Kardeşliğimiz Neoconlar için belalı bir huzursuzluğun kaynağıdır.
Bu yapının en temel ilkesini “Müslüman düşmanlarımızla çarpışmaları için Müslüman dostlarımızı silahlandırın” sözü özetliyor.
Bunun için gerektiğinde örgütler, ordular önce silahlandırılır sonra cesaretlendirilir ve iradeleri ödünç alınarak sahaya sürülür. Ancak plan tutmazsa yeni arayışlar başlar. Darbe, post-modern darbe ya da sandığa gizli müdahale…
Gerekli materyaller toplanır, istihbarat örgütleri elde ettikleri verileri hedef seçtikleri ülkelerdeki dost birlikleri ile paylaşmaya başlar. Onlardan gelen bilgi, belge, dinleme kayıtlarını da bir havuzda toplar. Paylaşımlar derinleştikten sonra operasyon için düğmeye basılır.
Oslo, Uludere(Roboski), 7 Şubat, Gezi olayları ve 17 Aralık süreci…
5 olay bir birinden farklı gibi gözükse de merkez belli. Neocon karargâhları.
İyi de neden biz seçildik?
Gelin biraz bu konuya bakalım;
28 yıldır yaşanan şiddet olaylarının savunma ve güvenlik harcamalarına etkisi 358,1 milyar olduğu belgelendi. Bu belge Neoconların asıl rahatsızlığının nedenini de anlamamıza yardımcı oldu. Huzursuz olmalarının kaynaklandığı noktayı da görmemizi sağladı.
Ve kirli toplantılara start verildi.
Think Tank kuruluşları derin projeler üretmeye başladı.
Kapalı toplantılarda yüksek sesle;
“Türkiye’nin savunma harcamaları düşüyor. Örgütte silah almıyor.
Silah baronlarımız Türkiye’ye silah ihraç edemeyecek hale geldi. Üreticilerimizi kurtarmak gerek.
Bunun en önemli yolu barış, istikrar ve ekonomik büyümeye darbe indirmek.
Bizim için en ölümcül tehlike barıştır.
Türkiye iç barışını sağlamak üzere.
Acilen bir şey yapmalıyız.
Silah fabrikalarımızın harıl harıl çalışmaya, silah üreticilerimizin kazançlarını artırmaya, savunma sanayindeki işçilerin işlerini güvenceye almaya devam etmeliyiz. Türkiye’yi gözden çıkaramayız” demeye başlandı.
Ve talimat geldi.
Düşman birlikler sahaya indi.
Neocon sponsorluğunda oluşturulan ‘çözümsüzlük ittifakı’ propagandaya başladı.
Sırayla operasyon denemeleri, algı çalışmaları, sokak hareketleri derken sandığa müdahale çabaları… Yıllar önce askeri vesayetin izlediği tüm metotlar denendi.
Silah baronları önüne çıkan her şeyi mahveden büyük bir güçtü. Ama bu güç bu kez şaşkındı. Bu güce karşı birleşenAnadolu, kirli ittifakı sandığa gömdü.
Yani kardeşlik ahlakıyla hareket eden millet, kardeşlik hukukuna sahip çıktı, Baron von Knigge’nin tetikçilerini bozguna uğrattı.
Tampliye Tarikatının operasyon kolu Sion Birliği sarsıldı, Mason Biraderler bavullarını toplamaya başladı. The Round Table teorisi çöktü, Illuminati şebekesinin üyeleri Türkiye’de etkin görev beklerken sığınacak delik arar duruma düştü.
Son kale Köşk… Çoktan çalışmaya başladılar bile… Trilateral Komisyonu etrafında yeni toplantılar başladı.
Kirli ittifaka önerecekleri Köşk adayı için isim arayışı içerisindeler. Son gelen bilgilere göre kadın aday üzerinde duruyorlar. Mason eşleri kurdukları derneklerde lobi faaliyeti yaparken, büyük loca kadın adaya pek sıcak bakmıyor!
Özgür masonlar locası ise kadın adayda diretiyor. (Büyük Loca, Özgür Masonları kadın masonlara yönelik ılımlı yaklaşımı sebebiyle "üvey kardeş" olarak kabul ediyor.)
Öyle gözüküyor ki onlar kadın aday krizi yaşarken Anadolu bir kez daha Selahaddin Eyyubi’nin izinden giderek, yeni seferlere ve zaferlere öncülük edecek.
www.twitter.com/aslandegirmenci
degirmenciaslan@gmail.com