Sen Oyna Osman Metin , Sen Oyna..!
Giresun Üniversitesi rektörü Osman Metin Öztürk’ü tanımayan yoktur. Hani Ergenekon’un 12. Dalgasında gözaltına alınmıştı da daha sonra serbest bırakılmıştı.
Rektör Osman Metin Öztürk, en çok kendini kamuoyuna Ergenekon Terör Örgütü kapsamında tutuklanan sanık Emekli Tuğgeneral Veli Küçük’e “Emrinizdeyim!” sözleriyle tanıtmıştı.
Prof. Dr. Osman Metin Öztürk’ün takılan telefon görüşmesinde sanık Tuğgeneral Veli Küçük’e "Sizin izniniz olmadan bir adım atmam. Her zaman emrinizde, hizmetinizdeyim." diyerek bilgi verdiği tespit edilmişti.
Ergenekon iddianamesinde Rektör’ün Veli Küçük’e bağlılığı şu görüşmeyle çok iyi anlaşılmıştı; "Veli Küçük'ün "Bugün beni şey aradı ordan, Rektör ..o yeni gelen çocuk aradı" dediği, Mustafa'nın "... Osman Metin ÖZTÜRK mü?" diye sorduğu Veli Küçük'ün de doğrulayarak kendisini iyi tanıdığını söylediği ve üniversitede yapılacak sempozyumdan bahsettiği, Mustafa'nın da "Ne kadar güzel olur paşam ya, sen bi gel de şu belediye seçimi de konuşuruz, işi yaparız, alalım şunlardan belediyeyi" dediği, hizmetiniz de onu özellikle arz edeyim", "benden ne emrederseniz", "her zaman emrinizde hizmetinizdeyim" şeklinde Giresun Üniversitesi rektörü Osman Metin Öztürk, Veli Küçük'ü arayarak emrinde olduğunu ve bağlılığını bildirdiği anlaşılmıştır"
Emekli Binbaşı da olan Rektör Osman Metin Öztürk’ü Giresun Üniversitesi’ne 8 oy almasına rağmen sabık cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer getirmişti. Zaten sabık cumhurbaşkanımızın genel özelliği en az oy alanı rektör yapmaktı.
Rektör Osman Metin Öztürk bir zamanlar Ergenekon sanığı İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in yayınlarından olan Teori Dergisinde de yazılar yazmış.
Ayrıca Prof. Osman Metin Öztürk, Ferit İlsever tarafından organize edilen ve aralarında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ve Cumhuriyet yazarı Ümit Zileli’nin de bulunduğu basın açıklamasına destek vermişti.
Genelkurmay Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinde de görevli olan Prof. Dr. Osman Metin Öztürk kendi web sitesinde, İstanbul Beylikdüzü’nde Koç’a ait Beko Fabrikasında yangın çıkmasından sonra yaptığı açıklamada;
“İstanbul’da, Koç’a ait Beko Fabrikası’nda yangın çıktı. Ciddi bir ekonomik zarar meydana geldi. Sonraki günlerde, bunun PKK/Kongra-Gel terör örgütü tarafından yapıldığı gazetelerde haber olarak yer aldı.
Ben buna inanmadım!…
Niye?
Rahmi Koç’un Kıbrıs konusundaki son açıklamaları, kabul edilir açıklamalar niteliğinde değildi. Kendi şirketlerinden elini-eteğini çekip tekne ile dünya turuna çıkan Rahmi Koç, durup dururken kendisini ilgilendirmeyen (Emekliye ayrılmadığına işaret eden!) işlere karışmaya başlıyor. Üstelik bu işler, üstüne vazife olmayan işler… Aynı şeyi geçmişte merhum Sakıp Sabancı da yapmıştı. Ancak o zaman, Sabancı’ya dur diyecek bir siyaset adamı vardı: Merhum Alparslan Türkeş. “Çizmeyi aşma!!” demişti.
Koçlar ile ilgili olarak sadece Kıbrıs konusunda değil, başka konularda da soru işaretleri var. Ve bu işaretler her gün biraz daha yoğunlaşıp netlik kazanmaya başlıyor. Türkiye’nin ülke ve ulus bütünlüğünü görmezden gelen bu yaklaşım ile Beko Fabrikası’nın yanması arasında ilişki kurmamak elde değil.
Bu ülkenin imkânlarıyla dünyanın sayılı şirketleri arasına gir, ondan sonra da kalk Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yok sayan uluslararası (üstü) sermayenin emrine gir! Yedirmezler…
Koç, üstüne vazife olmayan işlere burnunu soktukça, bu tür olaylar ile daha çok karşılaşmayı beklemelidir diye düşünüyorum…
Sadece Koçlar mı, giderek başkalarına da sıra gelecek… Ayrılıkçı Kürt hareketini ve PKK/Kongra-Gel terör örgütünü besleyen Kürt işadamaları ile, aynı yolun yolcusu diğerleri de, bu tür olaylar ile karşılaşabilirler diye aklıma geliyor.”
Bu açıklamalarıyla Rektör Osman Metin Öztürk, söz konusu yangının PKK/Kongra-Gel örgütü tarafından yapıldığına inanmadığını da açıklamıştı.
Yukarıdaki verilerden de anlaşılacağı üzere ulusalcı kanattan olduğu ve Ergenekon sanıklarına bağlı bulunan Rektör Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Giresun halkı tarafından da pek sevilmediği aşikar.
Kendisi koyu ve taassup bir Beşiktaş taraftarı. Ne zaman Beşiktaş’ın büyük bir başarısı olsa Rektörlüğe kocaman bir Beşiktaş bayrağı astırmıştı.
Yaptığı bu hareket çoğu ulusal basında da yer almıştı.
Her zaman Giresunspor taraftarlarının tepkisini çeken bu bayrak asma olayı en son Beşiktaş’ın şampiyon olmasından sonra astığı son bayrağın oradan cebren alınmasıyla son bulunduğa benziyor.
Koskoca bir rektörün mensubu olduğu makamı böyle bir olayla söz ettirmesi de pek şık değil.
Orası onun sadece görev yapma makamıdır.
Tuttuğu takımın bayrağını oraya asmaya hangi kanunda yer vermiştir?
Halkıyla barışık olmadığın şehir üniversitesinde ne kadar başarılı olabilirsin ki?
Eğer çok hevesliysen Sayın Rektörüm geç Beşiktaş’ın başına. Olmadı gir yeşil sahaya. Sırala o çok sevdiğin Beşiktaş’ın için golleri.
Millet de sana en güzel tezahüratını yapsın;
“Sen oyna Osman Metin sen oyna..!”
Eleştiri ve önerileriniz için;