Ey can!
Yük çekebileceğin kadar olmalı…
İstiab hakkını aşmamalısın!
Acıya ne kadar dayanabilirsin ki…
Hasretin yükünü çekebilir misin ey can?
İki büklüm olsam da bu yokuş beni yormaz diyebilir misin?
Söyle hadi!..
Çifte su verilmiş kılınç gibi olmayı düşledin mi hiç?!
Bu noktaya gelene kadar hangi ateşlerde pişti o kılıç bilir misin? Hangi sularda soğudu ve tekrar kızgın közlere vurdu kendini…
Kahır çekebilir misin kahır?
Sırtlayabilir misin eşin, dostun ızdıraptan yana neyi varsa?
Sıkıntılı bir zamanda dar kapılardan geçmeyi bilir misin?
Sözsüz konuşmayı denedin mi hiç?
Kelimelere ihtiyaç duymadığın, sadece gönülden geçen mânâlarla iletişim kurduğun vaki midir?
Kimseye yük olduğunu hissettirmeden ya da onları yük telakki etmeden bu dünyada seyran edebiliyor musun?
Selamsıza selam verebiliyor musun?
Eli yumruk olanla tokalaşmayı başardığın oldu mu?
Ya hüzün yağan gönülleri coşturduğun?
En son kimin dizine derman olmuştun?
Ağlayan gözler senin elinden kaç kez silindi ey can?
Kaç kez?
Kuyuya düştün mü hiç? Acılara bulanarak…
Yanmalardan beter oldun mu?
Kabuk bağlayan yaralara ne vakit merhem olmuştun? Ya da bulmuştun?
Yol oldun mu yol? Yolcular geçti mi üzerinden? Sılaya ulaştılar mı yolcular?
Yâre kavuştular mı? Ne dersin?
Dindi mi hasretleri?
Köprüler kurdun mu gönüller arası?
Dinlemeyi bildin mi?
Dilenmeyi Haktan peki? Yüz sürmeyi başarabildin mi ey can?
Ayaklar altına alabildin mi neyin varsa egodan yana?
Bir ceylanın gözünde aşkı aradın mı? Buldun mu?
Yürek verdin mi, yürek?
Verdiğini bile söyleyemeden?
Yaralandın mı? Parçalandın mı? Paralandın mı?
Hiçbir şey olmamışçasına kalkıp düştüğün yerden devam edebildin mi istikamet üzere sevdana?
Emelin yakınlaştı mı? Adımların bitmişken ümidine yeniden sarılabildin mi?
Vermeyi denedin mi? Üleşmeyi düşündün mü? Varlığını yoksulla paylaşabildin mi?
Başardın mı bunu? Susma hadi söyle!
Asileşmişken öfkenin küpünü kırabildin mi?
Canını canlarla değiştin mi?
Arzular gönlünde şelale olmuşken tutabildin mi dizginlerini?
Tüllenmişken hayallerin gözünde, çekebildin mi perdelerini gönlün?
Bin can ile bir canâne yola çıktın mı?
Câna can olmayı başardın mı?
Varlıktan soyunabildin mi?
Öğrendin mi marifetin varlıkta olmadığını?
Yokluğun hakikatine kaç adım yaklaştın?
Sorular sordun mu kendine ey can? En yakıcısından?
Sözsüz konuşmayı bilir misin?
Bilmiyorsan kelimeler kifayetsiz kalır!
Bilesin…
HABER NAME/ 08.01.2012