2020-2021 Eğitim öğretim yılı yarıyıl tatili 25 Ocak Pazartesi günü başlayacak. İkinci dönem 15 Şubat 2021 tarihinde başlayacaktır. Üç haftalık bir tatil söz konusudur. Çocuklarımız uzun bir ara okullarından kopuk bir şekilde uzaktan eğitim tabiriyle; bilgisayar ekranlarından eğitim hayatlarını gerçekleştirdiler.
Kimi çocuklarımızda uzaktan eğitimden mahrum şekilde eğitimlerinin
1. Dönemini kapattı. Kimi çocuklarımızda bilgisayarı, tableti, interneti olduğu halde eğitimlerini aksattı.
Eğitim ve öğrenim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her bireyin, sosyal hakları içerisinde yer alır. Peki bu hakkı kimler kullanabildi bu salgın süresince. Kimi mahalleler de, internet alt yapısı yüzünden internete giremedi çocuklar. Kimi yerlerde hiçbir şey yoktu. Bazen bilgisayar oldu, bazen internet vardı alt yapı sorunu olmadı ama bilgisayar bulamadı. Bazen de her ikisi de yoktu velhasıl herkes bu sosyal hakkı kullanamadı.
Bir zamanlar anne ve babalar evine ekmek götürme kavgası yaşarken, şimdi buna bu sorunlarda eklendi tam oldu. Düşünün bir evin dört çocuğu var ve dört tane bilgisayar, dört tane oda gerek. Örgün eğitim sistemini ve açıktan öğretim ve uzaktan eğitim sistemini hemen hemen herkes iyi algıladı bu süreçte.
Özellikle de kırsal kesimlerde eğitim devam etmeli. Sayılı öğrencisi olan okullar bu salgın, doğal afet gibi olağan üstü haller süresince asla kapanmamalı. Her türlü önlemler alınıp öğrenciler, öğretmenlerinden kopmamalı. Birçoğunun aile hayatı maalesef ki okumalarına engel sunacak yapıda olan kesimken neden onlara bu kapıyı açalım.
Çocuklarımıza “Bilgisayardan uzak dur!” gözlerin bozulacak deyip, saatlerce çocukların ders dinlemesini ve çocuklara şöyle telkinde bulunan veli olmayan yoktur.
“ Gözünü öğretmeninden ayırma”, “Dikkatlice izle, sakın başka bir şey ile ilgilenme”
Düşünün neyi yasaklıyorsak bir sonra ki zamanda yasakladığımızı önerir hale geldik. Fikir, düşünce olarak çocuklarımıza faydalı olabilir bu uzaktan eğitim şekli ama ilerleyen zamanlarda zararlarını görmememiz için bir sorun kalmadı.
Boyun fıtığı, görmede bozukluklar, beyinde fonksiyonel bozukluk, baş ağrısı. Duygusal olarak da etkisi çok farklı seyrediyor. Her yaş grubuna göre değişiklik gösteriyor. Genç ve çocuklar da farklı etki yaratabiliyor. Mimikler, düşünceler, heyecanlar her şey bu ekranlardan farklı algılanıyor. Buda çocuklarımızın eğitimine katlıdan çok zarar sunacaktır. Sosyalleşme bakımından içine kapanma gibi yan etkilerini de göz ardı etmememiz gerek.
2020 Mart ayı süresince velilerimiz de pedagojik formasyonu olmadan öğretmenlik yapan insanlardı. Hatta bu zorlu sürecin başkahramanlarıdırlar. Çocuklarıyla bire bir derslere iştirak eden ilkokul velilerimiz oldu. Sadece anne ve baba demek hata olur torunlarıyla derse giren velilerimiz de oldu desek tam yerinde olur.
Bu üç hafta olan ara tatilden sonra okulların yüz yüze eğitime geçmesi inşallah, herkes için hayırlı olur. Elbette ki önce sağlık ve sonra eğitim ve öğrenim diyoruz. Çocuklarımız ve velilerimize teknolojiden uzak huzurlu bir tatil dileğim ile…