Adam;
Rakibi sendikanın başkanını, üyeleri arttıkça “yerden yere vurur”…
Kendi, yıllardır sendika başkanlığı yapar, üye sayısını erittikçe “kudurur!”…
***
Rakibi sendikayı, “iktidar yandaşı” olmakla suçlar…
Kendi sendikasının da bir partinin, hem de en bağımlısından “arka bahçesi” olduğunu her zaman “atlar!”…
***
Rakibi sendika şube başkanlarını sürekli başarısızlıkla suçlar…
Kendi “başarısızlığını” unutur!…
***
Rakibi sendika için, “iktidar gücünü kullanıp çalışanlara zulüm yapmayın” der…
Kendi, “partisi” işbaşına geldiğinde zulümün “daniskasını” yapar, yapılmasına da göz yumar!...
***
Rakibi sendika için, “iktidarın sendikası” diye “çamurlaşır”…
Kendi, “eşini-dostunu” partisinden “aday” yaptırır, canla başla çalışır!...
***
Rakibi sendika için, “besleme sendika” demekten imtina etmez...
Kendi, yıllardır “partisine” yaslanarak, üyelerinin sırtından “beslenir!”…
***
Rakibi sendikanın, üyelerinin hakları için “didinmesi” “içine oturur”…
Kendi, yıllardır “başını kuma gömer”, kös kös yerinde oturur!…
***
Rakibi sendikanın “hak, hukuk, adalet” edebiyatına “tükürür”…
Kendi, yıllardır “vatan, millet, sakarya” edebiyatıyla “saltanatını” yürütür!…
***
Adam, muhalefette iken “kuzu postuna” bürünür, “kuzu” olur …
Kendi, küçük bir belediye iktidarını ele geçirdiğinde bile, “postu” çıkarır “kurt” olur!...