Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) “Seyahat edin, sağlık bulun!” tavsiyesini hayatına katmaya çalışanlardanım. Şükürler olsun ki imkanlar dahilinde bir çok ülke/ şehri gezip görme fırsatım oldu. Bir yolculuğun, bir kitap bitirmek kadar etkili ve öğretici olduğuna çok kereler şahit oldum.
Bize verilenlerden çok sahip olamadıklarımıza odaklandığımız bu dönemlerde, hayatımızdaki nimetlerin çokluğunu, değerini anlamak/fark etmek için yolcuklara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Kısa ya da uzun fark etmez her yolculuk mutlaka bir şeyleri değiştirir.
Ne zaman arkadaşlarım hayatın zorluğundan, içinden çıkamadıkları olaylardan bahsetse onlara seyahat etmelerini öneririm. İnsanın kendi durumunu gözden geçirmesi için bulunduğu yerden uzaklaşması, kendi hayatına uzaktan bakması her zaman iyi bir çözüm yoludur. İnsan ruhu, kainatta geçerli olan hareket kanununa uyarak, hareket etmekle istirahat eder, mutlu olur.
Kur’an-ı Kerim’de de seyahat ile ilgili de bir çok ayet bulunuyor. Kur’an nazil olduğu dönemde yolculuklar kervanlar ile oluyordu. Bu nedenle seyahat ayetlerinin çoğunda yolculara yardım ve ibadetlerde kolaylık konuları yer alıyor. Genel olarak verilmek istenen mesaj ise; yeryüzünü dolaşarak, sizden önce gelmiş insanlara bahşedilmiş nimetlerin görülmesi/ fark edilmesi ve helak olmuş kavimlerin kalıntılarından ibret alınması gerektiği vurgulanıyor.
Kur’an ayında hayatımıza ne kadar ayetleri katarsak o kadar pozitif açılımlar yaşayacağımıza inanıyorum. Bu Ramazan Kur’an okumalarımı psikolojik ve bütüncül bakış açısıyla yapmaya çalışıyorum. Her neye niyet ederseniz o yönde karşınıza fırsatlar çıkıyor. Ve benim de okumalarım bu yıl farklı açılımlara sebep oldu. Kur’an’ın aynı zamanda etkili bir psikoloji kitabı olduğunu bu yıl çok net görebiliyorum. Bilinçaltı kodlama çalışmalarımda inançla yapılan içsel yolculukların, olumlu yönde büyük değişimlere neden olduğunu gözlemliyorum.
Kuran’ı Kerim’deki beni etkileyen, bazı seyahat ayetlerini de sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Peki, yer yüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, orada olup biteni kalpleri kavrasın ve kulakları işitsin? Ne var ki onlarda kör olan gözler değil; kör olan göğüslerdeki kalplerdir!” ( Hac 46)
(* Orada olup bitenleri kavrayacak kalpleri, işitecek kulakları olsun! )
“O, yeryüzünü yaşanması kolay bir yer yapmıştır. Öyleyse onun her tarafını dolaşın ve Allah’ın verdiği rızıktan pay almaya çalışın: ama[hiçbir an aklınızdan çıkarmayın ki]yine O’na döneceksiniz.” ( Mülk 15)
“De ki : Yeryüzünü dolaşın ve Allah’ın [insanı]nasıl [harikulade bir şekilde]yoktan var ettiğini görün! Allah işte bu şekilde ikince hayatınızı da var edecektir; çünkü Allah her şeye kadirdir!” (Ankebut 20)
“Sizden önce [nice] hayat tarzları gelip geçti. Öyleyse, yeryüzünde dolaşın ve hakikati yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.” ( Ali İmran 137)
“ Biz [o toplumun çöküşünden önce] kutsadığımız şehirler ile onlar arasına birbirlerinin görüş mesafesinde bulunan [birçok] kasaba yerleştirdik; ve böylece [ onlar için ]seyahati kolaylaştırdık, [ve adeta]” Bu [topraklarda ] hem geceleri hem de gündüzleri güven içinde seyahat edin!” [dedik] ( Sebe 18)
“ De ki : Yer yüzünde dolaşın ve [sizden] önce yaşamış olan [günahkar]ların sonlarının ne olduğunu görün: onların çoğu Allah’tan başka varlıklara veya güçlere ilahi sıfatlar yakıştırmışlardı.” (Rum 42 )
“ Onlar hiç yer yüzünde dolaşıp kendilerinden önce yaşamış olan [inkarcı]ların sonunun ne olduğunu görmezler mi? Onlar (kendilerinden) daha güçlüydüler ve yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı: ama Allah onları günahlarından dolayı hesaba çekti ve ( o zaman ) kendilerini Allah’a karşı koruyacak bir kimse bulamadılar.”( Mümin 21 )
“Peki, [ bu hakkı inkar eden] kimseler, yurtlarında gezip dolaştıkları kendilerinden önce gelip geçmiş kuşaklardan nicesini helak ettiğimizi görerek bundan kendileri için bir ders çıkarmadılar mı? Oysa, bu olguda, akıl sahipleri için mutlaka çıkarılacak dersler vardır!” ( Taha 128)
“ Bütün yolculuklar O’nda nihayet bulur!” ( Maide 18)
“ Tevbe eden, ibadet eden, hamd eden, seyahat eden, iyiliği emredip kötülükten men eden ve Allah’ın yasak sınırlarını koruyan ( onları çiğnemeyen) müminleri müjdele!” ( Tevbe 112)
(Burada seyahat kelimesi oruç anlamında alınmış, orucun içsel bir seyahat olduğuna vurgu yapılıyor! İçinde bulunduğumuz arınma ayında, içsel yolcuğumuzu en verimli şekilde tamamlamak ve hayatımızın her alanına bu şifayı yansıtabilmek duasıyla.)
Esra Gündüz