PKK GERİLLA MI ,TERÖRİST Mİ ?
Gerilla sözcüğü İspanyolca kökenli olup düzenli ordulara karşı çete savaşları yapan küçük silahlı birliklere bu isim verilir. Gerilla sudaki balık gibidir.Halk desteği olmadan yaşayamaz .
Kurtuluş savaşımızda Batı Anadolu'yu işgal eden Yunan ordusuna karşı silahlı direnişi ve mücadeleyi "kuva yı milliye" denilen milis kuvvetleri , çeteler başlatmıştır. Karabekir Paşa'nın emrindeki askeri birliklerin batıya nakledilmeleriyle oluşan Batı cephesindeki düzenli ordunun savunma ve karşı taarruz için muhtaç olduğu zaman çok önemliydi. Batı illerindeki,güneydoğudaki şanlı direnişler gayri nizami harbin , en güzel örnekleridir.
Gerilla mücadelesi yapan çetelerin amacı ani baskın ve sabotajlarla düşman ordusunun moralini bozmak, yıpratmak ve ikmal yollarını keserek sıkıntı oluşturmaktır. Bu çeteler sivil giyimli oldukları gibi üniforma özelliği taşıyan elbiseler de giyebilirler.
Halkının desteğini almayan hiçbir mücadele başarılı olamaz. Uğruna "bağımsızlık" savaşı verildiği söylenen halk , severek veya korkarak destek verdiği sürece gerilla yaşar. Bu destekçilerden bazıları "gündüz külahlı , gece silahlı"dır. Örneğin gündüz çobanlık yapan , berberlik yapan bir örgüt mensubu başta istihbarat ve yataklık olmak üzere gereken her türlü desteği sağlar. Sınır köylerindeki kaçakçılar ve hatta bazı korucular bile gönüllü veya tehditle çift taraflı çalışırlar.
Vietnam'da 2.Dünya Harbinden sonra bu ülkenin vatanseverleri önce işgalci Fransız silahlı kuvvetlerine karşı küçük birliklerle saldırarak başarılı olamayınca gerilla savaşı başlattılar.Binlerce Fransız askeri öldü ve yaralandı. Fransızlar yenilmiş bir halde Vietnam'dan çekilirken ülke ikiye bölündü ve bu defa sahneye güneydeki devlete destek veren Amerika Birleşik Devletleri çıktı. Dünyanın süper gücü ABD bu yarımadada 500 bin asker ile çakılıp kaldı.
Vietnam'ın sık ormanlarında ve bataklıklarında Vietkong gerillalarının baskın , vur-kaç taktikleriyle yıllarca süren korkunç bir mücadele başladı. Halk çok zayiat verdi . 60 bin Coni hayatını kaybetti. Onbinlerce Amerikan askeri savaş travmaları ve psikolojik bunalımlarla saf dışı oldu. 1965 yılında ABD yenilerek Vietnam'ı terketti.
Başka bir gerilla mücadelesi de Afganistan’da cereyan etti..Sovyet Rus işgalcilerine karşı Afgan mücahitlerinin yıllarca süren mücadelesinde Sovyet Rus askerleri de tankını topunu yükleyip ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar.
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra aynen Vietnam’da olduğu gibi boşluğu yine emperyalist ABD doldurup Afganistan'ı işgal etti.Günümüzde başkent Kabil ve kuvvetli Amerikan (NATO) üsleri dışındaki kırsal alan yine Afgan gerillalarının (mücahitlerin) kontrolunda kanlı bir mücadeleye sahne oluyor.
Askeri okullarda "bir silaha karşı en güçlü silahın yine aynı cins silah " olduğu öğretilir.Tanka karşı tank,uçağa uçak ,füzeye füze , insana insan en güçlü silahtır.Şunu unutmamak lazımdır ki en korkunç silah da inanmış ve davaya kendini ölesiye adamış savaşçılardır.Bu insanlara takılan isim onlara o ismi takanların bakış açısına bağlıdır. Afgan ve Çeçen savaşçıları müslümanlara göre "mücahit" Rus ve Amerikalılar açısından "isyancı ve terörist" tir.
Anadolu'da çete savaşı yapanlar düşman gözünde isyancı ve eşkiya , bizim gönlümüzde " kuva yı milliye"ci kahramanlardı.
Türkiye'mizde son 30 yıldan beri "düşük yoğunluklu savaş, gayri nizami harp, gerilla veya terörist örgüt... adına ne dersenin deyin kanlı bir mücadele yaşanıyor. Halkımızın ve güvenlik güçlerimizin insan kaybı 50 bini buldu. Dünyanın en güçlü ordularından biri olan silahlı kuvvetlerimiz bu mücadelede bir türlü milletçe arzu edilen sonuca gidemiyor. Uçaklarla , tanklarla, kobralarla , panzerlerle ve on binlerce askerle bu kanlı örgüt çökertilemiyor.Üç bini içeride beş bini dışarıda istedikleri gibi karakol basıyorlar.
Bu kanlı örgütün iç ve dış destekleri koparılamadığı sürece bu kanlı mücadele anaların göz yaşlarıyla sürecek , şehit cenazelerinin arkası gelmeyecektir. Zaten düşmanın amacı da milli direnci kırmak ve aziz yurdumuzu bölmektir.
Yüce Allah'ın ilmiyle bilgilenen Hazret Peygamber(sav) mücadele yolunu göstermiştir:" Düşmanınızın silahı ile silahlanınız "
Askeri okullarda da ; "Bir silaha karşı en etkili silahın yine aynı cins silah" olduğu hep öğretilir.
O halde hava taarruzları , tanklar,toplar ve panzerlerden,araziye yayılan on binlerce askerden önce vurucu özel harekat birliklerimiz bu mücadelede kullanılmalıdır.
Timur'a komutanlarından biri sohbet arasında sorar " Her savaştan galip çıkıyorsunuz . Bunun sırrı nedir ?"
Timur hemen işaret parmağını komutana uzatır "Sen de uzat parmağını ! Aynı anda ikimiz de ısırmaya başlayacağız"
Komutan denileni yapar ve ısırmaya başladıktan beş on saniye sonra " Aaaahhh ! diyerek parmağını kan içinde geri çeker.
Timur güler "İşte sırrım bu ! Önce bırakan yenilir."
Adına isteyen gerilla desin, isteyen terörist desin, bence tam bir bela olan bu kanlı örgüt,onlardan daha bela olacak “özel harekat birlikleri”yle ancak çökertilir.
Eğer biz acı çekiyorsak muhakkak ki düşman da acı çekmektedir.
Bu mücadelede "pes" eden kaybeder. .