Seraplar Harap Olmasın
Gençliğinin henüz baharında.
Birçok ümitleri ve umutları vardı belki de.
Bunun yanında hayalleri de.
Kim bilir doktor olacaktı ya da mühendis.
Ama neticede bu ülke için bir şeyler yapacaktı.
Olmadı.
Genç yaşta göçtü gitti bu dünyadan.
Serap’ı ilk gördüğümde yoğun bakımda yatıyordu.
Gözlerinde korku vardı. Ama o korkuyu eriten umutları vardı.
Dört gözle bekliyordu sanki bir an önce çıkıp da derslerinin başına geçmeyi.
Tüm hocalarımız ilgilenmişti elbirliği yapmışçasına.
O ilk gördüğümde Ahmet Cemal Hocam büyük bir şefkatle onun için çabalıyordu.
Orada bulunan tüm sağlık çalışanları büyük gayret göstermişti Serap’ı yaşatabilmek için.
Her çare denendi, olmadı.
17 yıllık yaşam bir anda gitti.
Allah gani gani rahmet eylesin.
Ahlar, vahlar ayyuka çıksa da artık giden dönmüyor.
Son zamanlarda nedense masum yavrular bilinmez savaşın kurbanı oluyorlar.
Kızıltepe’de Uğur, Lice’de paramparça olan Ceylan ve en son da otobüsün içinde yanan Serap.
Hepsi sonuçta masumlar ve ruhları kirlenmemiş yavrular.
Bu üçü de bizim vatanımızın yavruları.
Hangi ırktan olursa olsun onlar bizim evlatlarımız.
Bunların katilleri bulunup yargılansa da sonuçta hiç bir şey değişmeyecek. Ne Serap geri gelebilecek ne de Uğur ve Ceylan.
Artık Devletin bu olaylara dur demesi lazım.
Bir kapıdan alıp diğer kapıdan çıkarılmamalı.
Devlet bunların ailelerinin acılarını ortadan kaldıramaz ama dindirebilir.
Onun için kanunla yeniden gözden geçirilmeli.
Gerekirse idam geri gelmeli.
Çünkü cana kastedenin cezası en ağır ceza olmalı.
Her şey geri gelir ama giden can geri gelmez.
Sadece gencecik Seraplar gider.
Eğer bu Seraplar’ın katilleri bugün yarın hiç bir şey olmamış gibi elini kolunu sallayarak içimizde dolaşırsa işte o zaman aileler harap olur.
Buradan yüce Devletimize sesleniyorum;
Seraplar’ın aileleri harap olmasın.
Bu olaylara en kısa zamanda el atın.
Vakit erkenken el atılmazsa her an bu toplum patlayabilir ve altından kalkılması zor olur.
Bizden uyarması.
Ayrıca medya kuruluşlarına da bir çift sözüm var.
İstanbul her ne kadar bu ülkenin bir toprağı ise Kızıltepe de, Lice de bu ülkenin toprağıdır.
Sadece bu ülke İstanbul’dan ibaret değildir.
81 vilayet de bu ülkenin topraklarıdır.
Bu böyle biline.