ABD bir konuda Türkiye'yi sıkıştırmak istediğinde Soykırım iddialarını gündeme getiriyor. Duruma göre mesela Türkiye, İsrail ile ilişkileri düzeltip Suriye ile İsrail arasında arabuluculuk yapmaya ya da Füze Kalkanı Projesi'nin bir ayağının Türkiye'de olmasına karşı çıkmasını engellemek veya İran'ı nükleer çalışmalarından vazgeçirmek için bizimle işbirliği yapmaya mı zorlanmak isteniyor hemen "Ermeni Soykırım iddialarını içeren tasarıyı Kongre'den geçiririz " yollu tehditlere muhatap oluyoruz. Hem de bu tehdidi kapalı kapılar ardında yapmakla da kalmıyor açık açık ilan ediyorlar.
Bir türlü, "Yeter artık!. Ne yaparsanız yapın" diyemiyoruz. Biz alttan aldıkça, çekingen bir tavır sergiledikçe üzerimize geliyorlar. Her sene başında konuyu gündeme taşıyor 24 Nisan'a kadar pişirip duruyorlar. Çoğu zamanda tehditle bazı istediklerini alıyorlar. Bunu yapan ülke ise Türkiye tarafından stratejik müttefik kabul ediliyor. Uluslararası önemli konularda birlikte hareket ediyoruz. ABD, Afganistan'ı işgal eder umduğundan sert bir kayaya çarptığını görünce Türkiye'den asker desteği ister, biz de göndeririz. Ama bunu görünüşte ABD istedi diye değil de NATO istediği için yaparız. ABD, İran'a vurmayı bölgede İsrail'e tehdit olabilecek bir gücü devre dışı bırakmayı kafasına koymuşsa Türkiye'nin desteğini ister. Irak işgal edilir, Türkiye'nin tüm karşı çıkışlarına rağmen sınırımızda bir Kürt devletinin kuruluşunu gerçekleştirir, bu oldu bittiyi de Türkiye'yi kabule zorlar. Gerekirse bunun için terör kozunu devreye sokar. Nereden çıktı bu ABD şantajı.. Ermeni Soykırım Tasarısı ile İsrail ya da Füze Kalkanı bağlantısı denebilir. Geçtiğimiz günlerde ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör John Kerry Ankara'ya geldi ve Başbakan Erdoğan dahil bir dizi temaslarda bulundu. Bu temasları sırasında gündeme getirilen başlıca konular Türkiye-İsrail ilişkileri ve bu ilişkilerin yeniden düzeltilmesi ile Türkiye'nin İran'ın nükleer çalışmaları sorununun çözümünde rolü üzerinde duruluyor.
Kerry, Ankara'daki görüşmelerinde seçimlerden sonra ABD Kongresi'nde Ermeni Soykırım tasarısına destek verebilecek grubun güçlendiğini belirterek, "Türkiye ve İsrail'in bağlarını yenilemesi önemli" diyor. Yani 'Siz İsrail ile sürtüşmekten vazgeçin, bağlarınızı güçlendirin ki ABD Kongresi'ndeki Yahudi lobisinin soykırım tasarısına destek vermelerini engelleyelim' demeye getiriyor. Kerry, Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerin normale dönmesi için yol aradıklarını ve destek olmaya çalıştıklarını tarafları cesaretlendirdiklerini söyleyerek, Türkiye'nin bölgede tansiyonun düşürülmesi için anahtar rol oynadığını ve ABD'ye yardım ettiğine dikkat çekiyor.
Kerry bu değerlendirmenin arkasından, "Uygun süreçler bularak ilerleyeceğimize ikna oldum. İsrail ve Türkiye'nin ilişkilerini eski seviyesine çıkarıp yenilenmesi önemli" diyor ki bu da bir bakıma görüşmelerden istedikleri sonucu aldıkları anlamına geliyor. Elbette Türkiye'nin İsrail ilişkilerinin eski seviyesine çıkartılması İsrail-Suriye arasında arabuluculuk isteklerini gündeme getirecek. ABD'nin Türkiye'den talebi sadece İsrail ile ilişkilerin düzeltilmesinden de ibaret değil. Bu arada Türkiye'nin İran'ı ikna ederek nükleer çalışmalarından vazgeçmesini sağlaması isteniyor. Elbette İran'ın nükleer çalışmalarını durdurması İsrail'in güvenliği ile ilgili yoksa diğer bölge ülkelerinin savunmasıyla değil. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Kerry'nin açıklamalarından anladığımız kadarıyla ABD için İsrail ve güvenliği bölgede her şeyden önce geliyor. Konuya bu açıdan baktığımızda Büyük Ortadoğu Projesi'nin tek hedefinin de İsrail'in güvenliğini sağlamak olduğu düşünülebilir. Öyle ise Türkiye bu projenin Eşbaşkanlığını niye üstlendi?