Bugünlerde kara bulutlar sadece gökyüzünü değil hayatımızı da sarmış durumda.Her gün aldığımız şehit haberleri yüreğimizi dağlıyor ve içimizdeki öfke bulutları gökyüzündekilere karışıyor.
An geliyor öylesine hırslanıyor ve neden cihatttt demiyoruz diye kendi kendime hayıflanırken sonra aklım başıma geliyor ve dur diyorum kendime. Şimdi buna nasıl terör denir Allahaşkına! Resmen savaşta gibiyiz her an nerden karşımıza çıkacağı belli olmayan ölümle burun buruna yaşamaya nasıl alışacağız?
Gencecik bedenler vurulup giderken,anaların yürekleri dağlanırken hepimiz kendimizce bir türkü tutturmuş her konuda ahkam kesiyoruz...
Herkesin söyleyecek bir sözü yoracak bir yorumu var ama sonuç ortada yok. Ben bugün kendi penceremden bakacağım olaylara.Öylesine kızgın ve öylesine öfkeliyim ki kılıçları kınından çıkaralım diyorum sonra sorguluyorum kendimi neden???
Neden seçilip meclisimizde haklarını korurlarken hala kendilerini ifade edemediklerinden bahsederler?
Neden İstanbul dahil tüm şehirlerde en güzel noktalarda otururken özgür olmadıklarını savunurlar?
Neden tüm iş imkanları önlerine sereserpe serilmişken hala açlıktan bahsederler?
Neden bizim AYDIN sanatçılarımız, senaristlerimiz, şarkıcılarımız onlar adına isimlerini, aşiretlerini, konularını dahi güncel tutarken hala itilmişlikten dem vurular?
Neden dillerini rahatça konuştukları halde hala tam özgür olamadıklarını ifade ederler?
Neden yıllarca kolkola cancana yaşamışken şimdi düşman diye görürler?
Ben yatılı okudum ve benim yatılı okulda en yakın arkadaşım bir KEKOM vardı ve ona ben o kadar güvenirdim ki. O bana hep bak biz doğululara canını emanet edebilirsin bizim özümüz sözümüz birdir derdi. Kafamda hep bu imajla büyüdüm ama şimdi karşımdaki manzara beni dehşete düşürüyor. Canını emanet edecek kadar mert olanlar nasıl cana kıyar? Nasıl cana kıyanlara alkış tutarlar? İşt ebu sorular aklımdaki istifhamı daha güçlü sormama sebep oluyor;
NEDEN?