Nefisle Amansız Savaştayız!
Yerlerin ve göklerin sahibi olan Rabbimize ilmi adedince hamdolsun ki bizi Ramazan ayına kavuşturdu. Feyzinden, bereketinden ve mağfiretinden de gereğince istifade edebilmeyi cümlemize nasip eylesin.
Aylar öncesinden bu güne kavuşmanın heyecanı bütün bedenimizi sardı. Dualarımızda hep bu güne kavuşmayı arzu ettik. Efendimizin sav duasını dualarımıza ekledik. Ve çok şükür şimdi bu mübarek günleri doyasıya yaşıyoruz. Ne de çabuk geçiverdi üçte biri. Bir de bakacağız ki gelmiş bayram. Şimdiden içimize tatlı bir hüzün düşmeye başladı.
Bayrama kavuştuğumuzda cennetin provasını yaşayacağız. Çocuklar gibi sevineceğiz. Oruç tutmanın, namazları cemaatle kılmanın, teravihi kaçırmamanın, teheccüde alışmanın, sadaka vermenin, zekatla arınmanın, iftar ettirmekle sevinmenin, Kur'an okumakla heyecanlanıp coşmanın, zikirle tefekküre dalmanın, kızacakken sükut etmenin, dua ile yükselmenin, kardeşliğimizi hatırlamanın, günahlara veda edip, Allah'ın boyası ile boyanmanın dünyadaki mükafatını o gün yaşayacağız. Asıl ödül ahirette, Rabbimize kavuşup amel defterimizi sağ tarafımızdan aldığımızda, sıratı yıldırım gibi geçip, Rabbimizin "Girin cennetime."dediğinde ve Efendimizin sav sancağı altında toplandığımızda olacaktır.
Oruç tutmayıp da sevinen olur mu hiç? Oh ne güzel, müslümanlar aç susuz yaşarken ben ne güzel yiyip içiyorum. Yaşasın nefse kulluk ve kölelik diyen olur mu acaba? Zerre miktarı imanı olan, Ramazan ayı boyunca tutamadığı her oruç için yüreği sızlar. İçini tarifi güç bir sıkıntı kaplar. Huzursuz olur. Kendine bile itirafa çekindiği acı çeker. Bu da imanın kırıntısının alametidir. Eğer bu da yoksa vay o insanın haline. Ne bedbahtır o insan.
Ramazan ayı en büyük düşmanımız olan nefisle savaş ayıdır. Terbiye edilmemiş, kontrol altına alınmamış nefis en büyük düşmandır. Kötülüğü çokça emredicidir. Şeytanın en büyük dostudur. Oruç tutmayı istemez. Zekat vermek çok ağır gelir. Namaz kılmak tam bir işkencedir. Allah'ın emirlerine itaat etmek, yasaklarından sakınmak ve ahlakını güzelleştirmek sanki enayilik gibi gelir ona. Çünkü o ilahlık iddiasındadır. Hani Rabbimiz hatırlatırya: "Arzu ve heveslerini ilahlaştıranları gördün mü?" Ne korkunç bir durum! Rabbim bütün müminleri bu felakettten koru.
İşte oruç, bu büyük düşmanla kıyasıya savaşın adıdır. Bayram ise bu büyük düşmanı yenip, onu esir aldıktan sonra hürriyete kavuşmanın sevincidir. Bu sevinci devamlı kılmanın yolu ise Ramazanda kazandığımız güzellikleri, bayramdan sonra da devam ettirmekle mümkündür.
Nefisle cihadımızda kazananlardan olmak duasıyla...
Kardeşiniz
Ahmet Bulut
Not: Uzunca bir aradan sonra yeniden merhaba. Yazamadığım için takip eden kardeşlerimden özür diliyorum. Bu arada son yazımdaki sözlerimi uygulamaya çalıştım. İnşallah sizler daha güzel işlerle meşgul olmuşsunuzdur.