Türkiye’de 2. Tur Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sadece üç gün kaldı. Ama yurtdışında oy verme işlemleri geçtiğimiz haftasonu başladı ve dün sona erdi. Ben de Miami Başkonsolosluğumuzda yapılan oy verme işlemlerinde bu sefer de beş gün boyunca aralıksız olarak sandık komisyonu üyesi görevi yaptım. Dört binden fazla seçmenin oy kullandığı bu beş gün içerisinde karşılaştığım ilginç, sevimli, güldüren olayların bazılarını sizlerle paylaşmak istedim.
- Bir seçmen yanlış yere mühür bastığını söyleyerek yeni pusula istedi. Kanunlara göre yeni bir pusula veremeyeceğimizi anlattık. Sinirlenen seçmen pusulayı yırtıp masanın üzerine bıraktı. Parça parça ettiği pusulayı zarfın içerisine koyup sandığa atmasını söyledik ve o da öyle yaptı. Oy vermek için 11 saat yol geldiğini söyledi. Giderken hala sinirli ve üzgündü.
- Bir bayan seçmen mühürü yanlış Cumhurbaşkanı adayına bastığını söyledi. “3.5 saat yol geldim. Yemin ettim ona oy atmayacağım diye. Bana lütfen yeni pusula verin.” dedi. Yapacak bir şey olmadığını, yeni pusula veremeyeceğimizi ve oyun iptali için diğer adaya da mühür basabileceği ifade edildi. Nitekim o da öyle yaptı ve ardından zarfı sandığa attı. Giderken hala ağlıyordu.
- 1924 doğumlu iki seçmen hala oylarını kendi başlarına kullanabilecek kadar sağlıklıydılar. Maşallah!
- Bir seçmenin enteresan bir şekilde ne Türkiye’de ne de yurtdışında ikamet kaydı çıktı ve dolayısıyla oy kullanamadı.
- Genç bir seçmene yurtdışında ikamet kaydı olduğu için oy kullanamayacağı söylenince “Annem babam git orada olay çıkar dedi” diye sesini yükselterek deyim yerindeyse ortalığı birbirine kattı. Konsolosluk görevlileri ve parti temsilcileri ona yapılabilecek bir şey olmadığını defaatle anlatsa da yaklaşık yarım saat teskin olmadı. En sonunda umudunu kaybetmiş olmalı ki Konsolosluktan ayrıldı.
- Bir seçmen acele edip pusula ve zarfı aldığı masada “evet” mühürünü basmaya çalışınca kısa süreli bir tartışma oldu ama sonrasında olay tatlıya bağlandı.
- Bir seçmenden oy kullanmadan önce cep telefonunu masaya bırakması istendi. O da “size telefonumu bırakır mıyım!” diye çıkıştı. Sandık görevlileri YSK kanunları mucibince fotoğraf çekme özelliği olan cep telefonlarının oy verme kabine götürülmesinin yasak olduğu söylendi. Seçmen de kızarak “o zaman ben de oy vermem” dedi ve oy vermeden çekip gitti!
Birinci ve ikinci tur seçimlerde toplam 14 gün boyunca her gün yaklaşık 15-16 saat görev yaptım. İki seçim arasında bir de Türkiye’ye oyların teslimi için gittim. 2. Tur seçimleri devam ederken, sanırım ikinci gündü, komisyon odasında otururken, jetlag ve yorgunluk sebebiyle olsa gerek, Miami’de miyim yoksa İstanbul’da mıyım diye bir 5-10 saniye kafa karışıklığı yaşadığım bile oldu.
Bu süreçte beraber çalıştığım T.C. Miami Başkonsolosluk görevlileri ve diğer siyasi parti temsilcilerine gayretleri ve dostlukları için teşekkür ediyorum. Pazar günü yapılacak ve Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında geçecek seçimlerin olaysız ve huzur içerisinde gerçekleşmesini diliyorum. Türkiye için en hayırlısı ne ise olsun.