Amerikan Film Enstitüsü Amerikan sinemasının ilk yüzyılındaki en meşhur 100 sinema repliğinin sıralamıştır. Onbirinci sırada başrolünde Paul Newman’ın oynadığı 1967 yılı yapımı “Cool Hand Luke” filminden şu müthiş replik vardır: “Burada bir iletişim kurma başarısızlığımız vardır.” (“What we've got here is failure to communicate.”)
İşte dün yaşadığımız Süper Kupa fiyaskosu da bence en iyi bu sözlerle açıklanabilir. Evet bu organizasyonun, daha doğrusu organizasyonsuzluğun baş aktörlerinden biri olan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) çuvallamıştır. Ama ilk kelimesi “Türkiye” olduğu için bu başarısızlık ne yazık ki hepimize yazar!
Suudi Arabistan’da oynanması aylar önce beyan edilen Fenerbahçe - Galatasaray Süper Kupa müsabakasının oynanmamasının nedenleri çok ama tarihe not düşmek adına bir kez daha sıralayalım:
- Tüm paydaşlarla devamlı iletişim halinde olmamak.
- Türkiye ve Suudi Arabistan devletlerinin ve halkların hassasiyetlerini göz önüne alan bir protokol yapmamak.
- Şeffaf olmamak.
- Bu protokolü tüm paydaşlarla, özellikle kulüplerle paylaşarak fikirlerini ve onaylarını almamak.
- Tüm detayları haftalar ve hatta aylar öncesinden düşünüp prova yapmamak.
- Mukaveleye imza atmadan önce bu konuda uzman kişiler ve avukatlar huzurunda tüm ayrıntıları ve şartları tartışmamak ve asgari müştereklerde birleşememek.
- “Ben yaptım oldu” ve/veya “hallederiz abi” zannıyla hareket etmek.
- Zaten gönülsüz olduklarını defalarca zikreden kulüpleri ikna etmek adına güvenceler vermek ve çok daha dikkatli olmamak.
Bu fiyaskoda aslan payı TFF’nindir ama Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerimiz de masun değildir. Yüzyılı aşkın tarihe sahip iki kulübümüz de kendilerini fazlasıyla ilgilendiren bu protokolü en ince detayına dek incelemeli ve beğenmedikleri yerlerin değişmesi için yorumda bulunmalı veya en azından şerh koymalıydılar. Eğer bunu yapmışlarsa onlara diyecek sözüm yok.
Suudi Arabistan tarafı da kabahatlidir. Hadi Türk tarafı unuttu, siz niye bu şartlarınızı ve hassasiyetlerinizi zamanında dile getirmediniz!
Bakara 2/282. ayet “Ey İman Edenler! Belirlenmiş bir süre için borçlandığınız vakit onu yazın. Bir kâtip onu aranızda adaletle yazsın. Hiçbir kâtip Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geri durmasın, yazsın.” der. Yine Efendimiz AS’ın bu minvalde hadisleri vardır. Eğer iki müslüman ülke olan Türkiye ve Suudi Arabistan bu ayet ve hadislere uysa ve mukavelede “muğlak” veya “değinilmemiş” noktalar bırakmasa bugün bu rezaleti yaşamayacaktık!
28 senedir ABD’de yaşıyorum ama böyle bir fiyasko ne duydum ne de gördüm. Çünkü milyonlarca insanı alakadar eden bu tip organizasyonlarda her şey düşünülür ve sözleşmeye konulur. Yine de taraflardan biri caymasın diye çok ciddi yaptırımlar da eklenir protokollere.
Önümüzdeki günlerde eminim maddi tazminat davaları da açılacaktır ve rezaletin boyutu daha da büyüyecektir.
Neticede kazananı olmayan bir fiyasko bu ve her geçen gün daha ileriye gittiğine ve yükselen yıldız olduğuna inandığımız Türkiye’ye hiç yakışmadı! Bence kabahatli olanlar tez zamanda cezalandırılmalı ve artık bu işleri profesyoneller yapmalı.