İkinci dünya savaşından sonra Almanya ile imzalanan (daha doğrusu Almanya'ya zorla kabul ettirilen) Versailles anlaşması ile 3'üncü dünya savaşının tohumları atılmıştı.
1948'de Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Filistin topraklarında İsrail devletinin kurulmasına karar verdi. Bu karar adalete, insafa, hakkaniyete, sağduyuya, barışa uygun değildi. Böylece 3'üncü dünya savaşının tohumu atılmış oldu.
Gerçek ve âdil olmayan barışlar savaş doğurur...
1948'den bu yana 62 yıl geçti ve beklenen barış, güven, huzur ve adalet yok ortada.
Yahudi milletine en büyük kötülüğü Siyonistler yapmıştır.
Anadolu Rumlarına en büyük kötülüğü Megali İdeacılar yapmıştır.
Anadolu Ermenilerine en büyük kötülüğü Ermeni komitacıları yapmıştır.
Yahudi dinine göre, Allah İsrail Oğullarını cezalandırmış ve yeryüzüne dağıtmıştır. Yine onların dinine göre, vaad edilmiş Mesih gelmedikçe Filistine dönülmemesi gerekir.
Siyonist safsata ve hezeyanlarından biri de Filistinin boş bir ülke olduğu ve Yahudilerin bu boş ülkeye gelip yerleştikleridir. Dünyada Antarktika gibi boş ülkeler vardır ama Filistin boş değildi, orada adı üstünde Filistin halkı yaşıyordu.
İsrail ve Siyonizm yüzünden çıkacak 3'üncü dünya savaşının tam tam sesleri duyuluyor.
Bu savaş bir kıyımlar savaşı olacaktır.
Siyonistler nükleer silahlarını kullanacaklar da, başkaları kullanmayacak mıdır?
Yahudileri Siyonistlerin pençesinden kurtarmak gerekiyor.
Filistin konusunda âdil, kalıcı, gerçek bir barış mümkün müdür? Bence mümkündür. Bunun için:
1. Siyonist ve ırkçı İsrail devletine son verilmeli, onun yerine iki Milletli bir Arap-Yahudi devleti kurulmalıdır. Bir Arap Milleti, bir de Yahudi Milleti. Osmanlıdaki milletler sistemi gibi.
2. Yerlerinden yurtlarından kovulmuş olan Müslüman veya Hıristiyan Arapların toprakları iade edilmelidir.
3. Filistin, Birleşmiş Milletler mandası altında özerk bir statüye sahip olabilir.
4. Yeni kurulacak karma devletin idaresinde Neturei Karta hahamlarına salahiyet ve sorumluluk verilmelidir.
Yukarıdaki dört maddeyi hayata geçirmek ne kadar zor biliyorum.Lakin bunlar 3'üncü dünya savaşının felaketlerinden ağır değildir.
Yahudilerin sebeb-i felaketleri ne Müslümanlar, ne Araplar, ne de anti-siyonistler olacaktır. Yahudileri Siyonizm yıkacaktır.
Çünkü Siyonizm bilgeliğe aykırı bir ideolojidir.
Çünkü Siyonizm Tevrata aykırı bir ideolojidir.
Çünkü Siyonizm, Musevî dinine ve şeriatına aykırı bir ideolojidir.
Çünük Siyonizm adalete ve barışa aykırıdır.
Bir millet için en büyük hak yaşamak, var olmaktır.
Siyonizm Yahudilerin geleceğini, varlıklarını tehdit ediyor.
Keşke bu gerçeği, iş işten geçmeden anlayabilseler...
* (İkinci yazı)
Kur'ana, Sünnete, Fıkha, Şeriata Aykırı Zekat Verilmez, Alınmaz
KUR'ÂN-IKERÎM'de çok açık, çok seçik, çok kesin, çok muhkem şekilde beyan edilen gerçekler, emirler, yasaklara aykırı olarak;
İctihad yapılamaz.
Fetva verilemez.
Zekat konusu bunlardan biridir.
Zekatın kimlere ve nasıl verileceği, nasıl sarf edileceği Kur'anla, Sünnetle, icmâ-i ümmetle, cumhur-i ulemanın öğretileriyle sâbittir.
Zekatla ilgili temel bilgiler şunlardır:
1. Zekat Kur'anda açıkça belirtilen sekiz sınıf gerçek şahıslara verilir. (Bunların bir kısmı zamanımızda yoktur.)
2. Hükmî şahsiyetlere (tüzel kişilere) zekat verilmez. Cami derneklerine, dinî vakıflara, Kızılay'a, Çocuk Esirgeme Kurumuna, Hava Kurumuna, Kur'an kursu derneğine, tasavvuf tarikatlarına, İmam-hatip derneklerine, Hayvanları Koruma Derneğine zekat verilmez.
3. Gerçek mücahide zekat verilebilir ama mecazî mânadaki kimisi samimî ve ihlaslı, kimisi sahte mücahitlere zekat verilmez. Adam "Ben dine hizmet ediyorum, dinî yazı yazıyorum, mücahidim, bana zekat verin..." derse ona kulak asılmaz.Ona verilen para zekat yerine geçmez, verenin üzerinden zekat borcunu kaldırmaz.
4. Zekat parasıyla cami yaptırılamaz.
5. Zekat parasıyla din okulu veya Kur'an kursu yaptırılamaz.
6. Zekat parasıyla bazı derneklerin, vakıfların, kuruluşların müdür ve personel maaşları, ısıtma masrafları, lavabo ve hela tamirleri ödenmez.Bina tamiri yapılmaz.
7. Para olsun, mal olsun zekatta temlik şartı vardır. Açıklama: Zekat olarak bir koyun vereceksen bunu koyun olarak vermelisin; kesip, etinden yahni yapıp fakirlere yedirsen zekat olmaz.
8. Zekat öncelikle miskin ve fakir Müslümanların hakkıdır. Onlar sürünürken, onlar açken, onlar muhtaçken onlara zekat vermeyip başka sahalara aktarmak doğru olmaz.
9. Diyanet zekat konusunda Müslüman halkımızı Ehl-i Sünnet fıkhına göre uyarmalıdır.
Ehl-i Sünnet dışı ictihadlar ve fetvalar geçersizdir.
İslamî kesim çok bozulduğu için akçalı bir ibadet olan zekat konusunda da çok uygunsuzluklar olmaktadır.
Bu konuda şimdiye kadar çok yazdım, yazmaya devam edeceğim.
Menfaatleri bozulan bazı şahıslar ve kurumlar beni suçlayacaklar, aleyhimde konuşacaklardır. Suçlasınlar, konuşsunlar...
Bazı dinî cemaatler halktan zekat parası topluyor ve bu paranın bir kısmı ile cemaatin başındaki zatın reklam ve propagandasını yapıyor, şöhretine şöhret katıyor. Bu yaptıkları doğru değildir. Allah'tan korksunlar.
Müslümanların zekat paralarını zimmetlerine geçiren zengin İslamcı kişiler varmış. Onların durumu çok kötüdür.
Doğru söyleyen dokuz köyden kovulurmuş.
Cenab-ı Hak bizlere zekat vermeyi, zekat ibadetini eda etmeyi (dosdoğru yerine getirmeyi), zekatlarımızı Kur'anın, Sünnetin, icmâ-i ümmetin, fıkhın, Şeraitin ışığında ve rehberliğinde vermeyi nasip etsin.
Kur'ana, Sünnete, fıkha, şeriata aykırı şekilde zekat veren (daha doğrusu verdiğini sanan) nice zengin var ki, zekatları verilmiş olmuyor, borçlu kalıyorlar. Yazık günah değil mi?
Elbette cami yapılsın, Kur'an kursu binası yapılsın, dinî dernek ve faaliyetler hizmet etsin ama zekat parasıyla, zekat malıyla değil.
Birtakım mezhepsiz, reformcu, yenilikçi, kendisini gerçek müctehid sanan ilahiyatçıların yanlış ictihadlarına ve fetvalarına kanmayınız, aldanmayınız.
Müslümanlar Borneo adasında İslam'a hizmet edecekmiş... Etsinler... Bu hizmet doğru, gerçek, sahih, iyi niyete ve ihlasa makrun bir hizmetse iftihar ederiz, tebrik ederiz... Lakin bu iş için Müslümanların zekat paralarını (Şeriata ve fıkha aykırı olarak) kullanmasınlar. Hizmetlerini ayrı fasıldan, hayır fonlarından karşılasınlar.
Zekat konusundaki bütün şazz, kural dışı, Kur'ana ve Sünnete ters düşen ictihadlar, fetvalar bâtıldır, geçersizdir.