Sokak hayvanları mı, sahipsiz hayvanlar mı?

Zeki Deveci

Sokak hayvanları mı, sahipsiz hayvanlar mı?

Yakın zamanda çok tartışılan bu konu şimdilik gündemden düşse de, yakında yine ortaya çıkacaktır.

Şüphesiz her konu, bilim ve mantık ile ele alınmalı,

Ancak, sonrasında değer ve inanç süzgecimizden geçmeli.

Sultan sorar:
“Dırahtı ger sarmış olsa karınca,

Zarar var mı karıncayı kırınca?”

(Dıraht : Ağaç, Ger : Eğer)

Ariften cevap:

“Yarın Hakkın divanına varınca

Süleyman’dan hakkın alır karınca”

Öncelikle bize göre hiçbir hayvan sahipsiz değildir.

Tüm canlılar insanoğluna emanettir.

Teknoloji ve modern şehirleşmede bizden ilerde olan batıda,

bilim ve mantıkla bir çok karar alınır,

duygular ve inançlara çok yer verilmez,

insanlar dahi belirli koşullarda ötanazi edilir…

Aynı “gelişmiş” batıda,

tedavisi olmayan, veya zor/pahalı tedavi gereken ev hayvanları,

sahibinin talebiyle, ötanazi edilebiliyor.

Sağlıklı bile olsa, “sahipsiz” sokak hayvanları,

barınaklara alındıktan belirli süre sonra sahip bulunamazsa ötanazi yapabiliyor.

A.B.D.’de Florida Üniv. Küçük Hayvan Hastanesi’nde görev yaptığım sürede, “felç olduğu için artık bakamam” diyerek ötanazi talep eden, veya birkaç bin dolar vermemek için kırık ameliyatı yerine amputasyon isteyen, ve hatta ötanazi isteyebilen hayvan sahiplerine hayret etmiştim…

A.B.D.’de her yıl yaklaşık 1.5 milyon hayvan barınaklarda ötanazi yapılıyor (ASPCA). Hayvanseverlerin eleştirdiği bu yaklaşım, hayvan hakları tartışmalarında her zaman önemli yer bulmuştur.

2020 verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 6 milyon sokak hayvanı var ve bu sayı her geçen yıl artmaya devam ediyor.

Florida gibi son derece fazla orman ve doğal alana sahip bir eyalette yaşadığım sürede, 1 tane dahi köpek/kedinin sokak hayvanı olarak karşıma çıkmaması da bana son derece hayret vermişti… Bunun gerek çocuklarımızın güvenliği, gerek sokakta kalan hayvanların yaşayabileceği travmaların önlenmesi açısından ne kadar önemli olduğunu yaşayarak takdir ettim.

Veteriner cerrah olarak, ülkemde şehir yaşamındaki travma ve hastalıklar nedeniyle çok kötü durumda sayısız sokak hayvanı gördüm. Her ne kadar bunlar bize emanet desek te, travmaya uğrayan veya hastalanan bir çok sokak hayvanı, doğru bakım ve tedavi alamadığı için eziyet ve ağrılarla bir süre yaşayıp sonunda acılar içinde ölebiliyor…

Peki biz ne yapmalıyız? Halk olarak tek yapabileceğimiz, idarecilerin konuyu gündeme almasını ve sonuçlandırmasını sağlayacak talepleri yoğunlaştırmak. Belki yerel veya ulusal projeler, STK çalışmaları… Sahiplendirmeler, özel barınak merkezleri vd…

Bu konuda yetkili olsam; veteriner hekimlerden, yerel yöneticilerden, şehir planlamacılarından, hayvanseverlerden, toplumdaki kanaat önderlerinden ve ilgili dallardaki bilim insanlarından seçme bir heyet kurar, bilim ışığında ve değerlerimize de uygun planın yapılmasını ve uygulanmasınıbizzat takip ederdim.

Bunu onlarca insan tartışırken, sadece bir veteriner cerrah olarak benim bir yazıda hüküm vermem yanlış olur.

Yetkisiz şahısların beyanları hayata geçememektedir.

Yetkililerin ve uzmanların planlayıp harekete geçtiği,

toplumun da bunu tartışmak yerine güzel sonuçları izlediği günlerin gelmesi dileğiyle.

Vet. Hek. Doç. Dr. M. Zeki DEVECİ

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.