ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Ankara ziyareti esnasında Barack Obama'nın önümüzdeki ay Türkiye'ye geleceğini duyurarak "sürpriz" yaptı.
Ziyaret gerçekleştiğinde, Obama "Beyaz Saray'a çıktıktan sonra en kısa sürede Türkiye'yi ziyaret eden ABD Başkanı" olacak…
Obama, ilk deniz aşırı ziyaretine Türkiye'yi de ekleme ihtiyacı duymuş; neden acaba?
*
Davos'ta yaşananları müteakip "ABD ve İsrail bize bunun hesabını sorar" diye feveran etmişti, "içimizdeki iliştirilmişler" takımı…
Nisan'da "kaos" bekliyorlardı.
"ABD Türkiye'ye dünyanın kaç bucak olduğunu gösterir" falan diyorlardı.
Nisan'da Obama geliyormuş: Olacak iş mi yani, şimdi bu?
Sadece bu son gelişme bile Ankara-Washington hattında köprülerin altından çok suların akmış olduğunu gösteriyor.
Misyonları gereği mütemadiyen "ABD'ye mecburuz"u seslendiren "iliştirilmişler" kimin kime mecbur hale geldiği gerçeğinin üzerini artık örtemez haldeler…
*
Davos'taki tarihi restten dolayı "Türkiye'nin başına gelecek diplomatik felaket senaryoları"ndan söz edenlerden biri dünkü sütununda "Obama'nın soykırım demeyeceği belli oldu" diye yazıyordu:
"Obama'nın bir ay içinde Türkiye'yi ziyaret edeceğinin açıklanması, ABD Başkanı'nın 24 Nisan'da yapacağı açıklamada 'soykırım' sözcüğünü kullanmayacağının da zımnen ilan edilmesidir. 'Soykırım' sözcüğünü kullanacak olan bir ABD Başkanı'nın Türkiye'yi ziyaret edebileceğini düşünmek saçma olurdu…"
Dışişleri bakanlarının yayınladıkları ortak bildiriye "Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi çabalarına ABD'nin de destek verdiği" hususu da girmiş bulunuyor.
ABD, Türkiye'nin pişirdiği bu tarihi hadiseye "destek vermek zorunda kalan" taraftır. Destek sözünü edip de arkasından "köstek" gelirse bunun neticesini ABD düşünmek zorunda kalır.
Sözde 'soykırım' tasarısını Türkiye'nin başının üzerinde yıllardır sallayan ABD yönetimi, Ankara'nın kapalı kapılar ardında kimi kozlarını oynamasıyla -iki yıl önce- son anda geri adım atmıştı.
Bir an için o tasarıyı Kongre'den geçirdiklerini varsayalım; böyle bir adım, Türkiye'yi değil ABD'yi zor durumda bırakacaktır.
Obama seçim kampanyası sırasında "soykırım" lakırdısı için beş kere taahhütte bulunmuştu. Bir de mektubu var.
Buna mukabil, Nisan'da Türkiye ziyaretinin açıklanması geri adım atacağını gösteriyor. Velev ki, Obama her şeye rağmen "soykırım" dedi; bu durumda kaybeden Washington olacaktır.
Son dönemde yaşadığımız bütün gelişmeler, Ankara-Washington ilişkilerindeki tarihi seyrin değişmiş olduğunu gösteriyor.