Üç yıl kadar önce Konya’da önemli bir kuruluşun bir yetkilisi Tahir Büyükkörükçü Hoca’nın bir sözünü dile getirmişti.
Hoca son yıllarda şöyle diyormuş:”Ülkemizin bu günlere ulaşması için çok zahmet ve çile çekildi, bedel ödendi. Biz dualarımızda hep, ‘Yarabbi bize güzel günler göster!’ derdik. Şükürler olsun, Allah bize güzel günleri gösterdi. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, bakanlarımız ve devletin çeşitli sorumluluk mevkilerindeki güzel insanların halka hizmet için çırpınışlarını görünce Rabbime hamd ediyorum, şükrediyorum. Güzel günleri görmek bize nasip oldu elhamdülillah!”
Bir Deniz Feneri şahsiyet daha ebedi âleme göçtü. Tahir Büyükkörükçü Hoca 5 Mart Cumartesi sabahı Hakk’ın Rahmetine kavuştu.
86 yıllık ömrünü çevresini, cemaatini, sevenlerini aydınlatmakla geçiren ve kendisine kulak verenlerin hayatlarında önemli değişimlere vesile olan Tahir Büyükkörükçü Hoca artık aramızda değil. O, milyonların gönlündeki müstesna yerinde ve sevenlerinin dualarında.
Vefat ettiği gün Kontv’de yayınlanan sohbetinde şu hatırasını anlatıyordu:
Hicaz’daydık. Sabah namazına giderken benim bir birkaç metre önümde yürüyen bir genci tanıdığım birisine benzettim. Gencin duyacağı şekilde, “Hay Allah razı olsun. Ne güzel bir şey bu saatte camiye gitmek” diye birkaç defa tekrarladım.
Genç durdu, geriye dönüp bana baktı. Tanıdığım genç olmadığını görünce, “Evladım, sizi bir tanıdığıma benzettim. Ama fark etmez sen de benim bir evladımsın!” dedim.
Beni tanımıyordu. “Sizi tanıyamadım, tanışabilir miyiz?” dedi. “Ben Konya eski müftülerinden Tahir Büyükkörükçü” dediğimde, genç adam hayret ve sevinçle şöyle dedi: “Hocam, sizin 21 tane vaaz kasetiniz var bende. Konuşmalarınızı yıllardır defalarca dinledim. Hep derdim ki, Allahım sesinden tanıdığım Tahir Hocamla bir gün de yüz yüze tanışsam! Allah duamı kabul etmiş. Çok şükür!”
Merhum Tahir Büyükkörükçü Hoca Konya’nın bağrından çıkmış, Kapı Camii’nden göğe yükselmiş, ışığını teknolojinin de imkânlarıyla ışığını bütün dünyaya ulaştırmış bir mübarek zat idi. Bir deniz feneri idi, gece ve gündüz hep ışık saçan, yol gösteren.
Ömrünü İslama adayan Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, 1925 yılında Konya'da doğdu. Konya'nın Meşhur hocaefendilerinden Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu Hoca'dan Hadis dersleri aldı. Hayran olduğu Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretlerinden de manevi ders alan Tahir Büyükkörükçü, askerlik dönüşü, eski garaj civarındaki Boncuk Camii'nde imamlığa başladı. Çeşitli camilerde verdiği vaazlara ilgi her geçen gün arttı. Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ahmed Hamdi Akseki'nin Konya'ya gelişinde vaazını dinlediği Tahir Hoca, prosedür gereği yapılan bir imtihanla 1951 yılında Konya merkez vaizliğine tayin edildi. 1965 yılında da Konya müftüsü oldu. Yedi yıla yakın devam eden müftülük döneminden sonra kendi arzusu ile tekrar kısa bir süre vaizlik yaptı ve 1973 yılında emekliye ayrıldı. 1977 yılında Milli Selamet Partisi'nden Konya milletvekili olarak Meclis'e girdi. 12 Eylül darbesinde tutuklandı; 'İslamî esaslara dönülmesini ve İslamî devlet kurulmasını istediği' iddiasıyla askeri mahkemece yargılanarak, 11 ay cezaevinde kaldı. Başta Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretleri olmak üzere Ladikli Hacı Ahmed Efendi, Hacı Veyis Zade Mustafa Efendi, Muhammed Harrani Hazretleri, Musa Topbaş Efendi, Muhammed Zahid Kotku Hocaefendi, Mekkeli Üstad Muhammed Alevi Maliki, Yahyalılı Hacı Hasan Efendi, Necip Fazıl, Ali Ulvi Kurucu Hocaefendi, Havlucu Ahmed Efendi, Konyalı Dişçi Mehmed Efendi gibi alimler Tahir Büyükkörükçü Hocaefendiyi ziyaret edenler arasındaydı.
1977-80 yılları arasında TBMM’de milletvekili olarak hizmetle geçiren Büyükkörükçü, geri kalan ömrünü ise kesintisiz sürdürdüğü irşad faaliyetleri ile halkın olgunlaşmasına adayarak yaşadı.
Onun ışığı kayıtlara geçen sohbetleri, yetiştirdiği talebeleri ve eserleri ile kıyamete kadar yayılmaya, gönüllerde yansımaya devam edecek.
Allah mekânını cennet eylesin. Sevenlerine sabırlar ihsan eylesin.