Anadolu’da çok güzel irfan cümleleri vardır. “Köpeklerin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı” derken hiç kimse, Allah’ın dualara nasıl icabet edeceğine karar vermiyor. Ya da köpeklerin aşağılandığına dair bir ifade veya düşünce de izhar etmiyor. Ancak aynı irfan geleneği, “Havlamasını bilmeyen köpeğin sürüye vereceği zararı” da başka bir sözde ortaya koyuyor...
Neyse konumuz köpekler değil. Allah onları bizden sorumlu tutmasın yeter. Herkes kendi hayatını yaşıyor.
Geçen yıl corona vakalarının sebep olduğu Pandemi den önce Burkina Faso caddelerinde büyük billboardlarda bir ilan görmüştüm. (Senin oradaki işin, caddelerin billboardlarını incelemek mi diyen de olabilir.) Bu ilanlarda kendisine göre özel bir ihtişamıyla arzı endam etmiş bir kişi vardı. Altında da “2020 yılının büyük İslami konferansı” yazıyor.
Burada Müslümanlar değişik etkinlikler, kültürel toplantılar yaparlar. Ancak bu kadar masraflı reklamı ilk kez görmüştüm. Yani o boyuttaki ilanların ve afişlerin bu billboardların kirasını düşünün. Bedava değil tüm bu reklamlar...
Yerli arkadaşlara bu programı ve şahsı sordum... Anlatılanlar karşısında ağzım açık kaldı. Abdulaziz Sore isimli bu şahıs, aslen Burkina Fasolu. Ama Mali’ye ilim okumaya gitmiş ve orada yerleşmiş. Orada yaşıyor. Bazen de Burkina’ya gelir ve burada böyle büyük toplantılar yaparmış. Bu konferans – toplantıyı stadyumda yaparmış. Stadyum dolduğu gibi çevre mahalleye bile taşarmış. Herkes gece boyu elinde kapağı açılmış suyu tutar ve dualar bu suya girer...
Zira buna sadece Müslümanlar katılmazmış. Aynı zamanda Hristiyanlar veya putperestler de oraya gelirlermiş. “Ne konuşuyor, Ne anlatıyor?” Dedim. Güldü ve “Hiç… Boş beleş şeyler...” dedi. “Kardeşim bir adam boş şeyler için nasıl toplar bu kadar insanı? Onların hoşuna giden ruhunu/ nefsini okşayan ne var ki ona geliyorlar?”
En ilginç olanı nedir bilir misiniz? Burada Kur’an okunmaz. Hatta katılıma destek vermek ve coşkuyu artırmak için sanatçılar bile sahne alır. Çok farklı dinlerden insanın katıldığı böylesine çorba olmuş bir toplantıda bedava durulmaz herhalde…
Arkasında bunca insanı koşturan ve onlara yön veren birisinin başka bir kazancı daha olmalı… Bu büyük buluşmada ilginç bir para ilişkisi var. Ortadaki sandığa her gelen bir miktar para bırakır ve bereketli olsun diye oradan da çok küçük paralar alır. Bu cüzdanda veya kasa da berekete vesile olacak diye saklanır. Tabi bunu almak için de daha büyüğünü vermek gerekir. Esas büyük işlem daha sonra başlar. Burkina Faso’ya geldiğinde hemen birkaç günde dönmez. Şehirde uzun süre kalır ve bu sürede ondan dua istemeye gelen birçok kişi olurmuş. İşte burası daha yağlı bölüm... Paran kadar dua alırsın… Zengin olanlardan ona araba bile verenler varmış. İnsanlar sıraya girerler. Önce parayı verir, sonra da duayı alır.
İnsanların birçok maddi sıkıntıları vardır. Özellikle de burası Afrika... Geçim derdi en önde. Bir an evvel bu sıkıntılardan kurtulmak lazım... Sizler için bunun kolay yolu; çok çalışmak, çok üretmek ve elinde Allah’ın verdiği değerlerle sahip çıkabilmektir. Ama bu sizin söylediğiniz çok zaman ister. Onun daha kısası olmalı... Onun da kısa yolu on binlerce insan şehrin en büyük futbol sahasına toplanır. Parayı verir. Ondan dua ister. O da yaptığı dua ile istekleri yerine getirir.
Bu anlattıklarım size çok da yabancı gelmemiş olmalı. Allah’ın dininden habersiz olan bir toplumda gerçek âlimlerin nefesi daha kısık çıkıyor. İmtihan bu ya şeytan da veriyor gazı… Sadece cin şeytanları değil elbette… İnsan şeytanları da yanında... Şarkıyla türküyle insanları toplamak ve onlara bir dizi yaldızlı sözlerle kandırmak çok zor olmamış. Allah ilahi bir irade gereği bazılarını da onların beklediği gibi sonuçlandırmışsa… Allah’ın unutulup tüm sebeplerin böylesi bir zındığa bağlanması hiç de zor olmuyor işte...
“Fakirlik neredeyse küfür olayazdı.” Hadis-i şerifini şimdi daha iyi anlıyorum. Buraya insanlar daha çok zengin olmak için geliyorlar. Fakirlik onlara böylesi ilginç şeyleri yaptırıyor. Belki birçoğu inanmıyor. Ama inanmasa da bunu denemeye değer buluyorlar.
İşte geçen hafta bu adamın bir yıl önce yapılamayan toplantısı vardı. Bu sefer spor salonu değil de devletin resmi törenlerinin yapıldığı şehrin en büyük alanı seçilmiş. Ben sabah okuluma giderken oraya sandalyeler yerleştiriliyordu. Öğlen bitmişti. Yerli arkadaşlar, ikindiden sonra insanların yer bulabilmek için alanı dolduracağını söylemişti. Ben ikindi sonu eve dönerken baktım alanın yarısı dolmuştu. Gece boyu devam etmiş olmalı bu etkinlik. Müslüman, Hristiyan veya putperest herkesin geldiği sanatçılarla eğlendiği bir gece... Ertesi sabah oradan geçerken kalan çöpleri gördüm.
Devam eden günlerde hasılatı ne oldu onu bilemem... Ancak şeytanın insanları kandırmak için çok da zorlanmadığını fark ettim. En önemlisi bu...