On Bir Ayın Sultanı diye adlandırdığımız ay geldi çattı. Birçok aile bu ayı buruk geçirecek. Rabbim sabır versin tüm ailelere, kimi evladını kimi eşini kimi annesini, babasını kaybetti. Kimi de bu zorlu süreçte işinden oldu. Açıkçası mis kokulu ramazan pidesi bile hayal etmiyorum kendi adıma, sağlık afiyet diliyorum. Neyse ben yine kendi tadım da yazmaya devam edeyim.
Evet, yükseklere kaldırdığımız Kuran-ı Kerimimizi elimize almanın zamanı geldi. Biliyorum kızacaksınız ama bunları da söylemeden geçemezdim. Evimizin en değerli köşesine Kuran-ı Kerim ve ilmihallerimizi koymamız gerekirken biz insanlar televizyon ve gereksiz biblolarımızı dizmekle meşgul olmadık mı?
Televizyonlar da bir, iki saat dini sohbette dinledik mi elhamdülillah. Bir de bu sohbetleri iki, üç kişiyle de paylaştık mı değmeyin her birimizin keyfine, dini vecibelerimizi yerine getirmişizdir. Zaten her birimizin kalbi temiz orası şüphesiz. Eskiden annem, hacı babam hacı felan derlerdi. Şimdi o devir kapandı yerine geçen sene hacca gittim diye söylemler yerini aldı. Yani figüranlar şimdi kahramanın ta kendisi oldu. Birçok esnafta bu güzel aya özel gizli zamlarını yaptı bile hayırlı olsun.
Ramazan ayı Kuran-ı Kerimimizin indirilmeye başlandığı aydır yani Kadir Gecesi bu aydadır. Bunun içindir ki diğer aylardan daha özeldir bin aydan daha hayırlı bir gecedir deniliyor Kadir Suresi 3. ayetinde.
Dilimizin, midemizin, bedenimizin ve ruhumuzun temizleneceği bir ay temenni ediyorum. Dilerim ki insan olarak her birimiz kimseyi kınamadan, kimsenin gıybetini yapmadan, kimsenin hakkını ihlal etmeden bir Ramazan-ı Şerifi geride bırakırız. Hakların helalleşildiği, gönüllerin alındığı, kimsenin tutmadığı oruçla sorgulanmadığı. Keza yine tutulan oruçla da sınanmadığı, yaptığı ibadeti ve yardımlarıyla övünülmediği, reklam için minik bedenlerinin resminin kullanılmadığı bir ay geçirmeyi Cenabı Allahtan niyaz ediyorum.
Yapılan her türlü hareket elbette ki ahirette sizlere zuhur edecektir. Ne gerek varda reklam yaparsın, nefsinin kirli oyununa gelmeyen insan olmak duası ile. Gündüzünü oruçlu geçiren insan, dilerim ki yaptığı her adımda kendini sınarken yapması gerektiği ve yapmadıkları ile de düşünme duygusunu açar.
Birçok kimse elinde varken varlığı kullanmaz ahiretine götüremez. O varlığı dünyanın taşına, toprağına yatırır. Bir evi varken, bir ev daha alır. Bir arabası varken yetmez en lüksünü almak için çabalar ve bu süre zarfında gereksiz borçlar ve hayallerin içinde dolanırken zamanın nasıl aktığını anlamaz. Geriye ardına bıraktığı ömür; pişmanlıklar, gereksiz müsriflikler kalır. Gerçek manada yapması gerekenleri asla yapmaz.
Fakiri fukarayı görmek sadece Ramazan ayına özel olmamalı, fakirler sadece ramazan ayında gözetilip, Kurban Bayramında kestiğiniz et ile doymaz. Rabbim, gören göz, hisseden kalp, tok mide versin. İsterim ki kimse Rabbine el açtığı zaman bana dünyalık maldan fazla fazla istemiyordur. Herkes ahiret saadeti için Müslüman din kardeşi için dua ediyordur.
Bu şekilde dua eden tüm okuyucularımın ramazan-ı şerifi hayırla, bereketle dualarla geçsin.
Bir konuya daha değinmeden geçemeyeceğim, efendim. Sağlık sorunları nedeni ile genç, yaşlı gözetmeksizin birçok insanın oruç tutmasını Doktorlarımız engel koyuyor. Öyle ki bu sağlık sorunları abartılı değil. Şöyle 4-5 seneye kalmaz artık küçük çocuklarımıza tekne orucu tutturduğumuz bir ramazan geçireceğiz gibi geliyor. Buradan Sevgili Doktorlarımıza seslenelim lütfen hastalarınızı korkutmayın!