Hayli zaman oluyor; bir CHP heyetiyle birlikte Almanya'ya gittiğimde ilk durak bir Türk lokantasıydı. Türkiye'den gelmiş CHP ileri gelenleriyle o çevrenin kendisini CHP'li olarak tanımlayan siyaset meraklıları bir masa etrafında buluşmuştu. Fötr şapkaları, traşlı çehreleri ve bayağı kalın bıyıklarıyla hepsi bir örnek gelmişti bana 'Avrupalı CHP'liler'...
Yanımdaki meslektaş, "Galiba çoğu Alevi" diye kulağıma fısıldadı.
Avrupa'da yaşayan Türkiyeli Aleviler müthiş aktifler. Uzaktan da olsa çalışmalarını izliyorum. Lokantada yanımda oturanın, "Ak Parti döneminde Alevi hakları ne olacak?" sorusunu bana yöneltmesi o sebeple hiç şaşırtıcı gelmedi. Soruya verdiğim cevabı herhalde hatırlayacaklardır: "Hele bir CHP büyüklerini ikna edin, Ak Parti'nin konuya ısınması daha kolay..."
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ağzından, "Sabahat Akkiraz'a kulak vermeyen, dinlemeyen Türkiye, türküsüz kalır" cümlesinin çıktığını işitince, aklıma derhal Almanya'da yaşanılan o gece geldi.
Sabahat Akkiraz ozan geleneğini günümüzde de sürdüren bir Alevi sanatçı. Türkiye'de doğmuş, ama Almanya'da büyümüş. Seslendirdiği türküleri dinlerken onun yüzlerce yıllık bir birikimi sesine döktüğünü fark etmemek mümkün değil.
Bir tek Akşam gazetesinin aklına gelmiş Sabahat Akkiraz'ı bulup sıcağı sıcağına Başbakan Erdoğan'ın takdirini kazanmanın ne anlam taşıdığını sormak...
'Sıcağı sıcağına' verilen tepkiler ile konu soğuduktan sonra verilen tepkiler arasında genellikle fark oluyor. Kemal Kılıçdaroğlu sözgelimi; Tayyip Bey'in 'bizi biz yapan değerliler' listesine 'sıcağı sıcağına' hiç itiraz etmemiş, listeye yeni isimler eklemişti; sonradan görüş değiştirdi..
Tayyip Bey'in listesi şöyleydi: Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli, Pir Sultan, Hacı Bayram Veli, Yunus Emre, Mevlana, Sabahat Akkiraz, Tatyos Efendi, Cem Karaca, Ahmet Kaya, Mehmet Akif, Nazım Hikmet, Ahmedi Hani, Said-i Nursi...
Milliyet'in haberine gore, CHP'li Kılıçdaroğlu kendi listesini biraz daha uzun tutmuş, dil ve alfabe devrimi sırasında görüşlerinden yararlanılmış Türk Dil Kurumu'nun önemli isimlerinden Agop Dilaçar ile Türkiye Komünist Partisi'nin boğularak öldürülmüş liderleri Mustafa Suphi'nin de aralarında bulunduğu şu isimleri de eklemişti: Yaşar Kemal, Necip Fazıl Kısakürek, Aziz Nesin, Yılmaz Güney, Mimar Sinan, Sabahattin Ali, Ziya Gökalp, şık Mahzuni Şerif, Parvus Efendi, Agop Dilaçar, Kul Himmet, Cemil Meriç, İdris Bitlisi, Mustafa Suphi...
Radikal, dün, CHP'li Kılıçdaroğlu'nun "Listeye ne lüzum var, hepimiz Türk milletinin parçasıyız" diyerek olumlu ilk tepkisini değiştirdiğini yazdı. Ara soğuyunca tepkiler de değişiyor ne yazık ki…
Sabahat Akkiraz'ın 'sıcağı sıcağına' verdiği tepki gerçekten çok samimi. "İncelik göstermiş" demiş; "Kibar bir insan" diye söz etmiş Tayyip Erdoğan'dan... Gönül alıcı söz söyledin mi, söylediğin sözlere uyumlu gönülden cevaplar da alıyorsun.
Esas dikkatimi çeken, 'Aleviler' konusu ne zaman açılsa herkesin aklına gelen, ama siyaseten doğruculuk seslendirmeyi 'ayıp' saydığı için kimsenin açıklıkla sözünü etmeye yanaşmadığı bir tespiti Sabahat Akkiraz'ın ağzından öğrenmek oldu. Başbakan Erdoğan'ı övünce, bunu işiten Akşam'dan Nurbanu Güney Elbir, "Son seçimde oyunuzu kime verdiniz?" sorusunu yöneltmeden edememiş. İşte Sabahat Akkiraz'ın cevabı:
"Ben aileden sosyal demokratım. Osmanlı'nın baskısı Cumhuriyet'le sona erdi ve Aleviler nefes aldı. O yüzden Atatürk'e vefa borcumuz vardır. CHP bizi dinler dinlemez. Ama bizim oyumuz CHP'yedir. Başbakan'ın siyasi fikri bana uzaktır, Deniz Baykal'ın yakındır ama o hiç beni konuşmaz bile. CHP'lilerin bizi oy deposu gibi, arka bahçesi gibi görmemesi lazım. Bize destek Hacı Bektaş günlerine gelip 15 dakika kalmak demek değildir."
Dikkat ederseniz, Sabahat Hanım, benim Almanya'daki yemek masası komşularım gibi: Pek çok politikasını beğenmese de, partililer ve liderlerinin tavırlarını yadırgasa da, kendisini 'otomatik olarak' CHP'li sayıyor. "CHP bizi dinler dinlemez, ama bizim oyumuz CHP'yedir" diyor...
Hiçbir partinin tabanında kendisini 'metazori' bağlı hisseden böylesine 'sadık' bir kitle bulmak mümkün değildir; parti olmanın, siyaset yapmanın doğasına aykırıdır çünkü bu denli sadakat... Ancak, işte görüyoruz, Sabahat Akkiraz gibi dünyaya açık olanları bile, iktidar kendileri için ne yaparsa yapsın, oyunu yine de CHP'ye atabiliyor...
Bazıları, her açılıma 'oy için' kulpunu takıyorlar ya, Ak Parti'nin açılımlarda oy hesabı yapmadığının en güçlü örneği 'Alevi açılımı'dır... Akkiraz'ın sözünü ettiği türden sadakati Ak Parti'nin bilmediğini düşünmüyorsunuz herhalde?