OMBUDSMAN

Ünal SADE

Uluslararası camiada ve özellikle sosyal medyada Gazze’de yaşanan soykırımın kamuoyundan gizlenmesi için özel bir çaba sarf edildiğini hepimiz biliyoruz. Bu konuda benim de yazılarım var.

Bu Siyonist baskılar spor müsabakalarından, insani gösterilere kadar her alanda kendini gösteriyor. Sosyal medya da Filistin desteği içeren içerikler hemen kaldırılıyor.

Son halka ise Kamu Başdenetçimiz Şeref Malkoç’un yaşadığı olay oldu. Basında yer alan olay şu şekilde gerçekleşti:

“Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, İtalyan Ombudsmanları Ulusal Koordinasyon Başkanı ve Lazio Ombudsmanı Marino Fardelli'nin daveti üzerine gittiği İtalya'da Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'na konuşmacı olarak katıldı.

Malkoç'un, yapacağı konuşma öncesi İsrail Ombudsmanlık Kurumu temsilcileri tarafından konuşma metninden Gazze bölümünün çıkarılması istenerek konuşması engellenmeye çalışıldı.

Engellemeye rağmen konuşmasını yapan Malkoç, ombudsmanların insan hakları ve temel özgürlüklerin korunması için çalıştığını, Gazze'de yaşanan insan hakları ihlallerine kayıtsız kalamayacaklarını, İsrail'in kadın, çocuk demeden masum sivillerin, ibadethanelerin, hastanelerin, okulların bombalamasının vicdanları yaraladığını belirtti.

Gazze'nin tüm insanlığın meselesi olduğunu, özellikle böyle uluslararası toplantılarda devamlı gündeme getirilmesi gerektiğine dikkati çeken Malkoç, barışın olmadığı her yerde ağlayan çocukların haykırışlarını duyduklarını söyledi.

Malkoç, Gazze'deki katliamlarda 42 bin masum sivilin öldüğünü, ölenlerin yüzde 70'inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu ve Gazze'nin çocuk mezarlığına dönüştüğünü vurguladı.

"Başta Gazze olmak üzere Filistin'de yaşanan insanlık dramını 'Gazze: İnsanlığın Büyük Felaketi' özel raporu ile insan hakları açısından uluslararası toplumun dikkatine sunduk" diyen Malkoç, raporu, delil teşkil etmesi için Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne ve ayrıca tüm uluslararası kuruluşlara, ombudsmanlara gönderdiklerinin bilgisini verdi.

Malkoç, bugün Ukrayna'da, Rusya'da, Gazze'de ve barışın olmadığı her yerde ağlayan çocukların haykırışlarının duyulduğunu belirterek, barışın öneminin de en çok savaş zamanlarında anlaşıldığını ve bu yüzden de dünya barışının sağlanması adına her insanın bu konuda sorumluluğunun olduğuna dikkati çekti.”

Bu haberi okuduğumda hiç şaşırmadım. Şeref Malkoç her zamanki gibi gereğini yapmıştı.

21-22 Şubat 2023 tarihlerinde Katar’da (Doha) “İklim Değişikliği ve İnsan Hakları” temalı bir uluslararası konferans düzenlenmişti. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu adına Kurul Üyesi olarak Tihek heyeti içerisinde benim de katıldığım bu konferansta Kamu Başdenetçimiz Şeref Malkoç’un da bir konuşması vardı.

Bu toplantı “Asrın Felaketi” diye adlandırılan ve binlerce insanın hayatını kaybettiği 6 Şubat tarihli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük depremden hemen sonra gerçekleşmişti. Türkiye’nin yaşadığı en büyük felaketlerden biri olarak tarihe geçen bu depremler tüm dünyada yankı uyandırmıştı.

İslam dünyasından İnsan Hakları Kurumları ve BM’nin ilgili kurumlarının (OHCHR vb) yüksek katılım sağladığı bu toplantıda ne açılış konuşmalarında ne de sonraki oturumlarda maalesef “Türkiye’nin yaşadığı bu büyük dram” anılmamış ve başsağlığı bile dilenmemişti.

Türkiye’nin 11 İl’inde insanın, çevrenin, tarihi mirasın büyük bir yıkıma uğradığı deprem felaketi yaşanırken başta İslam dünyasından olmak üzere tüm konferans katılımcıları Türkiye’nin “acısını” hiç duymamış gibi iklim değişikliği bağlamında insan hakları gündemini konuşuyordu. Şeref Malkoç konuşma sırası geldiğinde çok detaylı bir sunumla Türkiye’de yaşayan deprem felaketini tüm boyutlarıyla anlattı. Salondaki herkesi bir anlamda uyandırdı. Orada o konuşmanın yapılması çok değerliydi. Şahit olmaktan gurur duyduk.

7 Ekim’de Gazze’de malum süreç başlamış ve Gazze’ye yoğun bir saldırı başlatan İsrail tüm dünyanın gözü önünde katliama girişmişti. Tam bu olayların sıcaklığını yaşarken 18-19 Ekim 2023 tarihleri arasında Bahreyn Krallığı Ombudsmanlığının kuruluşunun 10. Yıldönümünü kutlamak amacıyla Bahreyn’in başkenti Manama’da “Ombudsman’ın kurumsal çalışma içindeki etkinliği ve insan haklarına saygıyı geliştirmedeki rolü” konulu uluslararası konferans düzenlenmişti. Bu konferansa yine Tihek’i temsilen giden heyet içerisinde yer aldım. ABD dahil dünyanın her yerinden ve İslam Dünyasından Ombudsman ve İnsan Hakları Kurumlarının temsilcileri oradaydı. Çok geniş bir katılım vardı.

Burada da şok olduk. Kuş uçuşu çok yakın bir yerde Gazze’de katliam başlamıştı ama yine aynı aymazlık yüzümüze çarptı. Ne açılış konuşmalarında ne de panellerde İsrail zulmünden bahseden yoktu. Başdenetçimiz Şeref Malkoç’a konuşma sırası geldiğinde orada kulaklarını İsrail zulmüne kapatmış tüm o topluluğun keyfini kaçırdı. Yaşanan zulmü ayrıntılarıyla anlattı ve İsrail zulmünü kınadı. Tüm dünyayı harekete geçmeye çağırdı. Bu tarihi ana şahitlik etmek de yine bize kısmet oldu.

Şeref Malkoç’un görev süresi bu yıl doluyor. Ombudsman (Kamu Başdenetçisi) unvanıyla ismi özdeşleşen Şeref Malkoç hem ülkesinin hem de İslam aleminin dertleriyle dertlenen bir gönül insanı olarak hep hatıralarımızda olacak.

Görev süresi sonrasında da ülkesine hizmet edecek bir kanal bulacağına gönülden inanıyor ve sağlıklı hayırlı uzun ömürler diliyorum.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.