Ülkemizin en büyük medya patronu Alman Dergi Yayıncıları Birliği tarafından 'Altın Victoria' ödülüne lâyık bulunmuş; Türk-Alman dostluğuna katkılarından dolayı... 17 Kasım'da Berlin'de düzenlenecek ve yaklaşık bin Alman öndegeleninin katılacağı toplantıda, Aydın Doğan'a ödülü Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeble tarafından takdim edilecek...
Başka kim olacaktı? Elbette içişleri bakanı böyle bir ödülü takdim eder...
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) kendisine daha büyük bir ödül vermeye hazırlandığını duyuyorum. Hem de öyle 15 gün bekletmeden, bugün... İki Ak Parti milletvekili, Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun Tasarısı komisyonda görüşülürken metne iki cümle ekleyerek devlete vergi borcu olanlara küçücük cezalarla bundan kurtulma yolunu açtı. Bir hesaba göre, borcu 800 trilyonu bulan şirketler, 20 trilyon TL ödeyip yola devam edeceklermiş...
Ben önünde 'altın' sıfatı bulunan uyduruk heykelciğe değil, iki gayretli milletvekilinin değişiklik önerisine ve tasarıyı bugün yasalaştıracak TBMM'nin jestine 'ödül' derim işte...
Bu işten anlayanların verdiği bilgi şu: AK Parti'li vekiller, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığına verdikleri dilekçede, görüşülmekte olan kanun tasarısının 3. maddesinin beşinci fıkrasındaki 'Ancak, diğer nedenlerle bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan' ibaresinin; 'Ancak, diğer nedenlerle bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden veya bu tarihten sonra başlayan' şeklinde değiştirilmesi istediler. 8. fıkrada yer alan 'Birinci fıkra uyarınca bildirildiği veya beyan edildiği halde' ibaresine de, '1/10/2008 tarihi itibarıyla yurt dışında bulunduğu kanaat verici belge ile tevsik edilmeyen ve' ibaresinin eklenmesi teklif edildi.
Komisyonda değişiklik teklifi veren milletvekillerinden biriyle görüşen arkadaşlarımız, teklifin böylesine bir 'kıyak' ile ilgili olduğundan haberi bulunmadığını tespit etti. Doğruluğuyla tanındığı için ismini şimdilik vermek istemediğim bu milletvekili, Öyle şey olur mu hiç? demiş arkadaşlarımıza...
Hükümet, Ak Parti, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan veya Başbakan Tayyip Erdoğan öyle münasip görmüşse, elbette olur... Daha önce az mı oldu?
8 Mayıs 2007 tarihli Onlar ermiş muradına başlıklı Kulis'te bir küçük gazete haberinden yola çıkarak, ülkemizin en büyük medya patronunun sahip olduğu Petrol Ofisi'nin devlete 1.2 milyar YTL vergi borcunun silinmek üzere olduğunu kayda geçirmiştim. Orada doğrudan Maliye Bakanlığı bu borç silme işlemini üstlenmişti ve 'doğruluğu ile tanınan' üst düzey bir bürokratın adı geçiyordu haberde...
Kulis'te olayı adım adım takip ettiğim için sonucu biliyorsunuz: 1.2 milyar YTL'lik borç hayli kırpıldı. Maliye bürokrasisi sayesinde Aydın Bey hem büyük bir borç yükünden kurtuldu, hem de Avusturyalı ortaklarına hesap verme zorunda kalmaktan...
Bilmediğiniz bir başka sonucu da yazayım bari: Bakanlık içerisinde herkes, bütün tanıdıkları, vergi silme operasyonuna adı karışan üst düzey bürokratın milletvekili olmasını bekliyordu; milletvekili olamadığı gibi, görev yerini erken terk etmek zorunda da kaldı. Şimdi o bir emekli memur...
Meclis genel kurulunda bugün görüşülecek yasa tasarısının kimlere ne gibi yükümlülükler getirdiğini, kimler için kıyak sağlayacağını ben bilemem. Bilenler iddialı konuşup yazabiliyorlar, ama ben her zamanki çekingenliğimle bu işi milletvekillerinin sağduyusuna bırakmaktan yanayım.
Geçen yılın mayıs ayında gerçekleşen vergi silme operasyonu bir bürokratın sonu oldu; umarım bu defa benzer bir durum söz konusu olmaz...
Öyle bir durumda benim burada okurlarımdan alenen özür dilemem gerekecek...
Bir Ak Parti milletvekili oğlunu evlendirirken iki önemli kişi şahitti: Partisi lideri Başbakan Tayyip Erdoğan ile hemşehrisi Aydın Doğan... Ertesi gün bazı gazetelerde yayımlanan fotoğrafa bakıp ne anlama geldiğini yorumlamıştım.
Meclis'in 800 trilyonluk vergi borcunu 20 trilyona kapatma fırsatı veren yeni yasası, yorumumu yanlış çıkartacağı için, okurlarımdan özür dilememi gerektirecek...
Yasa tasarısına komisyonda değişiklik cümlelerini yerleştiren milletvekili, Bana talimat başbakandan gelmedi demiş arkadaşlarımıza. Ak Parti böylesine önemli bir konuda milletvekillerini kendi hallerine bırakacak kadar parti içi demokrasiye sahip çıkılan bir parti demek ki...
Alman yayıncılar isabetli bir tercihte bulunmuş ve ülkemizin en büyük medya patronuna 'altın ödül' vermeyi kararlaştırmış... TBMM de ülkemizin her alanına yaptığı katkılar sebebiyle vergi borcunu bütünüyle affetse, ne olur sanki