Birkaç gün önce yaz okulunda ders vermek üzere davet edildim. Çocuklar Edirne Mimar Sinan Vakfında buluşmuşlar aşk ve şevkle derslerini takip ediyorlar. Konferans salonuna girdiğim de ders dinlemek üzere oturmuş onlarca çocuk heyecanla yerlerine oturmuş hocalarını bekliyorlardı. Yaz okulu başlangıcında annesinden ayrılırken ağlayan Batı Trakyalı kız çocuğunu neşeyle arkadaşlarıyla şakalaşmasını görmek mutluluk verici oldu benim için.
Manzara beni yıllar öncesine götürdü. Üniversitede okuduğumuz yıllarda gece yarılarına kadar arkadaşlarla oturup proje üretir, çeşitli konuları müzakere ederdik O günlerde iki üç arkadaş teferruatlıca hem yaz okulu projesi yapmış hem de İslami düğünler için paket program üretmiştik. Hamdolsun sonraları gerek yaz okulu ve gerekse düğün programları her yerde geliştirilerek ve çoğalarak devam etti.
Bu güzel ülkemizde zaman, zaman karabulutlar üzerimizden geçip Müslüman olan bu halkın Müslümanlıktan, Kuran’dan uzak kalmasını istiyorlar.Gün oluyor ezan okutulmuyor, gün geliyor ya Kur'an yasaklanıyor yada kur’an öğrenme yaşı yükseltiliyor, gün geliyor imam hatip liselerine zenci muamelesi yapılıyor, baş örtüsü devlet nezdinde ayrıma uğramaya devam ediyor…Yıllardan buyana “ötekiler” kabul edilmiş ve ırgat olarak kalınması istenen bu vatanın evlatları dokunulmaz alanları zorlayınca kıyametler kopuyor. Aslında mesele kanunlar, kurallar falan değil kanımca. Kendi saltanatlarının sefasını süren mutlu azınlık, saltanatlarından uzaklaşmanın, yitireceklerini düşündükleri pastanın kaybından endişeliler. “ Anadolu çocuğunun, vatandaşın, taşralının, son günlerin moda tabiriyle göbeğini kaşıyan adamların yetkiyi paylaşmak istemeleri hadlerine mi düşmüş” !
Köklerimden kopartılmak istenen ve "tek tip vatandaş" olsunlar arzu edilen yeni nesiller, uzun zamandan buyana kendi köklerine dönme gayretinde. Nice aileler evlatlarını yarınlara daha iyi hazırlamak için fedakârca gayret gösteren organizelere teslim ediyorlar. Bu amaçla camiler, vakıflar yarınların çocuklarına bağırlarını açmış, tertemiz sahifelere, lekesiz dimağlara Allah ve Resulünün aşkını işliyor, unutulan sünnetleri yaşayan sünnet haline getiriyorlar.
Çocuklarla beraber olduğum bir saat boyunca çok mutlu oldum ve çocukların mutluluğuna da şahit oldum. Hem ailelerin çocukları için ilim ve irfan arzusu hem de çocuklardaki istek geleceğimizi gençlerimize rahatlıkla emanet edebileceğimizi gösteriyor.
Tabi her şeyin bir nihayeti var. Yaz okulunun son gününde çocuklar müthiş bir final hazırlamışlar. Bembeyaz elbiseleri, pembe baş örtüleri içinde kızlar Gül Muhammedin (s.a.v) gülleri,erkekler ise beyaz gömlekleri ve beyaz namaz takkeleri ile Nur Muhammed'in (s.a.v) irfan erleri gibiydiler. Ağızlardan dökülen sureyi Celilelileri herkese şahit ettiler, göz yaşlarıyla okunan "Efendimiz misafiriniz olsaydı" metni ise katı kalplerin bile cilası oldu..
.
Hem yaz okullarına çocuklarını gönderen aileleri, hem de fedakarca gayret gösteren çok değerli hoca arkadaşları ve vakıflar yetkililerini tebrik ediyorum.Allah gayretlerini cennetle mükafatlandırsın. Allah cümle Ümmet-i Muhammedin çocuğuna ilim ve irfan ihsan etsin.
MUHAMMED'İN GÜLLERİ!
{{member_name}}
{{formatted_date}}
{{{comment_content}}}
YanıtlaYükleniyor ...
Yükleme hatalı.