Bir bedevi , Hz.Ebu Bekir’e gelerek dedi ki : “ Ya Ebu Bekir ; benim için Allah’a dua et ! Bu günahkar kulunu affetsin .”
Hazreti Ebu Bekir gülümseyerek mübarek ellerini gök yüzüne kaldırdı : “ Ya Rabbi ; bir günahkar , bir günahkardan dua istedi . Her ikisini de affeyle Allah’ım ! “
Afrika Misyonerlik Teşkilatı eski başkanı İshak isminde bir papaz , Müslüman oluşunu şöyle anlatır :
“ Bir gün huzuruma günah çıkarmak için bir kadın geldi . Kadın , günahlarının affedilmesi için bana yalvarırken , ben de benim günahlarımı kim affedecek diye düşünüp ağlamaya başladım . Birden aklıma Kur’an’dan ‘ De ki ; Allah birdir (ehaddır) ‘ ayeti aklıma gelerek ‘ İlâh , Allah’tır ‘ diye düşünmeye başladım . Hemen bizim bir üstümüz olan Piskopos’a gittim . ‘ Biz bütün insanların günahlarını çıkarıyoruz , bizim günahlarımızı kim çıkaracak ? ‘ sorusuna ‘ PAPA ‘ cevabını aldım .
‘ Papa’nın günahını kim çıkaracak ? ‘ diye sordum .
‘ Papa masumdur ; sen Papa hakkında nasıl böyle düşünürsün ? ‘
Piskopos bana bağırıp cezalandırdı . İşkence ettiler ve üç ay domuz çobanlığı yaptırdılar .
Dinî terbiye için beni büyük bir Rahip’e gönderdiler . O Rahip bana nasihat vermeye başladı . Bu Rahip’in söylediği sözleri daha önce duymuştum . Bunlar Kur’an âyetleriydi . Rahip ‘ Ey evladım ; Allah kimsenin iyi amelini (davranışını) zayi etmez . Sabret ve Allah’tan mükafat bekle . Kim Allah’tan korkarsa , ona kurtuluş (yolu ) ihsan eder ve ummadığı yerden rızıklandırır .
Bu sözler karşısında şaşırıp kaldım . Rahip ‘ Bu sözler , sende sır olarak kalsın . Başkasına söyleme ! ‘ deyince şaşkınlığım daha da arttı .
Bir sabah , bu Rahip’in odasına gittim . Onu namaz kılarken görünce yerimde çakılıp kaldım . Başkaları görmesin diye hemen odasının kapısını kapattım . Ertesi gün Rahip benim yanıma geldi . Gözlerinden yaşlar akıyordu . Kulağıma ‘ Benim gıdam Kur’an’dır . Yalnızlıkta biricik yoldaşım Rahmân olan tek Allah’tır . Yalnızlığımı giderici Vahid-i Kahhar olan Allah’a ibadetimdir .”
Ben kesin olarak İslâm’a inandım ve bu imânın mutluluğunu hiçbir şeye tercih etmiyorum .”
Kur’an , bu manzarayı çok önceden şöyle ifade ediyor :
“ Şüphesiz ki Kitap ehlinden Allah’a iman edip size ve kendilerine indirilene inanan , Allah’a karşı üstün saygı duyup , O’nun yüce huzurunda kalbi ürpererek eğilenler ve Allah’ın ayetlerini az ve çok önemsiz bir değere değiştirmeyenler vardır . İşte onların mükafatları Rableri katındadır . Şüphesiz ki Allah hesabı çabuk görendir . “ ( Al-i İmran / 199)
Ne dersiniz ?
Allah(cc) bizlere lütfedip Cennet’ine koyarsa, orada gizli din taşıyan o nur yüzlü papazlarla karşılaşıp selâmlaşır mıyız acaba ?