Özrü Kabahatinden büyük israil

Nigar ALMANGIZI

“Diplomatik Kriz”, İsrail Hariciye Nazır Yardımcısı Danni Ayalon’un Türkiye israil konsolosu Oğuz Çelikkol’u “Kurtlar Vadisi Pusu” dizi filminde geçen İsrail’in olumsuz gösterilmesi sahnesi ile alâkalı görüşmeye çağırmasıyla başladı. Alınan bilgilere göre bu görüşme çarşamba akşamı gerçekleşmek üzere planlanmış iken, son anda bir gün öncesine alınmış ve konsolos alel acele çağırılarak bilinçli şekilde küçük düşürülmek istenmiş... Bunun sübutu ise, medya da bu olaya şahitlik etmek, halka anında gösteri yapmak, hava atmak için görüşmeye çağırılmıştı.

Görüşme başlarken Danni Ayalon bu olay esanasında yerel gazetecilere ibranice konuşmalar yapmış ve onlara “bakın biz koltukta oturuyoruz konsolos Oğuz Çelikkol ise bizden daha aşağı seviyede olan bir divanda oturuyor” demiştir . Bu yetmezmiş gibi Danni Ayalon, Türk konsolosu İsrail Hariciye Nazırlığında değil, Knesset denilen meclislerindeki çalışma ofisinde kabul ediyordu...

Konsolos gelmeden önce Türk bayrağı odadan çıkarılmış, soğuk içecekler getirilmiş fakat büyükelçiye ikram edilmemiştir. Büyükelçinin koridorda yarım saate yakın bekletilmesi de kasıtlı bir nezaketsizlik (terbiyesizlik) olmuştur. Bu haberi duyar duymaz çevremdeki insanlara israil devletinin ve dışişleri bakan yardımcısının büyük hatalar yaptığını söyledim. Ertesi gün israil devletinin yaptığı hatadan dolayı Türkiye karşısında diz çökeceğini özür dileyeceğini söyledim. Dediklerim bir gün bile sürmeden aynı gün yani 11 Ocak’ta İsrail dışişleri bakan yardımcısı Danni Ayalon Türkiyenin İsrail büyükelçisi Oğuz Çelikkol’dan özür diledi...

Bu yazımı okuyan okuyuculardan bir kısmı belkide yazımın ilk girişinde yazdıklarımdan dolayı benim dış siyaset konusunda yetersiz veya hatalı bir düşüncede olduğumu düşünebilirler. Herkesin düşüncesine saygım var. Hatta birey olarak bu yazımdan dolayı beni küçük düşürme çabasına girenlere bile birşey demem saygısızlık ta etmem. Ama konu millete devlete bayrağa gelirse bunu asla affetmem. Eminim ki herkes bu şekilde davranır.

Zira dün olan olayda da Türkiye bunu bu şekilde yaptı tepkisini koydu. Öncelikle Türkiye ye bakın bu olan olaylarda iktidarla muhalefet her ne kadar düşman gibi görünse de birlikte hareket eden demeçler verdiler birliktelikler kurdular ve aynı tepkiyle israile seslendiler. Bu önemli bir olaydır. Türk halkını birlikte davrandıkları için tebrik ederim. Analaşılan şudur ki dış güçler Türkiyede birlik ruhunu ne yaparlarsa yapsınlar bozamayacaklar. Bunu gösterdi Türkiye hükûmeti ve muhalefeti ile... Çünkü millî meselelerde iktidarla muhalefetin apayrı (zıt) çizgilerde olması o ülkenin yok oluşa giden bir sürece girmesi demektir.

Gelelim asıl konumuza İsrail devleti her önüne gelen devleti korkutmak yıldrımak için herşeyi yapabileceğini düşündü. Fakat bunu Türkiye’ye yapamaz bununda sebebleri var. Herşeyden önce böyle bir şeye asla güçleri yetmez...

Ayrıca, hayat sürdüğü müddetçe İsrailin Türkiyeye can borcu var. (gerçi bu İsrail’de yaşayan asil, yüksek tabaka yahudiler için bir hatırlatmadır Sharon gibiler, Natanyahu gibiler için ve de son olarak Danni Ayalon gibi sürüngenler için değil...)

Ve, kurulan İsrail devletinin devlet olma borcu var. Tarihe bakalım Osmanlı devletinin bunlara yaptıklarını kardeşleri yapmadı. Hiç yoktan Osmanlı sayseinde bir İsrail devleti kurdular. Diğer olay ise II. dünya savaşında olan olaylar Hitlerin dünyada yahudi milletini yok edeceğini söylemesine ve yahudileri öldürmesine rağmen Türkiye yahudilere merhamet edip sahip çıktı. Bu sebebten dolayı bile onların yatıp kalkıp yüce Türk milletine dua etmeleri gerekir. Evlerinde Atatürk posteri ve Türk bayrağını asmaları gerekir bence. Asla unutmasınlar dost bildikleri tüm devletler o saırada faşist Almanya’nın yanında idiler. Kimseyi yahudilerin yaşaması veya ölmesi ilgilendirmiyordu... İlgilendikleri tek şey ülkelerinin bu savaşlardan ne kaybedip ne kazanacağı idi.

Ben biraz da bu olan olaylarda Türkiye içindeki bazı çevrelerin parmağının olduğu düşüncesindeyim. Zannımca %99 halkı müslüman olan bir toplulukta bu gibi olaylara hassas davranışalar varken hele hele seçime yaklaşılıan bir tarihte bu gibi olaylar devletin reklam kampanyası gibi bir durum var ortada. İsrailin Türkiye büyükelçisi ve ekibinin içinde bulunduğu müslüman çalışanlara karşı olan saygısız davranışlar ve bu olaya Türkiye devletinin tepki vermesi seçimlerde çok şeyi değiştirecek bir durum arzetmektedir Ama ne olursa olsun İsrail’in başından büyük bir olaya girmememsi gerekirdi. Bunun acısını Türkiye değil İsrail çekecektir. İsrail iyi bilir ki dünyada medya paratorluklarının başında her ne kadar yahudi asıllı insanlar olsa da ve İsrail’i büyük bir güç gibi gösterme çabaları olsa da gerçekte bu böyle değildir. Mercek ne kadar güçlü olursa olsun pire yine piredir... Dürbünün tersinden de baksanız arslan da yine arslandır!...

İsrail saftirikler dünyasının sandığı gibi süper büyük bir güç değildir. Hattâ bir tek savaş kaybetse o anda yok olur gider... Gel gör ki Araplar bunu bile akıl edemiyorlar... İsrail bir tekmede yok olacak kadar zayıf bir devlet...

Netice: Bir an evvel sefirden ve Türk halkından özür dilemeliler. İktidarlar ve devleti yöneten aktörler oyun oynarlar ama halk oyun oynamaz. Oynayanları ise ayakları altına alırlar. Türkün ise oyunculara neler yaptığını İsrail de pek çok devlet de gayet iyi bilir... Unuttuysa da hatırlatırık... 13/01/2010

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.