İster devlet terörü olsun, ister örgüt terörü olsun, terörün vurduğu her insan masumdur, mazlumdur.
Bir Müslüman olarak benim şuurum, herkesten ve her şeyden önce mazlumun yanında olmaktır.
Filistin’de patlayan her bomba benim canımı yakmaktadır.
Ankara’da, İstanbul’da, Güneydoğu'da patlayan her bombada benim canım yanıyor.
Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de, Pakistan’da, Bangladeş’te, Sudan’da, Somali’de patlayan her bombanın benim canımı acıttığı gerçek.
Paris’te, Londra’da, Brüksel’de patlayan bombalar, benim canımı bunlardan daha az acıtmaz.
Ben Müslümanım, herkesten her şeyden önce mazlumun yanındayım.
Mazlumun yanında olmak benim şiarım.
Terörün vurduğu mazlumların yanında olmaksa, benim olmazsa olmazım.
Devletlerin güç ve menfaat savaşları, bu uğurda terörü bir silah olarak kullanmaları ayrı bir tartışma konusudur.
Batı’yla olan kavgam, 1000 yıllık hesaplaşmam bu parantezin dışındadır.
Gavur, neden benimle aynı hassasiyeti göstermiyor diyenlere de şaşarım.
Ben masumum, ben mazlumum ve ben mazlumun yanındayım.
Ben böyle bir izan ve böyle bir insafla yetiştirildim.
Bir kuşun kanadı kırılsa, onun kendi acım bilirim.
Senin kuşun, benim kuşum, senin silahın, benim avcım tartışmasına girmem.
Bu kuş Müslüman mıydı, değil miydi diye GBTsine bakmam.
Terör nedeniyle dökülen her kan benim kanımdır.
Terör nedeniyle yanan her can benim canımdır.
Ben Müslümanım ve ben mazlumun yanındayım, herkesten ve her şeyden önce….