Ağabey olabilmek ve ağabey kalabilmek herkesin harcı değildir. Çünkü, ağabeylik sadece yaşla ilgili bir sıfat olmanın ötesinde bir anlam içerir. Bazen sizinle aynı yaşta yada daha küçük birine ağabey dediğiniz olabilir. Böyle bir yaklaşım muhatabınıza duyduğunuz sevgi ve saygı ile ilgilidir. Bu açıklamanın ardından sanıyorum başlığım daha iyi anlaşılacaktır. Ağabey dediğiniz kişinin katılacağı bir sohbet ve tanıtma toplantısına davet alırsanız o toplantıyı heyecanla beklersiniz. Bu bakımdan Sevgili Mustafa Kurdaş'ın Recai Kutan Ağabey'in katılacağı Müslüman Gençler Birliği (İYFO) Genel Merkezi'ndeki toplantıyla ilgili davetini alınca nedenini ve niçinini sormaya bile gerek duymadım. Kurdaş, ev sahipliğini İYFO Genel Başkanı Hasan Bitmez kardeşimin yapacağını ve çiğköfte ikram edileceğini söylemişti. Aslında ikram bunun ötesine çok geçti. Ama önemli olan ikram değil güzel insanlarla birlikte olmak, sohbet etmekti. Özellikle Recai Kutan Ağabey'in 12 Eylül sonrasına, hatta babasının Kafkas Cephesi'ne kadar uzanan anıları benim açımdan geceyi çok değerli ve anlamlı hale getirdi. Diyebilirim ki toplantıdan mutlu bir insan olarak ayrıldım. Emeği geçen ve katılan herkese teşekkürler.
Toplantının bu kadar geniş bir katılımla olacağını bilmiyordum. Ama davetlilerin gelmesi ile birlikte İYFO Genel Başkanı Hasan Bitmez toplantının amacını açıklayan kısa bir konuşma yaptı. Arkasından Recai Kutan Ağabey Milli Görüş'ün 40. Yıldönümü münasebetiyle düzenlenecek 27 Mayıs'ta başlayıp 19 Haziran'da tamamlanacak olan etkinlikler hakkında bilgi verdi ve medyanın ilgi ve desteğini istedi. Ebubekir Gülüm kardeşim işin bu yönü ile ilgili haberinde detayları diğer sayfalarımızda aktarmış bulunuyor.
Toplantıya Vakit, Zaman, Yeni Şafak, Yeni Asya, Milli Gazete, Cihan Haber Ajansı, Anadolu Ajansı ve Anadolu Gençlik Dergisi'nden gazeteci arkadaşlar katıldı. Ayrıca ESAM'dan Arif Ersoy, Enver Ergün ile Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı Atik Ağdağ ile Gazetemiz Ankara Temsilcisi Ferhat Koç katıldılar.
Ömrünü siyasete ve memleket hizmetine adamış Recai Kutan ile gazeteciler bir araya gelince çeşitli soruların gündeme gelmesi de doğaldı. Ancak, gazeteci arkadaşlar günlük siyaset ile ilgili soruları fazla olmadı. Ağırlıklı olarak Recai Kutan Ağabey'in anlarını dikkatle dinledik. Özellikle 12 Eylül darbesinin arkasından tutukluluk dönemine ait anılar hepimizin dikkatini çekti. Bu arada, Recai Kutan Ağabey'in babasının Kafkas Cephesi'nde, dedesinin uzun yıllar Yemen çöllerinde yaşadıkları bizleri de yıllar öncesine götürdü. Bu vatanın vatan oluşunda babalarımızın, dedelerimiz nelere katlandıklarını düşünme imkanı verdi. Bir bakıma toprağı vatan yapan çileler gözümüzün önünden geçip gitti. Diyebilirim ki Recai Kutan Ağabey bize yakın tarihimize tanıklık yapıyor ve geçmişi hatırlamamıza vesile oluyordu. Böylece hepimizi bir takım suni gündem maddelerinin dışına çekip almış ülkemizin gerçek meseleleri ile buluşturmuş oldu.
Hemen belirteyim ki toplantının bitiminde 2.5 saatin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Ama çıkarken vedalaşma sırasında da ifade ettiğim gibi benim için yararlı, güzel ve mutlu bir akşam oldu. Bu bakımdan toplantıya emeği geçen başta ev sahipliğini yapan Hasan Bitmez olmak üzere tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bu birliktelik benzer toplantılardan çoktandır uzak kaldığımızı, günlük telaşenin içinde kendimizi kaybetmiş olduğumuzu hatırlattı.
Elbette aktüaliteyi de yakından takip etmemiz gerekiyor ama kendi gündemimizi kendimizin belirlemesi ve bunun topluma maledilmesi çok daha önemli. Çünkü, suni gündemlere takılıp kalmak insanın başkalarına malzeme olmanın ötesinde bir sonuç vermiyor. Halbuki bizim bir davamız ve hedefimiz var, bu hedef ise "Yeni Bir Dünya" nın kurulması. Bu bakımdan Milli Görüş'ün 40. Yıldönümü Etkinlikleri çerçevesinde ESAM, AGD, IYFO, ÖĞDER tarafından düzenlenen etkinlikler bu hedefe ulaşmanın adımları olacaktır.