Allah selamet versin Ali Bulaç'ın Nuhun Gemisine Binmek adlı kitabını okuduğum yılları hatırlıyorum bu günlerde. Hayatımızı bu gemiye binebilmek için kurguluyor ve hayatımızın inşasını bu temeller üzerinde yükseltiyorduk. Hz. Adem'den son peygambere kadar tüm peygamberler bizimdi ve bu gün ki gibi imanımızın bir gereğiydi. Kuran anlattığı sayısız kıssalarla bize örnekler veriyor. Hassaten ikinci Adem olarakta bilinen Nuh'un hayatını da anlatarak her devirde herkesin ilgisini çekecek hakikatler ortaya koyuyordu.
Ne güzel yıllardı. Nuh'un gemisine binme hayelleri kurarak uyur rüyalarımızda kimsenin yaşamadığı güzel adalara çıkardık. Benim gibi , Türkiye'deki birçok genç bu sevdalarla adam oldu.
Oysa, diğer taraftan kendi gemisini yüzdürmeye çalışanları görmemiştik. Ben yoktu, biz vardı ve bir diğerimiz olmadan O geminin de zevkli olmayacağını düşünüyorduk. Kendi gemisi hevesi bizi nasıl bir illete sürüklediğini şimdilerde daha iyi görmeye başladık.
Hem maddi hem de mana anlamında gerçekten de herkesin kendi gemisinin inşasına kalkışması hazindir. Maddi anlamda baktığımızda da bir elin nesi var iki elin sesi var ata sözüyle net ve yalın anlatımı tercih edip bırakacağım. Mana ikliminde de herkesin kendi gemisine binmeye çalışması hem saçma hem adından da belli olduğu gibi gemi bir toplu taşıma racı olması icabiyle bir tenakuzdur.
Kişinin tek başına ve saf müşahede yoluyla gizlenen hakikat’e ulaşması pratikte ve dünyanın bu günkü şartlarında mümkün değildir. Allah yarattıklarını sevdiğinden onları yanlız bırakmayıp peygamberleri aracılığıyla yol göstermiştir.
Günümüz insanı ruh dunyasını öylesine yitirmiştir ki Nuhun gemisini bulmaya yönelik devasa projelerle ve masraflarla bir milim bile ilerlemediğini gösterip Nuhun gemisindeki manayı ıskalamıştır.
Varlık Alemi’ni kendi hayat kaynağından kopardığımız zaman, geriye kendilerine tapınılacak, denetimleri altına girilebilecek sayısız nesne kalır. Bu nesnelerin her biri ayrı bir Tanrı olur. Günümüz insanının Allaha yönelmeyişi onun Tanrıya ihtiyaç duymamasından değildir. Aksine kendisine yeni tanrılar bulması gerçegidir ki bu da kendi tanrısını yarattığı komedisidir. Komdedi diyorum çünkü nefsin, benliğin ve modern dünyanın ürettiği ancak budur.
tuncer71@hotmail.com