Üstadın gençliğe hitabesinden, günümüze bir uayarlama ile, bir seslenelim bakalım kim ses verecek buradayım diye...
Bir gençlik, zaman bendedir ve mekân bana emanettir. Şuurunda bir gençlik....
Bir gençlik arıyorum; Arıyorum ki, susuz toprağın suya muhtaç olduğu gibi, çöllerde yolunu kaybetmiş adamın şehri bulduğu andaki sevinci ve özlemi gibi. Bir gençlik ki, Sahra rüzgarlarına savrulmayan, Dininin, dilinin beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlik var mı?
Kapitalist rejime "Allah buyruğunu ve Resul emrini kalbinin ve kasanın kapısına kazımadıkça serbest nefes bile alamazsın! Hissiyatını taşıyacak, Kökü ezelde ve dalı ebed’de ayrıca bir misyonun aşkına, estetiğine, irfanına, idrakine sahip bir gençlik var mı?
İki asırdır türlü oyunlar içinde yanıp kavrulan ve bunca mücadelelerine rağmen başlarını adeta yarasalar gibi taştan taşa vuracak, kurtuluşunu arayan Siyonist rejimin bulamadığı, mübarek var oluş sırrını, İslâm’da olduğunu gösterecek ve bu tavırla yurduna, İslâm âlemine ve bütün insanlığa örnek model teşkil edecek bir gençlik var mı?
Kim var denildiğinde ise, sağına ve soluna bakmadan her platform’da "ben varım!" cevabını cesurca verici, benim olmadığım yerde kimse yoktur cesaretine sahip fikrini besleyici bir dâva ahlakına hakim ve’de canı uğrunda can vermeyi, kendine minnet sayacak kadar gözü kara ve uhuvveti İslamiye selameti bekası stratejisine uygun bir gençlik var mı?
Gerçek Müslüman olsaydınız bu hallerden hiçbiri başımıza gelmezdi diyecek ve gerçek Müslümanlığın her haliyle nasıl yaşanılması gerektiğini gösterecek olgunluğa sahip, tek kelime ile Allah’ın, alemleri hürmetine yarattığı Sevgilisinin bütün getirdiklerine tüm kalbi ile yapışacak, O'ndan başka hiçbir tutacak, dayanak ve kendine sığınak tanımayacak ve O'nun düşmanlarını hayvanlardan dahi daha aşağılık ve’de lâyık olucak bir muameleye tâbi tutacak bir gençlik va rmı?
Ey genç olup ta ve kendilerinde çeşitli üstünlükler gören kardeşlerim; Bundan böyle sizden beklenen şudur ki, bir kıta büyüklüğündeki müstesna ve aziz dâva bilincine sahip olmanızdır…
Üstat Necip Fazıl KISAKÜREK’in ifade ettiği gibi; ‘’Bir gençlik, zaman bendedir ve mekan bana emanettir.’’ Şuurunda genç ve bilinçli neferler olmalıyız…
Gençliğimizi çalan ruh çalıcılarının işini kolaylaştırmaktan biran evvel vazgeçip yukarıda belirtiğimiz esaslar şuurunda bir genç olmalıyız…
Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes! Ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!.. iltifatına layık olalım…
Eğer olmuyor yapamıyorsak dava, dava diye bir yerlerde boş, anlamsız ve’de kifayetsiz çığırtkanlıklar yapıp ta bari gerçek dava adamlarına ihanet etmiş olmayalım derim…
Ves… Selam.
İbrahim DANACILAR