Şeytan pusuda, bizi bekliyor!
İki gün sonra Ramazan-ı Şerife kavuşacağız, Rabbimize binlerce hamdolsun. O'nun son peygamberi, peygamberlerin serveri, Efendimize sav binlerce salat ve selam olsun.
Bundan önceki yazımızda bu mübarek ayda neler yapabiliriz onları sizlerle paylaştım. İnşallah bu yazımızda da nelerden kaçınmalıyız onları sizinle paylaşmak istiyorum.
Ramazan ayı eğlence ayı değildir. Maalesef belediyelerimiz halkımızın bu ayı ifsat etmesi için birbiriyle yarışırcasına eğlence programları organize ediyorlar. Halkın parasını, halkı eğlendirmek(!), fırsat gecelerini oyunla, eğlenceyle heba ettirmek için çalışıyorlar.
O kadar ki güzel İstanbul'umuzun en güzide camilerinin çevresinde bunlar yapılıyor. Bir taraftan Sulatanahmet camiinde namaz kılınıyor bir taraftan da vur patlasın çal oynasın şenlikler yapılıyor. Eğlencenin gürültüsü imamın kıraatine karışıyor. Aynı hezeyanı Eyüp Sultan'da da görmek mümkün. Bu örnekleri say sayabildiğin kadar. Geçtiğimiz yıllarda yapılan bu yanlışlıkları inşallah bu yıl duymayız.
Allah aşkına söyler misiniz, Ramazan gecelerini eğlenceyle ifsat etme fikri hangi bahtsıza aittir. Bu bid'atı kimler ne amaçla yapmaktadır?
Dostlar Ramazan ayı kulluk bilincimizi tazeleyip, hayat kitabımız Kur'an'da tarif edildiği gibi, Sevgili Peygamberimizin sav yaşadığı gibi müslümanca yaşama ayıdır. Bizler şeytan ve nefsimize uymayalım. Uyan kardeşlerimizi usulünce uyaralım.
Akşam namazlarına özellikle dikkat edelim. Büyük iftar programları organize ediliyor. Yüzlerce müslüman davete katılıyor. Ezan okununca iftar ediliyor. İftar öncesi ve anında güzel sohbetler yapılıyor. Sıra namaza gelince cemaatle namaz kılacak yer yok. Organize edenler neden bunca insanın namaz kılacağı bir mekanı ayarlamazlar. İftar kadar akşam namaznının itibarı yok mudur? Üç beş kişinin namaz kılabileceği kadar göstermelik bir mekan ve alelacele kılınan namazlar... Hatta sünnet kılıncaya kadar bile beklemekten sıkılan ve acele eden müslümanlar...Ne tesbih çekiliyor ne de dua ediliyor... Haşr suresinin son ayetleri mi? Ara ki bulasın...
Sevgili kardeşlerim akşam namazlarını, cemaatini, tesbihlerini, kıraatlerini ve tadil-i erkanını katletmeyelim lütfen!!!
Teravih namazı bu ayın sünnetidir. Sekiz rekatı Efendimizin sav, on iki rekatı sahabenin r.anhüm sünnetidir. Asr-ı saadetten beri yirmi rekat kılınmıştır. Son yıllarda tembelliğinden kılmayanlar ve tembelliğine kitaptan delil arayanlar var. Biz onlara itibar etmeyelim. Hele ki yıldırım hızıyla kılanlardan uzak duralım. Kıldığımız namaz yüzümüze çarpılmasın. Bize beddua etmesin. Namaz hırsızı durumuna düşmeyelim. Mümkünse hatimle tadını çıkara çıkara kılmaya gayret edelim. Kim bilir belki de bu son Ramazanımız olacak?
İftar sofralarımıza dikkat edelim. Yiyebileceğimiz kadar alalım. Yemiyeceklerimizi almayalım. Hele açık büfeli ortamlarda çok dikkatli olalım. Müslümanlar son yıllarda çok müsrif oldular. Biz onlardan olmayalım. Tabaklarımızda, bardaklarımızda Allah'ın nimetlerini şeytanlara bırakmalayım. Bereketin nerede olduğunu bilemeyiz. Ufacık bir lokmayı bile israf etmeyelim. Unutmayalım Allah cc İSRAF EDENLERİ SEVMEZ...
Yer yüzünde bu kadar aç varken, müslüman nasıl israf eder? "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" buyuran Peygamberin sav ümmeti değil miyiz? Hele komşusu açken israf eden müslümanın değeri nedir Peygamberinin sav yanında?
Güzelim fırsat iklimini uykuyla, gafletle geçirmeyelim. İhtiyacımız kadar uyuyalım. Zamanımızı ibadetle, kıraatle, tefekkürle, zikirle... geçirelim.
Rabbim kavuşacağımız rahmet ikliminde, rahmetinden kana kana içmeyi cümlemize nasip eylesin. Rızasını kazananlardan, saidlerden eylesin.
Duayla...
Kardeşiniz
Ahmet Bulut