Önce bir fıkrayı birlikte anımsayalım:
Üniversitede okuyan bir öğrenci yıl sonu sınavlarına girmiş ve arkadaşına:
- Ben memleketime gidiyorum, sınavlar belli olduktan sonra bana sonuçları bildir, ancak telefona ben çıkarsam bana söylersin.Telefona annem çıkarsa -zayıfım olmaz da-, eğer bir tane olursa Ebubekir’ in selâmı var,dersin. İki zayıf imkansız da eğer olursa Ebubekir’ in Ömer’ in selâmı var, dersin. Üç zayıf hiç olmaz da eğer olursa Ebubekir’ in, Ömer’ in, Osman’ ın selâmı var dersin.Dört zayıf imkansız da eğer olursa, Ebubekir’ in, Ömer’ in, Osman’ ın, Ali’ nin selâmı var dersin.
Arkadaşı tamam der ve bizimki memleketine gelir. Bir zaman sonra sınavlar belli olur, arkadaşı sınav sonuçlarını bildirmek için telefona sarılır, telefona öğrencinin annesi çıkar.
-Teyze, oğlunuza söyle, Ümmet-i Muhammedin selâmı var.
Bu fıkrayı severim, hayatın gerçeğini özetler: Tahminlerimiz bizi yanıltabilir.
Okullar yaz tatiline girdi. Ne mutlu çocuklara! Gerçekten öyle mi?
Karnesi iyi olanlar için öyledir elbet. Bütün yaz hem ailesi hem kendisi karnesinden bahsedip konu komşuya, tanıdık tanımadıklara hava atabilir, sosyal medya bunun örnekleriyle dolu. Görmediniz mi yoksa?
Karnesi iyi olmayanların ise bütün yaz burunlarından gelecek. Çocuğu her gören “Nasılsın, karnın aç mı? diye sormadan “Karnen nasıldı?” diye sorup canını sıkacak, velisi içinden “Derdi sana mı düştü?” derken soran kişiye gülümseyerek “Çalışmadı, çalışsa çok zeki…” diye geçiştirecek.
Peki tatil başladığından beri çocuklar ne yapıyor dersiniz? Serbest kıyafet, sınırsız uyuma dışında...
Bu, ailenin sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel durumuna göre değişiyor.
Eğer çocuğun gideceği bir “Ali Baba’nın Çiftliği” varsa en başta bu değerlendiriliyor. Yoksa çevre şartlarına bakılıyor. Dışarıda oynama imkânı varsa, arkadaş edinme becerisi varsa ne ala…
Maddi durumu iyi olanlar çocuklarını zaten tatilden önce bir yaz kursuna kaydettirdi. Veliye de hak vermek lazım. Üç ay az zaman değil ve bu süreyi iyi değerlendirmek gerekiyor. Nadiren başından atmak için gönderenler olsa da… Yaz okullarının yatılı olanları da var biliyorsunuz.
Eeee, yaz okulu, çiftlik, arkadaş ortamı da yoksa çocuk evde ne yapacak?
Bütün yaz kitap okuyup test mi çözecek sanıyorsunuz?
Anne babanın da tatili yoksa çocuk akşama kadar internette.
Tablet, televizyon, yemek, uzanma döngüsü içinde üç ay bitiverecek.
O değil de çocuk okullar açılıp da okula döndüğünde ilk şu soruyla karşılaşacak:
“Tatilde ne yaptın?”
Çocukların buna güzel, etkili cevaplar vermelerini sağlamak ebeveynin elinde. Çocuklarınız tatili boş geçirmesin. Muhakkak evde dahi, yapabileceği etkinlik imkânı hazırlayın. Ebru sanatı, kum sanatı, kitap okuma alışkanlığı, spor faaliyetleri, müzik aleti çalma... Ve daha onlarcası... İmkânınız varsa mümkün olduğu kadar etkinlikleri beraber yapmaya, çocuklarınızla kaliteli zaman geçirmeye çalışın. İyi bir tatil sonrası çocuklar daha başarılı olur, unutmayın.