Sigaranın içinde nikotin yoğunluktadır. Nikotin bağımlılığı tıpkı esrar, eroin, kokain, alkol bağımlılığı gibidir. Zihni ve ruh halini değişikliğe uğratır.
Sigara içen bir kimsede nikotin beyine dopamin adlı bir kimyasal madde salgılatır. Dopamin içiciye haz verir. Bunun yanında konsantrasyonu arttırır, tepki süresini hızlandırır, enerji düzeyini yükseltir. Kişi aynı hazzı bir kere daha yaşamak için tekrar sigara içer. Beyin bir süre sonra nikotine karşı tolerans kazanır, yani aynı etkinin elde edilebilmesi için nikotinin miktarının arttırılması gerekir. Böylece kişi aynı hazzı yaşamak için içtiği sigaraların sayısını arttırmak zorunda kalır.
Beyin aşırı dopamin uyarmasına karşı birtakım savunma önlemleri alır. Yani beynin fizyolojisi değişir. Bu savunma önlemleri neticesinde bağımlılık yerleşir.
Bağımlılık yerleştikten sonra içici kanındaki nikotin konsantrasyonunu alıştığı dozda tutmak zorundadır. Son sigaranın içilmesinden sonra kandaki nikotin konsantrasyonu azalmaya başlar ve 4 saat sonra tükenir. Nikotinin kandan çekilmeye başlamasından itibaren beyin nikotine karşı aldığı savunma önlemlerini kaldırmaya başlar, yani beynin fizyolojisi nikotine bağımlılık kazanmadan önceki yapısına dönmeye başlar.
İşte bu süreç sancılı olur ve nikotin yoksunluğu sıkıntıları ortaya çıkar. Bir sigara içildiğinde dopamin salgılanacağı için nikotin yoksunluğu sıkıntıları anında ortadan kalkar. İçici nikotini aslında bir ağrı kesici niyetine kullanmaktadır.
Nikotin kesildiğinde dopamin salgısı durur. Dopamin salgısı durduğunda da kişide depresif bir ruh hali meydana gelir. Sigara bırakıldıktan sonra dopamin salgısının normale dönmesi için bir süreye ihtiyaç vardır. Bu süre kişiden kişiye değişir, ama ortalama olarak 3 aydır.
Dopamin salgısı olmadığı için beyinde meydana gelen sıkıntının çözümü olarak zihnimizde sigara isteği meydana gelir, ama bu istek 3 dakika sonra geçer. Bu sayede kan, damarlar içinden rahatça akabilmektedir. Ancak tütün dumanındaki Karbon monoksit bu tabakayı tahrip etmekte, böylece bu tabaka yapışkanlı bir hal almaktadır.
Bunun sonucunda yiyeceklerle birlikte vücuda giren yağ, şeker, kolesterol gibi maddeler bu tabakaya yapışmaktadır. Sonra da damar sertliği ve damar tıkanıklığı meydana gelmektedir. Yani kan pıhtısıyla tıkanmış bir damar kesiti ortaya çıkar. Tıkanmış bir damarın beslediği doku veya organ oksijen yetmezliğinden anında ölmektedir.
Sigaranın sebep olduğu ölümlerde ilk sırada dolaşım sistemi hastalıklarının sebep olduğu ölümler yer almaktadır. Sigara içildiğinde böbrek üstü bezleri ‘adrenalin’ salgılar. Adrenalin bir “savaş” hormonudur. Adrenalin salgılandığı anda damarlar büzüşür. Kalp kanı büzüşen damarlar içinden iletebilmek için daha hızlı çalışmaya başlar. Sigara içildiğinde kalbin atışı dakikada 20-30 atış artar. Kalp hızlı çalıştığı için daha fazla oksijene ihtiyaç duyar, ancak tütün dumanıyla birlikte vücuda giren karbon monoksit kandaki oksijeni kovar, dolayısıyla kalbe oksijen yerine karbon monoksit gider. Bunun sonucunda daha fazla çalışan kalp yeterli oksijen alamadığı için daha çabuk yorulur ve daha erken ölür. Sigaranın sebep olduğu ölümler arasında kalp krizi nedeniyle ölümler ikinci sıradadır.
Beyne giden arterler çok incedir. Bu arterler tütün dumanındaki karbon monoksit tarafından sürekli tahrip edilmekte ve hızla tıkanmaktadır. Ayrıca beyin sürekli çalıştığı için çok miktarda oksijene ihtiyaç duymaktadır, oysa sigara içilmesi yüzünden beyne sürekli karbon monoksit gitmekte ve beyindeki hücreler yeterli oksijenle beslenemedikleri için daha erken ölmektedir. Sigaranın sebep olduğu ölümlerde beyin felci nedeniyle ölümler dördüncü sıradadır.
Akciğerin tamamen kararmasının sebebi, tütün dumanındaki Katrandır. Sigara içmenin nihai sonucu akciğer kanseridir. Ancak kişi daha önce bir damar hastalığından veya kalp krizinden ölmektedir.
Sigara içenler sigara içmenin sonuçlarının ileri yaşlarda ortaya çıkacağını düşünmektedirler. Asıl kötü olan da budur zaten. Yorucu geçen bir hayatın geride bırakıldığı, biraz dinlenme vaktinin geldiği bir yaşta sigaranın sebep olduğu bir hastalık yüzünden doktor doktor, hastane hastane dolaşmak, devamlı ilaç almak hiç hoş olmasa gerek.
Sigara içmenin sonuçlarından biri de amfizemdir. Tütün dumanındaki katran akciğerlerdeki hava keseciklerini patlatır ve bunun sonucunda akciğerler esnekliğini yitirir. Amfizemli biri nefes alabilir, ancak nefesini dışarı veremez. Sigara içen her 10 kişiden 9’unda amfizem başlangıcı vardır. Günde bir paket sigara içen birinin vücudunda 3 ayda bu miktarda katran birikir. Bu katran laboratuar ortamında farelerin ciltlerine sürüldüğünde 6 ay sonunda farelerin %60’ında cilt kanseri meydana gelmiştir. Katran son derece kanserojen bir maddedir. 20 yıl boyunca günde 1 paket sigara içen birinin vücudunda yaklaşık 7 kg katran birikir.
Sigara içmenin sonuçlarından biri de Burger Hastalığıdır. Burger hastalığı bir tek sigara içen kişilerde ve çoğunlukla da 20-40 yaş arasında görülür. Sigara içildiğinde damarlar büzüştüğünden, el ve ayak parmaklarına yeterli miktarda kan ve oksijen gitmez, bunun sonucunda da bu uzuvlarda kangren meydana gelir. Bu durumda tek çare, kangren olan uzvun kesilmesidir. Sigara içilmeye devam edildiği takdirde kangren yukarılara doğru ilerler.
Sigara vücutta başka kanserlere de sebep olmaktadır. Vücudun herhangi bir organında kanser meydana gelmesi için tek bir hücrenin hasar görmesi yeterlidir.
Yapılan çalışmalar, sigaranın ortalama ömrü 12 yıl kısalttığını ortaya koymuştur.
Sigara içen her 4 kişiden 1'i sigaranın sebep olduğu hastalıklar yüzünden orta yaşta ölüyor.
- Sigara içenlerin ümidini kırmayalım ama, İrade gücü ile sigarayı bırakma oranı sadece %3’dür.
- Sigara içen erkeklerde iktidarsızlığa yakalanma oranı %50 daha fazladır.
- Sigara içen 40-49 yaş arasındaki kişiler, onlardan 20 yıl daha yaşlı, sigara içmeyen kişilerle aynı görünüme sahiptir.
Haydi geliniz, O sizi bırakmadan siz onu bırakınız.
Dt. Abdülkerim KARAAĞAÇ