Sindiremediniz..!
Ak sütten çıkmış kaşık gibi olduğunuzu sanma dostum.
Biz de beşeriz ve şaşarız.
İsmet sıfatı sadece peygamberlerde.
Biz her zaman hatalara açık kullarız.
Dindarız diyoruz ama dosdoğru namazımı kılabiliyor muyuz?
Herkesi yerin dibine sokarken ya yaptığımız nice hatalar ne olacak?
Hiç kimse tertemiz değil.
İlla ki günahlara duçar olmuşuzdur.
Kimse kendini peygamberler gibi sanmasın.
Belki de dindarım diyorsun ama en fazla günahı sen yapıyorsun.
Kul hakkı yiyorsundur,
Gıybet ediyorsundur,
Böbürleniyorsundur,
Hatta ve hatta büyük günahlar işliyorsundur herkesten gizli.
Buna rağmen dindar değil diye nice insanları kaybediyorsun yaptığın muhalefetlerle.
Niye yapıcı olmuyorsunuz?
Niçin bir gayri müslimin ya da dinden uzak bir kulun elinden tutmuyorsunuz?
Siz ne yapıyorsunuz?
Vur abalıya.
Peygamber sünneti bu muydu?
Tutmuyor muydu onun elinden?
Düşmanca tavırlar mı sergiliyordu?
O karşısındakini düşman olduğunu bildiği halde merhametle nazar ediyordu.
Ya siz ne yapıyorsunuz?
Karşı tarafta mı, tü kaka..!
İçinizden kötüler çıkıyor ama o kötüleri kendinize halel gelmesin diye dokunmuyorsunuz.
Menfaatleriniz mi var?
Sizin ilkelerinize aykırı bile olsa menfaatlerinizden dolayı bazı şeyleri yutabiliyorsunuz..!
Bu mu ilkecilik?
Bu mu omurgalı duruş?
Korkmayacaksın.
Haklı kimse onu baş tacı edeceksin.
Haksıza eyvallah etmeyeceksin.
Kalemin kırılsa da onun hakkını vereceksin.
Eğer onun hakkını vermiyorsan boşuna karalama.
Yalaka, sünepe, yardakçı, menfaatçi, yalaka ve bazılarının gözünde de yobaz kafalı olursun.
Değerin yerin dibine girer.
İşte o an bitersin.
Ne kadar kalem oynatsan da artık sen okuyucunun gözünde hiçsindir.
Yine de senin gibi olanlar seni pohpohlarlar.
Sıradanlaşırsın.
Bayağılaşırsın.
Ama ilkeli olursan, adam gibi duruşunu gösterirsen, oraya buraya kaymazsan işte seni her zaman adam sıfatına koyarlar.
Türkiye’de adam olmak zor.
Adamlıktan çıkmak da çok kolay.
Sen ki kendini dindar sanıyorsan ve arkana kitlelerine takmışsan vebal altına girmek istemiyorsan omurgalı duruş sergileyeceksin.
O vebali kaldırıyorsan ne mutlu sana!
Ya kaldıramıyorsan?
İşte yandığının göstergesi.
Sadece kendi günahınla öbür tarafta hesap vermeyeceksin.
Arkandaki kitlenin de hesabı sorulacak.
Onun için derim ki,
Ya adam gibi kalemini oynat,
Ya da adam gibi kalemini oynat..!
Notlar:
Geçen ki, “Bay Yağdanlık; Önkibar” adlı yazımdan dolayı biri alınganlık gösterip benim elektronik posta kutuma “Ahmak ; yağdanlık faydalanana denir.Güçlü olandan yana olana denir.Oysa ben zülum ve yokluk içindeyim,geri zekalı..Seni zavallı seni..Senin dinin AKP olmuş da farkında değilsin..Ahrette görüşeceğiz!...S Önkibar” diye mail gelmiş. Eh ahmak diyeceğim; eğer ben Akparti’yi kendime din olarak kabul etseydim önceki yazılarımda o partiyi ve mensuplarını veya yandaşlarını acımasızca eleştirmezdim. “Kaset Ayıbının Zina Boyutu”, “Biz Bu Adamları Hak Ettik”, “Kürt Açılımı, Karadeniz Kaçılımı”, “Dünürün Başbakan Aşkı”, “Sayın Başbakana Mektup” yazılarını okusa kimin ahmak, kimin zavallı olduğunu görecek.
Bu arada manevi harman zamanı üç aylara girmiş bulunuyoruz. Tüm okurlarımın, tüm Habername dostlarının ve tüm Mümin kardeşlerimin bu mübarek aylardan feyizlenmesini Rabbim’den niyaz ediyorum.