırlar mıydı?
Tanzanya Cumhurbaşkanı Jakaya Mrisha Kikwete ülkesini ziyarete gelen Hamdi Topçu ile İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı Dar-üs Selâm'da kabul etti; başkent Dodoma'dan beş saatlik yolculuğu göze alarak hem de... Görüşmede birbirinden çok uzak coğrafyalarda bulunan iki ülke arasındaki ilişkilerin artırılması çabalarına değinildi.
İki ülke birbirinden o kadar uzak ve kendini hissettiren yabancılık o kadar fazla ki, 2004 yılında ticaret hacmi 18 milyon dolar iken şimdilerde 66 milyon dolara çıkınca Tanzanya açısından Türkiye önemli bir ticari ortak haline dönüşüverdi.
Daha alınacak çok mesafe var.
Geçen yılın şubat ayında Tanzanya Cumhurbaşkanı Kikwete Türkiye'yi resmen ziyaret etti; ziyaretine aynı yılın sonuna doğru Abdullah Gül cevap verdi; o topraklara ayak basan ilk Türkiye Cumhurbaşkanı olarak... Ziyaretlerden iki ülke arasındaki ilişkileri artırma kararlılığı çıktı.
'Çok boyutlu dış politika' da bunu gerektiriyor zaten.
Uygulanan diplomasi devletten devlete el uzatmakla kalmıyor, ülkelerin halkları da birbiriyle ilgilenmeye başlıyor. Tanzanya ve uzantısı olan Zanzibar'da şimdiden dört adet Türk okulu faaliyette. Ülkenin çocuklarına verilen kaliteli eğitim hizmeti halkın ilgisini çekiyor. Türkiye'yi sadece ders kitaplarından ve sınırlı biçimde tanıyan Tanzanyalılar, eğitim hizmetine koşan gönüllüler aracılığıyla gerçek Türkler ile de tanışmış oluyorlar.
İki yıldır bütün dünyayı derinden etkileyen, Avrupa ülkelerinin dengelerini sarsan global ekonomik krizi ülkemiz az sarsıntıyla atlatacak görünüyorsa, bunun ardında ekonominin doğru yönetilmesiyle birlikte fedakâr insanlarımızın gayretlerini de görmek gerekiyor. Ellerinde çantalarıyla Kara Afrika'da çalmadık kapı bırakmayan işadamlarımızın... Tanzanya ile Türkiye arasındaki ticaretin kısa sürede aldığı boyut tamamen onların eseri...
Uluslararası alanda ikili ilişkilerde ülkemize geniş bir hareket alanı sağlıyor çok boyutlu yeni dış politika. Kronik ihtilâfların çözümü için kollarını sıvamakla, Türkiye, sadece dünyanın bir sorununu ortadan kaldırmanın derdine düşmüyor, ülkemizin -ticarî dahil- çıkarlarını da gözetmiş oluyor. Ticari yönden birbirine bağlı ve bağımlı ülkelerin birbirlerinin istikrarını korumayı üstleneceklerini de unutmamalıyız.
Bunun neresi macera? Bunu gerçekleştirme çabası ne zamandan beri suç sayılıyor?
Türkiye kerameti kendinden menkul çok bilmişler ülkesi; köşe başları Batı'nın ve Batılıların karşısında küçüklük hissine kapılmış tipler tarafından tutulmuş bir ülke... Şu sıralarda New York Times, Guardian, Washington Post gibi gazeteler ve oralarda yazanların isimleri sirkülasyona sokulmuşsa sebebi yine bu: Herkesi, hepimizi kendileri gibi Batı karşısında ezik sayıp propaganda amaçlı görüşlerden etkileneceğimizi sanıyorlar...