Karalahanaya talime paydos!
Güz geçti, bağ bahçe nar versin artık! ...
Hırsıza, hayduda, zalime paydos;
Benim yanık gönlüm nâr versin artık! ...
Kurulsun meydana şölen, ''velime'';
Gereksiz söylemem bir tek kelime! ...
Ustalar terennüm için elime
Saz diye kemençe, tar versin artık! ...
Ben bu sakat işe girdim ne diye?
Başkası üstüne ekler hediye.
Sermayem yüklendi kancık kediye;
Yaptığım ticaret kâr versin artık! ...
Taşır, deli gönül, kabını taşır!
Rabbim ne yüklerse omuzlar taşır!
Yolun sonu gelir, hedef yaklaşır;
Canlar cânânına ser versin artık! ...
Çileyle zevkimi taşlar, bilerim.
Ardımda kimse yok, ordu ileri'm.
Dostluk meclisinden hazlar dilerim;
Erler arasında yer versin artık! ...
Dört mevsimden yalnız bahar görelim.
Önümüzde şâfi serdâr görelim.
Ufuklar ardında ne var, görelim;
Nurlar gözümüze fer versin artık! ...
Ey kaşı karalım, gözleri elâm;
Nazından bıktırma, kurbanın olam! .
Daim sığındığım o Kâdir Mevlâm
Gönlümüze uygun yâr versin artık! ...
Uzak da, yakın da olsa özletir,
Her bakışı cana oktur, titretir!
Neden bana meyil vermez, diretir?
Ya güldürsün ya da dâr versin artık...
Güz geçti, bağ bahçe nar versin artık! ...
Hırsıza, hayduda, zalime paydos;
Benim yanık gönlüm nâr versin artık! ...
Kurulsun meydana şölen, ''velime'';
Gereksiz söylemem bir tek kelime! ...
Ustalar terennüm için elime
Saz diye kemençe, tar versin artık! ...
Ben bu sakat işe girdim ne diye?
Başkası üstüne ekler hediye.
Sermayem yüklendi kancık kediye;
Yaptığım ticaret kâr versin artık! ...
Taşır, deli gönül, kabını taşır!
Rabbim ne yüklerse omuzlar taşır!
Yolun sonu gelir, hedef yaklaşır;
Canlar cânânına ser versin artık! ...
Çileyle zevkimi taşlar, bilerim.
Ardımda kimse yok, ordu ileri'm.
Dostluk meclisinden hazlar dilerim;
Erler arasında yer versin artık! ...
Dört mevsimden yalnız bahar görelim.
Önümüzde şâfi serdâr görelim.
Ufuklar ardında ne var, görelim;
Nurlar gözümüze fer versin artık! ...
Ey kaşı karalım, gözleri elâm;
Nazından bıktırma, kurbanın olam! .
Daim sığındığım o Kâdir Mevlâm
Gönlümüze uygun yâr versin artık! ...
Uzak da, yakın da olsa özletir,
Her bakışı cana oktur, titretir!
Neden bana meyil vermez, diretir?
Ya güldürsün ya da dâr versin artık...