Uzun zamandır üzerinde yazmak istediğim bir konudur ‘’ Tesettür ‘’.
Yaklaşık 4-5 senedir zaman zaman internet sitelerinde veya bazı köşe yazarları yazdığında ilgimi çekerek okuduğum konuların başındadır tesettür.
Tesettürün modası olur mu olmaz mı olursa nasıl olur, bunun sınırları çerçevesi nedir nasıl olmalıdır sorularına bayağı bir cevap aradığım oldu.
Tesettür Seçim mi yoksa biçim mi?
Öncelikle bir bayan tesettürlü olmayı seçer ve bir tercihtir ve tercihini yaşar demek istiyorum ancak diyemiyorum. Çünkü bu ülkede aile baskısından kapanan ya da sırf çevresi kapalı diye kapanan tonlarca örnekler görmek mümkün.
Hatta size ilginç bir şey söylemek istiyorum; 32 yaşımdayım bu yaşıma kadar dinin gerekliliklerinden etkilenip kapandım diyen çok az insan gördüm. Genel tesettürlü profilinde aile belirli bir yaşa gelen kızına kapan der kızda kapanır. Türkiye’de bilinen bilinçli bir tesettür olduğunu düşünmüyorum. Bu ülkede tesettürlü olmak bir kültür ve giyim biçimi olarak oturmuş. Çok kişi bana itiraz edebilir ama şöyle bir çevremize baktığımızda kapalı olup ta bunu gerçek anlamda yerine getirebilen kaç insan var bir analiz edersek çok daha iyi söylediğimin anlaşılabilir olacağını düşünüyorum. Aile baskısından kapanan ya da öyle bir çevrede doğduğu için bu tercihi yapmak zorunda kalan ve seneler geçse bile aslında içinde kapalı olmak yokken açılamayan, açıldığında insanların gözünde farklı değer göreceğini düşünen insanlar çok fazla sayıda etrafımızda mümkün.
Bir insan düşünün çevresi gereği kapalı yaşıyor, ailesi kapalı eşi dostu kapalı herkes çevresinde kapalı veya dini değerleri yüksek bir okulda okumuş ve tamamen fabrikasyon bir ürün gibi belirli yerleri dolaşmış ve sonuçta ambalaja girmiş.
Aslında yaş ile kuruyu ayırmak gün geçtikçe zorlanıyor ancak benim kendi tespitlerimle yaş ile kurunun arasındaki en bariz farklar;
- Dini gereği kapalılığı seçmiş bir bayan sadece saçından bir tel görünmesin diye mücadele etmez. Saçının gözükmemesi için gösterdiği hassasiyeti tüm giyiminde görebilirsiniz. Sıkmabaşlı değildir.
- Dindar bir bayanda topuz göremezsiniz eşarbını kapanmak için kullanır güzel olmak için değil ! Kafasını dışı ile değil içi ile ilgilenir.
- Giyindiği halde çıplak değildir.
- Vücut hatları ortada değildir. Ortada olan edebidir onu görürsünüz.
- Tesettür cazip olmamaktır gerçeğinin farkında hareket eder ve cazibe uyandıracak kıyafetlerden uzak durur.
- Müslüman güzel olmalıdır mutlaka ama güzellik ile çekiciliğin farkını ayırır
- Makyaj yapmaz.
- Topuklu ayakkabının bir bayanı çekici gösterdiğinin bilincindedir bu bilinci hatırlar ve merdiven üstüne çıkmış insan edasında çakır tukur ortalarda dolaşmaz.
- Kendisini inşanlara değil Allaha beğendirmek için uğraşır.
- Bol mu? Uzuvları belli ediyor mu? İçini gösteriyor mu? Rengi canlı mı? Gibi soruları kendisine devamlı sorar ve aldığı cevaplar ölçüsünde hareket eder.
- Karşısından her gecen tesettürlüyü baştan aşağı süzüp ne giymiş diye merak etmez, insanların ruhi malzemeleriyle ilgilenir.
- Sokakta hareketleri ölçülüdür.
- Saçma sapan feminist düşünceler barındırmaz. Allahın emirlerine teslimiyet duyar.
- Bir kadının iffetli sayılabilmesi için örtünmesi yeterli değildir. Bu bilinçte hareketlerine yön verir. Hiçbir şeyinde abartı yoktur.
Bence budur. Ne kadar itiraz etsek te ne kadar yok kardeşim öyle böyle değildir diye olmayan gerçeklerin arkasına sığınsak ta oyuncuların giydiği kostüm ile oynanan oyun farklı.
Günümüz tesettürlü profili nefsani duygularına kılıf ararken sığınabileceği çok fazla sayıda gerekçe ve bahane var artık.
Bahane üretmeye gerek yok!
Dünyanın en güzel hayvanlarından ceylanı güzelliği için vururlar. Güzel meyvelere çok taş atılır. Ziynet eşyaları ( altın ) değerli olduğu için ateşte eritirler. Tilkiyi kuyruğu için avlarlar. Kürkleri için vahşice vurulan hayvanlar çoktur. Çok değerlere sahip olanlar, birçok felaketlere uğrayabilirler.
İslamiyet, dünya ve ahiretimizi cennet etmek için vardır. İslamiyet'in dışına çıkansa, avcının ağına düşer!
Tesettür -2 ile daha kapsamlı konuya devam edeceğim..
NOT:İstisna olan kardeşlerimiz mevcuttur.
U.Şafak Demir 01 Kasım 2011 / İstanbul