Davut'un oğlu Süleyman çok yetenekli bir büyücü müydü? Yoksa Allah'ın kanunlarına uymakla yükümlü bir peygamber, sadık bir kul muydu?
Bazılarına göre inanması zor ama, yeryüzündeki kaosun, Süleyman'ın iktidar ve gücünün yanlış anlaşılmasından kaynaklandığını düşünüyorum. En azından sebeplerinden bir tanesi..
Süleyman çok farklı bir liderdi Bir ordusu vardi ki..Bölük bölük insanlar bir yanında..Cinler diğer yanında.. (Bugün uzaylılar diye insanları korkuttukları varlıklar, insanlarla beraber yeryüzünü paylaşan, bizim gibi yaşamlar süren cinler değil midir? Ülkemizde 'cinler alemi' bilimsel olarak araştırılmazken; İsrail'de, Avrupa'da, Rusya'da parapsikoloji adı altındaki kuruluşlar neyi araştırıyor? Bir düşünmek lazım..)
Ve de bölük bölük kuşlar...Süleyman'ın kuş dili bilmesi de ordusunun gücüne güç katıyordu. Acaba bugün teknolojiyi kullanarak kuş dilini çözmeye çalışan bir grup var mıdır? Hayvanları kullanarak istihbarat elde etmeye çalışanlara ne demeli..Tıpkı Süleyman'ın bir kuşu kullanarak, komşu bir krallıktan istihbarat elde etmesi gibi..
Süleyman öyle kudretliydi ki, rüzgarlara bile hükmediyordu. Rüzgarları hızla estirip, gemilerinin hızına hız katıyor, krallığının ticaretten elde ettiği gelirleri katlıyordu. Düşünmek lazım acaba günümüzde de rüzgarları ve havayı, radyo dalgaları ile etkileyerek, doğaya hükmetmeye çalışan, insanları kendilerine esir etmek isteyen şeytani bir grup var mıdır diye...
Süleyman'ın bu kudreti halk arasında büyük şaşkınlık yaratıyor ve halkın bir bölümü onun, Yaratan'ın elçisi olduğunu kabul ediyor ve ona bu güçlerin Allah tarafından verildiğine inanıyordu.
Lakin kimisine göre, Süleyman birçok gizli ilime sahip bir büyücüydü. Bu kesim, Yaratıcı'yı fiziksel gözlerinle göremediklerinden, O'nun varlığını reddediyor ve varlıklarını bildikleri cinleri, tanrıları olarak görüp onlardan medet umuyorlardı. Cinlerin gizemli yaşamları onları mesd ediyor, adeta büyülüyordu. Tabii ki cinlerin inşaa etme kabiliyeti (Piramitleri cinler inşaa etmiş olabilir mi?), hızları ve maddeyi göz açıp kapayıncaya kadar bir yerden bir yere taşıyabilme özellikleri (günümüz tabiriyle ışınlanma) cinlere olan ilgiyi daha da arttırıyordu.
Nitekim Süleyman öldüğünde Yahudi ırkı ikiye bölündü. 3000 yıl kadar önce..Yahudi ırkının imanlı kulları Judea adlı krallığı kurarken; putperest, ateist ve büyücüleri ise İsrail adlı ülkeyi kurdu. Ve bu fikir ve görüş ayrılığı günümüze kadar devam etti.
Bugün, Süleyman'ın kudretini Allah'tan almadığını düşünen ve umudunu cinlere bağlamış bir grup (şeytanın da bir cin olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir), bilim araştırmalarına tam gaz devam ediyor ve Süleyman'ın tekniklerini kullanarak, dünyaya aynı Süleyman gibi hakim olmak istiyor olabilir mi? Bu sebepten dolayı, Kudüs'te, Mescid-i Aksa'yı yıkıp, Süleyman tapınağını yeniden inşaa etmek gibi bir planları var mı? Bu tapınaktan, yani bir merkezden tüm dünyaya hakim olmak istiyorlar mı? Eminim ki yakında, bütün bu planları daha net bir şekilde görmeye başlayacağız