Ne kadar çirkinleşebiliriz daha fazla demeye korkuyorum. Her dakika bir yenisi ekleniyor.
Nasıl bir dünyanın içindeyiz, nereye gidiyoruz? Nasıl bu kadar karartabildiniz çirkin kalplerinizi? Nasıl merhametten yoksun olarak yetiştiniz? Hiç mi birini sevmediniz hayatınızda? Hiç mi bir bebeği kucağınıza alıp koklamadınız? Aklım almıyor, aklımın almasınıda istemiyorum zaten. Nasıl bu insanlara bu kadar özgürlük verilmiş, onu merak ediyorum.
Görülen, duyulan 13 tane bebekten bahsediyoruz. Peki görülüp duyulmayanlardan kim sorumlu olacak! Hastanelerde binlerce oyun dönüyor bunu hiç kimse inkâr edemez. İlaç şirketleri ile tek koldan çalışan doktorlar olmasaydı bugün kaç uluslararası ilaç şirketi ayakta kalırdı?
Her yıl farklı hastalıklar çıkıyor, her yıl farklı ameliyatlar gündemi takip ediyor. Hiçbir müfettiş gelip noluyor demiyor. Tıpkı bu masum yavruların akıbetini bilmedikleri gibi… Yoğun bakımlar, hastane enfeksiyon odaları hepsinde dönen farklı oyunlar.
Hastane mikrobunu, hastanede kapıyorsunuz, sizi tek kişilik odalara alıyorlar ve sizden ekstra ücret alınıyor kaldığınız her gün için. Sizce bu işte mantık nerde? Kârlı kim oluyor? Hastaneler öyle bir duruma geldi ki otel gibi işliyor.
Herkes yatış yapıyor, eline valizini alan geliyor. Ona ameliyat, diğerine ameliyat. Son zamanlarda fizik tedavi çatısı altında hastaneler tesise döndü. Giden hastalarda iyileşme var mı diyorum öyle bir iyileşme olmadığı söyleniyor. Peki bu hastaların giderleri nerden karşılanıyor?
Devlet, her özel hastaneye bir müfettiş atasa müfettişede bir müfettiş atasa ahlakımız tekrar gelir mi dersiniz?
Çocukları korkutmak için anlatılan korku masallarını andırıyor hayat. Her vilayette bir oyun dönüyor. Masum yavrularımız göz göre göre yok olup gidiyor.
Sabah kuşağı programlarından tutun, esnafın hırsızlar için taktığı kamera kayıtlarına kadar büyük bir film senaryosu çıkar.
Yaşanan bu acı itiraflar ve deliller sonrası bu canlılara hala su verecek miyiz? Şimdi bu yaşayan canlıların avukatı var mı? Varsa onlara şunları sormak isterim sizinde mi ciğerinizi kediler yedi? Sizide mi kimse hiç sevmedi?
Geçen metrodayım aklıma gelen şu oldu biri arkamdan itse ne yaparım? Yıllardır metro kullanan ben, bugün bu senaryo aklıma geldi. Kalbimiz dengesini kaçırmış, aklımız şaşmış bir halde yaşıyoruz vesselam.