Siyasilerin bir numaralı konusu; “ÖRTÜ”. Ama MASAörtüsünden değil, BAŞörtüsüden bahsediyorum. Aslında bakılırsa örtü bahane. Bence bazı siyasetciler konuşup tartışacak “önemli” konu bulamadıklarından, sürekli ve durmadan hatta bozuk plak gibi “örtüyü” konu yapıyor. Bazen de örtünün arkasına saklanıyorlar. Yıllardır aynı tantana, izin verilsin mi, verilmesin mi… Verilse ne olur, verilmez ise ne olur konusu. Oyalanıyoruz. Bekliyoruz. Çözüm üretemiyoruz. Neyin çözümü? Bunları yazarken ellerim titriyor, sinirden mi yoksa üzüntüden mi buna siz karar verin artık. Türkiye (%80i müslüman olan ülke)´den bahsediyoruz. Almanya ve Amerika´dan değil, öyle değil mi? Yazıklar olsun o zaman. Bunu bir çok kişi birçok kez yazdı, belki de içinden feryat ederek binlerce kez söyledi. Ben de yazıyorum, YAZIKLAR OLSUN.
Sevgili habername.com okurları, başörtüsü sorunu yarın kalksa, Türkiye İran´a mı dönüşecek? Bu nedir, neyin korkusudur Allah aşkına. Başörtüsü yüzünden ayrımcılığa uğrayan ve mağdur kalan nice genç kızlarımızın halini hiç düşünmüyorlar mı? İçlerinde ki hüznü, acıyı ve feryadı. Adalet ve özgürlükten söz edenler, din özğürlüğünü kısıtlayarak adaletli davrandıklarını mı düşünüyorlar yoksa. Başörtülü olduğu için uğradıkları ayrımcılıktan dolayı iş bulamayan bayanlar. Almanya´dan bahsetmiyorum Türkiye´den sözediyorum. Ve ben bu tantanayı anlamsız buluyorum. Çünkü bu konu tartışılacak konu olmamalıydı. Türkiye bunu problem haline getirmemeliydi. Türkiye işsizlikle, terörle, enflasyonla, ekonomik sıkıntılar üzerinde kafa yoracağına anlamsız, boş şeylere kafa yoruyor. Ne giyerse giyinsinler, çıplak gezmedikten sonra. Bırakın sokakta elini kolunu sallaya sallaya gezen insanlar gibi, elini kolunu sallaya sallaya üniversiteye giden gençlerimiz olsun, ama başörtüsüyle. Bırakın artık başörtüsü etrafında dönmeyi. İzin verin ve siz de bir ‚oh‘ çekin. Çünkü artık buna siz de tahammül edemiyorsunuz. İnsanın en doğal hakkıdır rahat ettiği kiyafetleri giyinmesi. Başörtüsü yasağı aslında kadın ayrımcılığından başka bir şey değil de nedir? Bakın şu tespit çok yerinde bir tespit olmuş. „…Yasak, üniversite eğitimi alamayan ve meslek sahibi olamayan bir kadını, kocaya bağımlı hale getirmekten başka bir işe yaramıyor. Türkiye'de yaşayan insanlar arasında bir sorun yok. Sorun elitistlerin kafalarında ve onların bütün meselelere takım tutar gibi yaklaşmalarında. Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın yenilgilerine gösterdikleri tepkiyi gösteriyorlar.“
Doğru söze nedir?
Eyvallah!
Muhabbetle efendim