İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, İsrail'in İrlanda yardım gemisinin ''teftiş edilmeden'' Gazze Limanı'na girişine izin vermeyeceklerini yineledi. İsrail devlet televizyonuna açıklamalarda bulunan Lieberman, ''İrlanda Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü'ne bu geminin (Rachel Corrie) önceden teftiş edilmeden Gazze'ye gidemeyeceğini az önce bildirdim'' dedi.[1]
Evet gelişmeler güzel. Bu ifadeler Siyonist İsrail rejiminin yola gelmeye başladığının açık bir ifadesidir.
Şımarık bakan, Bakın giremez demiyor artık. Teftiş edilmeli ve sonra girmeli diyor.
Adam olun artık.
İsrail bunca şımarmışlığının yanında çizdirdiği karizmasını kurtarma peşinde.
Türkiye ve bu insani yardıma gönül veren diğer Ülkelerin liderleri, aynı zamanda bu ülkelerin vatandaşları ve yardım gönüllüleri geri adım atmayacaklar. Bu güne kadar söylenenler ve yaşananlar bunu göstermektedir.
Dikkat edin son gemi İrlanda’dan kalktı.
Osmanlı İmparatorluğu büyük bir kıtlık geçiren İrlanda'ya 1847'de yardım göndermiş ve bu yardım Avrupa devletlerine örnek olmuştu.[2]
Ecdadımızın yaptığı yardımları unutmayan İrlandalılar bu gün Filistin’de yaşanan drama dur demek istiyor.
Ama zalim İsrail ve yerli yandaşlar ve de uluslar arası cahiller kendilerine yaptığımız yardımları unutup nankör oldular.
Tarih boyunca oldukları gibi.
Kendi fıtratlarını devam ettirdiler.
Zalimlerin burunları sürtmeli.
Yaptıkları yanlarına kar kalmamalıdır.
İsrail lehine yazılar yazan yazarlar, gazeteciler, boyalı basın ve medya mensupları.
Bu olay karşısında da iyice anlaşılmıştır ki adam gibi duruş sergileyemediniz.
Öncelikle senaryoyu okuyamadınız.
Tahlilleriniz ve tarih bilgileriniz sıfır. Yani hükümsüz.
Eğer tarih bilgilerinizi azıcık sorgulasaydınız, azıcık vicdan muhasebesi yapsaydınız bu söylemleriniz çok farklı olacaktı.
Hadi cahilsiniz azıcık araştırıp sonra yazıp çizse idiniz. Medya okuryazarı olan insaflı kafalar bunları gördü.
Siyonist ağızların mikrofonculuğuna soyunmayacaktınız.
İsim vermek istemiyorum.
Onlar kendilerini biliyorlar.
Bu utanç onlara yetecektir.
Daha ileri giderlerse kendileri ile de uğraşmaya başlarız fark etmez.
PKK ile Hamas’ı karıştıran zalimler güruhu.
Filistin’de işgalci olanlar kimler.
Filistin’de adalet isteyen kim.
Peki Filistin’de masum çocukları öldürenler, okulları evleri yıkanlar, fosfor bombaları kullanıp masum halkı diri diri yakanlar kimler.
Dünya bunca yıldır seyirci iken sızlayan vicdanlardan yükselen yardım seslerini nasıl olurda farklı manalara yorumlayıp Masum Filistin halkını ölüme mahkum edebilirsiniz.
Nasıl olurda terör örgütü ile masum halkı bir tutabilirsiniz.
Türkiye teröre karışmayan kaç kişiye silah sıktı ey şerefsizler güruhu.
Türkiye açılım derken, yaraları saralım derken, analar ağlamasın derken ne demek istiyor zalim yalakaları.
Ne kendi ülkenizin gerçeklerini, ne dünya uluslarının gerçeklerini okumaktan çok uzaksınız.
Emekli paşalardan Necati Özgen Arap gazetecinin Türkiye’nin Osmanlı misyonu yüklenmesi gerekir tarzı söylemleri karşısında gaflarına devam ederek Türkiye Osmanlı’nın devamı değildir diyor.
Paşanın yaptığı onca gafı[3] verdiğimiz linkten topluca okuyabilirsiniz.
33 er’in hesabını önce ver bakalım Özgen Paşa.
Önce gafletinin hesabını hukuk önünde bir ver.
Türkiye üzerine düşeni yapacağının kararlılığını göstermiş ve dünya ülkeleri ile terör yanlısı tutumların karşısında olduğunu teyit etmiştir.
Türkiye Siyonist teröre taviz vermeyecek ve Masum Filistin halkı bu zulümden kurtulup özgür oluncaya kadar desteğini sürdürecektir.
Bunun bedelinin son küsüratı Mavi Marmara gemisinde ödenmiştir.
Artık bedel ödeme zamanı zalimler güruhundadır.
Artık karşılığını alma zamanı gelmiştir.
Ahmet TÜRKAN - HABERNAME