İsrail ve "Büyük Müttefiki" aşağıdaki konularda planlar ve projeler yapmıştı:
1. Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) ile İslam dünyası büsbütün parçalanıp bölünecek, Balkanlaştırılacak.
2. Irak üç ayrı devlete veya bölgeye ayrılacak.
3. Türkiye birkaç parçaya ayrılacak.
4. Suudî Arabistan parçalanacak.
5. Mısır parçalanacak.
6. Pakistan parçalanacak.
7. Sudan parçalanacak.
8. Balkanlaştırılmış bölge devletlerinin başına ABD ve İsrail uydusu fantoş hükümetler getirilecek. (Uyduruk Siyonistsever bir Halife...)
9. Bu devletler birbirleriyle rekabet edecek ve gerektiğinde savaşacak.
10. Her yerde sınır ihtilâfları meydana getirilecek.
11. Küçük uydu ve yapay devletlerin güçlü orduları olmayacak. Ordularını güçlendirmek için uluslararası Yahudi silah tacirlerinden silah satın alacaklar.
12. Başta Ortadoğu ve İslam alemi olmak üzere dünyada bir Pax Judaica kurulacak.
13. İsrail, dünya çapında nükleer silah ve güç sahibi olacak ama İran'a böyle bir hak tanınmayacak.
14. Evcil bir İslam türetilecek.
15. İslam'daki cihad farizası kaldırılacak.
16. Hıristiyanlar ve Yahudiler İslam'ı hak din olarak kabul etmeyecek ama Dinlerarası Diyalog ve hoşgörü Müslümanları onları hak din olarak kabul edecek ve Cennet'e sokacak.
17. Şeriatsız ve fıkıhsız, sulandırılmış bir İslam türetilecek.
Türkiye'yi parçalamak için çalışan terör ve gerilla hareketi Siyonistler tarafından planlanmıştır.
Türkiye yakın zamana kadar İsrail'in azat kabul etmez bir müttefiki ve uydusu idi. Artık zâhirde bu statüko değişmektedir.
Türkiye, kendisini parçalamayı hedef alan planlara ve projelere karşı harekete geçmiştir.
Türkiye Irakın, Afganistanın, Pakistanın, Sudanın durumuna düşmek istemiyor.
Son yardım gemileri krizi yukarıda anlattığım manzara içinde değerlendirilmelidir.
Dokuz (on mu?) şehit verilmiştir ama İsrail'in ve Siyonizmin planları bozulmuştur.
İsrail on Türkiyeli Müslümanı öldürmüştür ama bir meydan savaşı kaybetmişçesine yara almış, zarar görmüştür.
Krizden sonra dehşetli bir istihbarat, dezenformasyon savaşı başlatılmıştır.
Ortada şöyle garip bir durum da vardır:
İsrailin şiddete ve devlet terörüne dönük siyasetini tenkit eden Yahudilere karşılık Türkiye'de kayıtsız şartsız İsraili ve Siyonizmi destekleyen bir zümre vardır.
Ülkemizde bazı safların sandığı gibi sadece 20 bin (veya daha az) Yahudi yaşamamaktadır. Sabataycıların ve Kripto Yahudilerin sayısının bir buçuk milyon olduğu iddia edilmektedir.
Kripto Yahudiler kaça ayrılır:
1. Sünnî Müslüman görünenler.
2. Alevî görünenler.
3. Kürt görünenler.
Ermenilerin içinde de Kripto Yahudiler vardır.
Ülkemizdeki Kripto Yahudilerin hepsi şuurlu ve aktivist midir?
Bunların bir kısmının durumdan hiç haberleri olmadığı, bir kısmının Müslüman kitle içinde erimiş olduğu düşünülse bile, yeterli miktarda Yahudi ve Siyonist şuurlusu olduğu ihtimalden uzak tutulmamalıdır.
Birtakım uluslararası gizli-derin şer kuvvetleri Türkiyede neler yapacaktır?
1. PKK terörü hareketlenecek ve şiddetlenecektir.
2. Birtakım şahıslara karşı suikastlar yapabilirler.
3. Ellerinde imkan ve fırsat olsa darbe yaptırmak için bir gün bile beklemezler.
4. Kraldan daha kralcı yazarlar, gazeteciler, politikacılar, ünlü kişiler doğrudan doğruya veya dolaylı olarak İsrail propagandası yapacaktır.
5. Mevcut iktidarı değiştirip yerine pro-İsrail bir iktidar getirmek için çalışacaklardır.
6. İktidarı değiştiremezlerse önemli bir siyaset adamını değiştirme planlarını uygulamaya koyacaklardır.
Türkiye yeni bir Irak, yeni bir Afganistan, yeni bir Filistin olmak istemiyorsa elbette direnmek, planlar ve projeler, çareler ve çözümler üretmek zorundadır.
Mavi Marmara büyük ve karmaşık mozaiğin küçük bir parçasıdır.
Kriz sadece yardım gemilerinde kan dökülmesinden ibaret değildir.
Çok büyük, çok dehşetli bir satranç oynanmaktadır.
* (İkinci yazı)
Gerçekler ve Baronlar
Ne kadar yazsam faydası olmuyor. Tekrar ediyorum:
Bütün icazetli din alimlerine (ulemaya),
Bütün icazetli fakihlere (fukahaya),
Bütün icazetli hakikî şeyhlere,
Bütün icazetli sûrî şeyhlere,
Bütün gerçekten aydın, münevver, ziyalı Müslümanlara,
Bütün doğru yolda olan, din sömürüsü, mukaddesat bezirganlığı yapmayan ihlâslı din hizmetkârlarına... meşrebleri farklı da olsa hürmet ederim.
Benim din baronu, din sömürücüsü dediğim ve kendilerine hürmet etmediğim kişiler bunlar değildir.
Dinde reform, yenilik, değişiklik yapılmasını isteyen aykırı ilahiyatçılardır. Din düşmanlarını dost ve velî edinen, kafirlerle işbirliği yapanlardır.
Siyonistlerin ve Haçlıların hazırladığı, İslam dünyasını bölmeye, güçsüzleştirmeye, çökertmeye, köleleştirmeye yönelik zehirli plan ve programları uygulayanlardır.
Peygamberimizi, Kur'anı, İslam'ı inkâr edenleri Cennetlik ilan edenlerdir.
Müslümanların paralarını ve mallarını toplayıp zimmetlerine geçirenlerdir.
Dışarıdan gelen petro-dolarları alıp bozuk mezheplerin ve fırkaların propagandasını yapanlardır.
Azılı Farmason Afganî'yi kurtarıcı ve rehber olarak gösterenlerdir.
İslamın en doğru yorumu olan Ehl-i Sünnet ve Cemaati yıkmaya çalışanlardır.
İşte bunlar din büyüğü değil, din baronudur.
Hakikî ulemâya, fukahaya, şeyhlere, hizmetkarlara, mücahidlere teşekkür, minnet ve hürmet;
Sahtelerine teessüfler ederiz.