Geçen haftaki “Ortadoğu Nasıl Şekillenecek” başlıklı yazımızda özellikle Mısır halkına dış güçlerin dayatmasına değil, kendi dinamiklerinize göre davranın diye duygularımızı ve düşüncelerimizi yansıtmaya çalışmıştık.
Görünen o ki muhalefet böyle bir halk hareketine hazırlıksız yakalandı. Ani gelişme sonrası tam bir kararsızlık hakim.
Ne istediklerini bile tam anlayamamış, lider kadroların siyasetten uzak, sadece ön fikri yapıda oldukları görünüyor.
Yani siyaseti, ya da yönetimi bir şekilde ele geçirirsek nasıl bir yol izlemeliyiz mantığına ulaşabilmiş bir muhalefet göremedik.
Şu andaki durumun Mübarek’in usta oyunu ile yönlendirilmeye hazır olduğu imajını veriyor.
Yani Mübarek bıraksa bile yönetim anlayışı daha bir süre devam eder.
Türkiye’nin yaklaşımı etliye sütlüye pek karışmam, demokrasiden yanayım görüntüsünün dışına çıkmadı.
Başbakan Mübarek’e ahreti hatırlatmakla yetindi. 82 yaşına gelmiş, bir ayağı çukurda Mübarek bunu anlamış mıdır?
Oynanan oyunlardan pek anladığı söylenemez. İktidar hırsı böyledir.
Sonunu görür ama kabullenemez.
Çünkü insan ölümsüzlük için yaratıldı. Ama bunun sırrı bu dünya değil. Anlayamadığımız, ya da anlamamakta ısrar ettiğimiz konu bu.
30 yıl gibi uzun bir süre ülkeyi keyfine göre yöneten bir diktatörden her şeyi bırakıp bir anda tası tarağı toplayıp kaçmasını beklemek zordu. Bir önceki yazımda bunu değerlendirerek, dış güçlerin dayatmasına değil kendi dinamiklerinize göre tavır alın diye tavsiye etmemizin nedeni bu idi.
Mısır’da Arap halkın çoğunluğu Müslümandır. Kıptiler ise Hristiyan. Araplardan da küçük bölüm Hristiyandır. Bunun dışında farklı ülkelerden gelerek yerleşmiş küçük hristiyan gruplar vardır.
Bu demografik yapı ile büyük bir bölünme olmaz. Global düşünülürse dil ve din birliğinden söz edilebilir.
Yalnız ortada bir gerçek var. Despot rejimler yüzünden uzun yıllar çile çeken Müslümanlar.
Müslümanların çok fazla kan dökmek isteyeceğini sanmıyorum. Mübarek’in gitme sürecinin uzaması işine gelecek ve Müslüman direnişçilerin sakinleşmesine sebep olacaktır. Muhalif partilerden pek çoğu batı yanlısı laik anlayışı benimseyen gruplar.. Mübarek yönetiminden çok uzak değiller. İslami ağırlığı olan İhvanların partisi Vasat Parti ise adı üstünde zaten vasat. Başarılı bir siyasi hareketi yok.
Muhtemelen Mübarek bu durumu biliyor ve halka büyük bir direnç göstermedi. Halkın sakinleşmesini bekledi.
Geride kalan günlerde çok sert hareketlerin olacağını sanmıyorum. Daha uzunca bir süre dalgalı demokratik süreç devam edecektir. Gerçek bir demokrasi zaman alacaktır. Despotizme alışmış halk çok fazla rahatlık talep edemeyecektir.
Birkaç taviz daha aldıktan ve Mübarek’in ben artık bırakıyorum, seçimlere de girmeyeceğim açıklamasından sonra olaylar durulur gibi oldu, yapılan toplantılarda verilen vaatler ortalığı daha da sakinleştirecektir.
Muhalefetin hazırlıksız olması sebebi ile bu demokratik halk hareketinin tam hedefine varamadığını görüyoruz.
Bundan şunu anlayabiliriz. Mısır’da Müslümanlar üzerinde çok ciddi bir tahakküm vardı. Buna paralel olarak ta muhalefet organizasyonda başarılı olamadı.
Temennimiz; dikta yönetiminin halkına ve ülkesine fazla zarar vermeden çekilmesi ve halkın demokrasi anlayışı ile birlikte istediği özgürlük,ekonomik istikrar ve huzuru yakalamasıdır.
Ahmet TÜRKAN-HABERNAME