Ülkemizde market ya da süpermarket denilince ilk aklımıza gelen yerler A101, BİM veya Migros gibi yerlerdir. Fakat buralar aslında gelişmiş depolardan başka bir yer değildir. Peki neden böyle bir yaklaşımda bulunuyoruz? Çünkü depolarda ürünler bulundurulur, süper marketlerde hizmet artı ürünler vardır.
Dünyanın en büyük süper market zinciri Walmart yıllarca en uygun fiyat politikasıyla %5lere varan kar marjlarıyla çalışarak bu seviyesine ulaştı. Kurucusunun bir vakitler çalıştığı KMart’ın ve onun gibi birçok firmanın kapanmasına vesile oldu. Onun olduğu bölgede hemen hiç bir market zinciri dikiş tutturamadı. Taki Walmart’ın en büyük eksiğini keşfedene kadar. Müşteri memnuniyeti. Zira Walmart bu kadar büyük olmasına rağmen müşteri memnuniyeti konusunda biraz geride. Bundan dolayı karşısına değişik büyüklüklerde firmalar çıkıyor. Target bunlardan birisi. Target Walmart kadar ucuz değil ama müşteriler oraya gittiklerinde kaliteli ve saygılı alışveriş yapabileceklerini biliyorlar. Bundan dolayı pahalı da olsa bir kesim Target’den vazgeçmiyor ve Target büyümeye devam ediyor.
Gelelim bizdeki marketçilik anlayışına. Hiç BİM yada A101’e gittiğinizde kasaya gelince kasanın bilgisayar bitince bittiğini fark ettiniz mi? Siz 1 araba dolusu malzeme alsanız bile yapacak bir şey yok her şeyinizi oraya yığıp anında paralarını ödemenizi istiyorlar ve parayı ödedikten sonra poşetlemenize yardımcı olmadıkları gibi daha sizin malzemeleriniz o daracık yerdeyken diğer müşterinin işlemine başlıyorlar. Hemen malzemeyi alıp gitmezseniz de suçlu gibi yüzünüze bakıyorlar. Evet suçlusunuz, oradan alışveriş yaptığınız için suçlusunuz. Tüm suçunuz bu!
Cuma vaktinde kapatan bu işletmelerin acaba sahiplerinden mi kaynaklanıyor bu problem? Bazen dindarlık ile alakalı mı acaba diyorum bu durum!? Hâlbuki iki günü birbirine eşit olan zarardadır deniyor dinimizde. Dolayısıyla her gün daha iyiye gitmesi gerekirken tam tersine, sadece sayılarını arttırmaya çalışmaktan başka yaptıkları bir ilerleme yok. Şimdi reklamlarda 7 bine ulaşan rakamlarını anlatıyorlar. Fakat bir gram müşteri saygınlığı yok. Daha müşteri canlısı bir firma çıksın karşılarına hiç şans vermiyorum bu binlerce şubeleri olan zincirlere. Öyle ki bu zincirlerin müşteri bildirimlerini alacakları ne interaktif web siteleri var, nede sosyal medya hesapları. Tüm yaptıkları milletimizin ekonomik göstergelerini göz önünde bulundurarak depo işletmek.
Ne yapmalılar? Eğer bu soruyu kendilerine soruyorlarsa aşağıdaki tavsiyelerden istifade edebilirler.
- Birçok markette bulunan poşetleme sistemlerini entegre etmeliler.
- Büyük çaplı marketlerde insansız para ödeme tezgâhları olmalı.
- Marketlerinin küçük yapısını göz önünde bulundurursak 1 veya 2 tane aktif eleman koridorları kontrol ederek müşterilerin soru sorabileceği mesafede olmalı.
- Aktif sosyal medya hesapları olup müşterilerini dinlemeliler.
- Kalitesinden şikâyet aldıkları ürünleri satmayı bırakmalılar.
- Bakkal büyüklüğünde yerlerden daha profesyonel yerlere geçmeliler. Süper Store mağazası konseptine geçmeliler.
Tüm bunlar daha iyi ve kaliteli hizmeti hak eden insanımızın temel ihtiyaçlarıdır. Emin olun müşterilerinden bu kadar uzak olmaya devam ederseniz, sadık müşteriniz olmadığını ilk sağlam rakipleriniz size gösterecektir.
Dr. Ömer Yazıcı